''1001 Belgesel'', Dünyanın Saygın Festivalleri Arasında

''1001 Belgesel'', Dünyanın Saygın Festivalleri Arasında

Emel Soy - Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle düzenlenen ''1001 Belgesel Film Festivali'', 14 yılda dünyada tanınan ve saygın belgesel film festivalleri arasında yerini aldı. Her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden 500'ü aşkın yönetmenin filmleriyle başvurduğu ve titiz bir elemeyle ancak 65 tane filmin programa alınabildiği festival, bu yıl ''Dar Alanlar'' ana temasıyla 29 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında İstanbul'un farklı mekanlarında izleyiciyle buluşacak. Festival, dünyanın dört bir yanında yapılan filmleri biraraya getirmek, bu filmleri hem yerli, hem de yabancı belgeselcilere sunmak, yenilikleri, yeni anlatımları, eğilimleri görmek amacıyla düzenleniyor. Festivale başvuran yönetmenlerin yüzlerce filmi ilk olarak 12 kişiden oluşan festival komitesi tarafından ön elemeden geçiriliyor. Filmler daha sonra İznik'te düzenlenen 3 günlük ''İzleme Kampı''nda belgesel sinema alanında çalışan profesyoneller, akademisyenler, yönetmenler ve sinema emekçilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik bir grup tarafından değerlendiriliyor. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ''1001 Belgesel Film Festivali'' Yönetmeni Mustafa Ünlü, seçmeleri çok titiz yaptıklarını, tek bir film için bile saatlerce tartıştıklarını belirterek, ''İlkesel olarak üzerinde tam uzlaşma olmayan filmleri festival programına alamıyoruz. 1990'lı yıllarda belgesel günleri niteliğinde olan festivalin bugün dünya belgeselcileri tarafından tanınan, saygın bir festivale dönüşmesinde seçmelerde gösterilen özenin büyük etkisi var'' dedi. Bu yılki ana temanın ''Dar Alanlar'' olarak belirlenmesinin nedenini, ''Hem bireysel özgürlükler, hem sanat, hem toplumsal özgürlükler alanında bütün dünyada bir daralma olması'' olarak açıklayan Ünlü, ''Tek kutuplu dünyada, yeni düzende galiba sistem kendi şartlarını böyle oluşturuyor. Belgesel sinema da bugünkü o düzen içerisinde en sıkı mücadeleyi veren araçlardan biri olduğu için 'Dar Alanları' seçtik'' diye konuştu. Festivalde ana tema dışında 3 yıldır belli temalar altında film gösterimleri yaptıklarını anlatan Ünlü, bunlardan ''Siyah'' bölümde ''insanın insana ettikleri'', ''Kırmızı'' bölümde iş, işçi, emek filmleri, ''Sarı'' bölümde modern zaman öyküleri, ''Mor'' bölümde kültür-sanat, ''Mavi'' bölümde ''olağanüstü insanların olağan, olağan insanların olağanüstü öyküleri'', ''Yeşil'' bölümde çevre ve ''Turuncu'' bölümde göç filmleri olmak üzere 7 ayrı başlıkta filmlerin yer aldığını anlattı. -BU YIL ÇOCUKLARA DA BELGESELLER VAR- Bu yıl ''Çocuklar İçin Belgeseller'' diye bir bölüm hazırlayacaklarını ifade eden Ünlü, bu bölümde toplam 15 filmin bulunacağını belirterek, ''Çocukları anlatan değil, çocuklara gerçekleri anlatan ve onların anlayabileceği bir dilde anlatan belgeseller bulunacak ve bu bölümün hedef kitlesi 7-15 yaş arası olacak'' dedi. Ünlü, Beyoğlu Belediyesinin de desteğiyle gösterimlerin Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi ve Fransız Kültür Merkezi'nde yapılacağı bu bölümde belediye tarafından çocuk belgesellerinin gösterimlerine çeşitli okullardan çocukların getirileceğini anlattı. Günümüzde çocukların da ''dar alanlara'' sıkıştığını, evlerine, bilgisayarlarına kapandığını dile getiren Ünlü, şunları kaydetti: ''Bilgisayarın başında, televizyonun, cep telefonunun başında onlara ne verilirse onunla büyüyorlar. Onlara verilen şey de çok nitelikli ve derinlikli bir bilgi değil. Tüketime yönelik, ucuz, yönlendirilmiş, manipüle edilmiş bilgi. İşte onları biraz aşabilir miyiz diye onların dar alanlarını biraz genişletebilir miyiz diye çocuklara özel bir bölüm planladık.'' -İZLEYİCİ İLGİSİ- Festivalin başladığı günden bu yana izleyici ilgisinin çok arttığını bildiren Ünlü, ancak bunun yine de hala kendilerini tatmin eden bir boyutta olmadığını söyledi. Ünlü, şöyle dedi: ''Geçen sene tamamen dolu salonlara gösterim yaptık. Hep salonlar dolu ve çok keyifli, ilgili. Ancak seyirci bizim istediğimiz oranda artmıyor. Ortalama izleyicide belli algılar var. Belgesel deyince insanlar hayvanların reality şovlarını, 'Aslan geyiği nasıl yedi' onları anlıyorlar. Çok bilgi aktaran filmleri algılıyorlar. Dolayısıyla belgesel deyince belli bir algı eksikliği var belli kesimlerde. Bu festivalin mesela dünyadaki bilinirliği, saygınlığı Türkiye'deki bilinirliğinden daha fazla. Ancak yine de memnuniyetsiz değiliz, gerçekten bu festival üzerinde uğraşıldığına değiyor.'' Belgesel sinemanın Türkiye'de çok iyi bir yolda olduğunu dile getiren Ünlü, ancak belgesel sinemanın en büyük sıkıntısının mali kaynaklara ulaşmak olduğunu söyledi. Ünlü, şöyle konuştu: ''Teknolojinin gelişmesi ve ucuzlamasıyla kamerasını, kurgusunu insanlar daha kolay elde edip daha bağımsızca çalışabilir hale geldiler, ama tabii yeterli değil. Fonlar çok zayıf olduğu için ya insanlar yaşamlarını sürdürebilecekleri parayı kazandıktan sonra arta kalan zamanlarda bu işle uğraşıyorlar ya da sınırlı şartlarla uğraşıyor. Bizdeki temel sıkıntının kaynağı bu. Bu şartlara rağmen ne kadar sağlam filmler yapılabildiğini biz çok yakından takip edebiliyoruz.'' Ünlü, belgeselin gerçek öyküleri anlatan çok önemli bir sanat dalı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Belgesel sinema herhangi bir şeyi yaratmıyor, var olanı getiriyor. Bizim ondan alacağımız birçok mesajla, hikayeyle, kendi hayatımızla, dünyanın başka bir yerinde olup bitenlerle ilgili olarak insana vereceği çok fazla şey vardır. Belgesel sinema insana niye lazım diye düşündüğünüzde olup biten o toz duman içinde geçen bilgiyi enformasyonun rüzgarının arasından sıyrılıp da gerçekten ne olup bittiğine bakmak, olup bitenin daha uzun vadeli olarak ne işimize yarayacağı, bize çocuklarımıza ileride neler getireceğine bakmak, neleri kaybettiğimizin farkına varmak açısından bütün bunları insanlara ulaştıran yegane araç haline geldi belgesel sinema. Bizim festivalimize eğer sadece Avrupa'dan, Amerika'dan değil, bütün dünyadan Bangladeş'ten, Avustralya'dan, Hindistan, Japonya, Rusya, Afrika, Orta Doğu'dan 530 film geliyor ve sadece 65 tanesini programa alıyorsak ve bu elemeyi de biz o filmlerin hem sinemasal yönden güçlü olması, hem de insani değerler açısından bir seçim yapıp bu sayıya indirdiysek, o 65 filmin gerçekten güçlü ve izlemeye değer olması gerekir.'' -BU YILKİ FESTİVAL- ''14. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali''nde bu yıl, Amerika, Almanya, İran, Yunanistan, Tayvan gibi ülkelerden 47, Türkiye'den de 23 film belgesel sinema meraklılarıyla buluşacak. Festivalde Amerika, Almanya, İran, Yunanistan, Tayvan ve Şili gibi çok çeşitli ülkede çekilen filmler Levent Kültür Merkezi, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde gösterilecek. Festivalde bugüne kadar 58 ülkeden 1168 film gösterilirken, tüm dünyadan 117 tanınmış belgeselci de ağırlandı. (SOY-KÖS-ZVR)30.08.2011 14:00:48
<< Önceki Haber ''1001 Belgesel'', Dünyanın Saygın Festivalleri Arasında Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER