34. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri

34. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu -Kültür ve Turizm Bakanı Günay: Efesin kalıcı listeye girmesi için neden gayret gösterilmediğini hem kendi bürokrasimize hem de Efes ile ilgili bütün ilgililere soruyorum.


ÇORUM (A.A) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Efesin kalıcı listeye girmesi için neden gayret gösterilmediğini hem kendi bürokrasimize hem de Efes ile ilgili bütün ilgililere soruyorum. İkincisi Bergama... Dünya mirası aday aday listesine bile 2012ye kadar nasıl girememiş, bunu soruyorum dedi.
     Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinesinde Çorum Valiliği ve Hitit Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı 34. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumuna Anitta Otelde başlandı.
     Sempozyuma katılan Bakan Günay, yaptığı konuşmada, özellikle son yıllarda kazı çalışmalarına büyük kaynak ayırdıklarını söyledi.
     Arkeologların büyük bir titizlikle çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Günay, bilimsel bir dikkatle insanlığın tarihini öğrenmeye çalışmanın, insanlığın geleceğine en büyük katkıların başında geldiğini ifade etti.
     Kazılarla ilgili aldıkları bazı kararlardan dolayı eleştirildiklerini vurgulayan Günay, Herkesin aylarca arazide çalışmasını beklemiyoruz. Tabi ki uzun zaman ya da kısa süre çalışılacak alanlar vardır. Bu uzun çalışılacak yerlerde ekipleriniz gelsin, bir ön çalışma yapsınlar. Bu çalışmayı bizimle paylaşsınlar. Kazsınlar, kazdıklarını yolun bir kenarına atmasınlar. Buluntuların yol kenarına atıldığını bulduğumuz, gözlemlediğimiz, tespit ettiğimiz oldu. Kazı başkanlarımız bunları uygun şekilde korusunlar diye konuştu.
     Çıkarılan eserlerin depolanmasına önem verdiklerini anlatan Günay, Yerli ve yabancı kazı başkanlarımız kazı çalışmalarındaki eserlerin depolanması için kaynak arasınlar. 20-30 yıldır çalışılan yerlerde hala gezi güzergahı sorunu varsa, depo sorunu varsa burada bir ihmal var demektir. Uyarmak bizim görevimizdir. Buralara zaman ayıracaksınız. Buluntuları korumaya çalışacaksınız, gelişigüzel depolara bırakmayacaksınız diye konuştu.
    
     -Yabancı kazı başkanlarının eserlerle ilgili bilgileri Türkçe yazmamaları-
    
     Günay, yabancı kazı başkanlarının eserlerle ilgili bilgileri Türkçe yazmadıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
     Bulduklarınızla ilgili yazıları Almanca, İngilizce yazıyorsanız, Türkçe de yazacaksınız. Eğer kazı yapılması için işbirliğine girmişsek sizlerle Türkçenin de bir bilim dili olarak gelişmesini istiyoruz. Böyle bir amacımız var. Kazı yaptığınız ülkenin diline saygı göstererek bunu yapacaksınız. Sadece yabancı kazı başkanlarından değil, yerlilerden de eleştiri aldık. Eğer biz bu kadar kaynak ayırıyorsak, işbirliği de yapacağız. Kazı başkanlarını yerli ve yabancı diye ayırmadık. Bazı kazıları iptal ettik. İki kez uyardık, zaman ayıracaksınız, koruma önlemleri alacaksınız. Burada bu toprağı seven insanların çalıştığı anlaşılacak dedik, buna gereken önemi verenleri alkışladık. Vermeyen yerli yabancı fark etmeksizin emeklerine teşekkür ettik. Yeni arkadaşlarla çalışmak için yola devam ettik.
     Yurt dışına gittiğinde bazı müzeleri kıskançlıkla gezdiğini belirten Günay, son yıllarda Türkiyenin yeni müzeleriyle dünya müzeleri arasında yer almaya başladığını dile getirdi.
     Son 10 yıl içinde arkeoloji çalışmalarına ayrılan kaynakta büyük artış olduğuna dikkati çeken Günay, 2001de bir milyon dolar civarında kaynak ayrılırken bugün 20 milyon doların üzerinde kaynağa ulaştık. Kazı sayılarımız da hızla artıyor. Yüzey ve temizlik çalışmalarıyla birlikte 500e yakın alanda çalışıyoruz diye konuştu.
    
     -Elde edilen kültür mirasları tüm insanlığa ait-
    
     Türkiyenin arkeoloji açısından çok zengin kaynaklara sahip olduğunu vurgulayan Günay, şunları söyledi:
     Diyarbakır Arkeoloji Müzesini gezerken heyecanlı bir arkeolog beni depoya götürdü. Bir kutu çıkardı, içinde pamuklara sarılmış yeşil bir taş vardı. Balta ağzı olduğu belli. Üzerinde yıldız işlemleri var. Belli ki insan eli değmiş. Bugünden 14 bin yıl önce işlenmiş bir balta ağzı. İnsanlığın var olmaya başladığı zamanların izlerini taşıyor. İlk çocuğumu elime aldığımda da bu heyecanı yaşamıştım. Onu da aldım, öptüm alnıma koydum.
     Arkeoloji çalışmalarından elde edilen kültür miraslarının tüm insanlığa ait olduğunu vurgulayan Günay, Türkiyenin topraklarında olanlar da başka ülke topraklarında olanlar da hangi inançtan, hangi kültürden, hangi dinden ve dilden olduğu fark etmez. Elde edilen kültür mirasları tüm insanlığa ait. Bunları kendi çocuğumuz gibi koruyup, geleceğe taşıyacağız şeklinde konuştu.
    
     -Bergama ve Efesin dünya mirası listesine girememesi-
    
     Bakan Günay, sempozyumun ilk oturumu sırasında Bergama ve Efesin dünya mirası listesine girememesini eleştirerek, şunları kaydetti:
     Efesin kalıcı listeye girmesi için neden gayret gösterilmediğini hem kendi bürokrasimize hem de Efes ile ilgili bütün ilgililere soruyorum. İkincisi Bergama... Dünya mirası aday aday listesine bile 2012ye kadar nasıl girememiş, bunu soruyorum. Hem kazı ekibinin hem diğer yetkililerin üzerinde çalıştıkları kazı alanını dünyaya tanıtmalıdır. Dünya mirası aday listesine girmesi bazı belediye başkanlarını rahatsız etmeli ancak kazı başkanlarını rahatsız etmemeli.
     Çorum Valisi Nurullah Çakır, kentteki kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından her yıl kazı başkanları ile toplanarak yapılan çalışmaları değerlendirdiklerini söyledi.
     Kültür ve Turizm Bakanlığının da katkılarıyla Çorum Müzesinde Müzede Yatılı Eğitim projesini hayata geçirdiklerini hatırlatan Çakır, 500 çocuğun projeden yararlandığını sözlerine ekledi.
     (ESM-GUN-İSM-ORH-LİK)
<< Önceki Haber 34. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER