Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP'deki kaset skandalını "Fevkalede ciddi gayri ahlaki bir durumdur" şeklinde değerlendirdi. Seçim çalışmaları için Edirne'ye gelen Kurtulmuş, gazetecilerle bir araya geldi. MHP'deki kaset skandalı ile ilgili bir soruyu cevaplandıran Kurtulmuş, olayın iki boyutu bulunduğunu, bunlardan birisinin bireysel diğerinin ise siyasi olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Siyasetçiler hani 'Biri Bizi Gözetliyor' evi var ya! Şeffaf bir fanusun içinde yaşıyorlarmış gibi gerçekten de son derece şeffaf olmalılar. Bütün hayatını 75 milyon halkın önünde yaşıyormuşçasına herkese hesap vermeye hazır bir şekilde hayat sürmeliler. Bu anlamda kasetlere mevzubahis olan arkadaşların yaptıkları kendi bireysel hayatları ile ilgili fevkalade ciddi gayri ahlaki durumlardır. Asla bunu tasvip etmemin imkanı yoktur." dedi. Ancak meselenin ikinci yönünün siyasetle ilgili olduğunu kaydeden HAS Parti Lideri Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu, soğuk savaş siyasetinin eski yöntemlerinden birisidir. Kasetler üzerinde siyasi rakiplerle uğraşmak doğru değildir. En az bireysel ahlaksızlık kadar burada ortaya konulan siyasi ahlaksızlıktır. Yani partiler siyasi rakipler birbirine kasetler üzerinden değil projeler ve programlar üzerinden çalışmalıdır. Biz her iki şeklin de son derece yanlış, son derece gayri ahlaki olduğunu söylüyoruz. Kasetler üzerinde siyaseti seviyesiz bir siyaset tarzı olarak görüyoruz. Bunu yapanları bulmak bana düşmez. Türkiye'nin içişleri, emniyet ve istihbarat birimleri var. Dünyanın neresinden kim, herhangi bir şekilde interneti kullanarak bir şeyler yapıyorsa bunların kim olduğunu tespit etmek son derece kolaydır. Bunu kimin yaptığının ortaya çıkarılması lazım. Bu, Türkiye'nin emniyet kuvvetlerine ve adliye teşkilatına düşer." MECLİS'TEKİ PARTİLERİN KÜRT SORUNU KONUSUNDA VEBALİ VAR Kürt sorununun devam etmesinde şu anda parlamentoda bulunan bütün siyasi partilerin vebalinin bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, sorunun sokakta, dağda ve kışlada değil siyasette çözülmesi gerektiğini anlattı. Kurtulmuş, şöyle dedi: "Hepsinin vebali vardır. Bu sorun ne sokakta ne de sağda çözülecek ne kışladı. Bu sorunu çözecek siyasettir. Siyasetin karar merkezi olan TBMM'dir. Ama maalesef son iki yılda temcit pilavı gibi bu konuyu konuşan ve çözüm konusunda bir milim mesafe alamayan parlamentodaki partilerin tamamı çözümsüzlükten sorumludurlar. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekir. Bu memleketteki Kürtler ve Türkler, 30 yıl boyunca dünyanın neresinde olursa olsun bu kadar yoğun bir olay devam etse orada iç savaş olurdu. Bu memlekette Türkler ve Kürtler akraba, dost olmuş, ilişkileri çok kuvvetli olmuş aynı medeniyetin mensupları, aynı toprakların mensupları. Allah şükür iki etnik yapı birbirine yan gözle bakmıyor. Bu, çok önemli bir durumdur. Bizim endişemiz bu gerginlikler sürdürülürse Allah muhafaza bu işler milletin arasına sirayet ederse, Türkiye'ye fevkalade olumsuz bir noktaya doğru gider. Siyasetin aklını başına alması lazımdır. Bu konuda kimse oy devşirmeyi aklının ucundan bile geçirmemeli. Biz bu memleketin bir tek evladının dahi ölmesini istemeyiz."