BURSA (A.A) - Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar,
sosyal güvenlik kurumu açıklarının Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içerisindeki
oranının her geçen gün azaldığını belirterek, Eğer önümüzdeki dönemde aldığımız
kararları değiştirecek uygulamalar gelmezse 2030lu yıllarda bu açıklar GSMHnın
yüzde birlerinin altına inecek. Bunun aşağıya iniyor olması demek Türkiyenin
daha fazla üretim yapıyor olması demektir dedi.
Acar, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının (BTSO) meclis toplantısında yaptığı
sunumda, merkezi yönetim bütçesinin yüzde 44.8ini yönettiklerini, üzerlerindeki
bu kadar ağır sorumluluktan dolayı bazen uykusunun kaçtığını söyledi.
SGKnın iyiye gitmesi durumunda Türkiyenin de iyiye gideceğini belirten
Acar, şöyle konuştu:
SGK iyiye giderse Türkiye iyiye gider kötüye giderse Türkiye kötüye gider.
Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik çok önemlidir. Bu bağlamda Türkiye 2008
yılında belki son 30 yılın en önemli reformlarından birini hayata geçirdi.
Geçmişin popülist politikaları bir kenara atıldı. Tek bir emeklilik sigorta
sistemi kurduk. Tabii ki statüleri değiştiremiyoruz. Genel sağlık sigortası
sistemini getirdik. Eğitimi devam etmediği taktirde 18, devam ederse 25 yaşına
kadar insanlar doğuştan sigortalı oldu.
-Avrupa emeklilik yaşında 67yi tartışıyor-
Acar, 2008 yılında yapılan sosyal güvenlik alanındaki reformun dört ana
parametreden oluştuğunu, bunlardan bir tanesinin de yaş olduğunu ifade ederek,
şöyle devam etti:
Emeklilik yaşı kamuoyunda da tartışılıyor. 2000 yılında 4447 sayılı
yasayla 58-60 yaş emekliliği getirildi. 2008 reformuyla birlikte de 65 yaş
emeklilik sistemi getirildi. Ama ne zaman- 2036dan başlayarak 2046 yılında 65
yaşında emekli olacağız. Niye 65 yaş- Niye 2036 yılı. Çünkü Türkiyede ortalama
yaşam şu anda 71lerde, Avrupada da 83lerde, 30 yıl sonra bizde 83-84lere
geleceğiz. Şu anda Avrupanın bir çok ülkesinde 67 yaş tartışılıyor. Hollanda,
Yunanistan 67ye çıkardı. Fransa meclisine getirmek üzere. Dolayısıyla biz 65
yaşa 30 yıl sonra gelmiş olacağız.
-Sosyal güvenlik açıkları artık risk değil-
Acar, 2008 yılında yapılan reformla sosyal güvenlik açıklarının uzun vadede
risk olmaktan çıktığını, bu açıdan endişe edecek bir durum olmadığını belirterek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Eğer reform yapılmasaydı sosyal güvenlik açıkları artarak devam edecekti.
GSMHnın yüzde 5ine çıkarak yüzde 7lere doğru gidecekti. Sosyal güvenlik
açıkları artık uzun vadede ülkemiz açısından risk olmaktan çıktı. Şu anda sosyal
güvenlik açısından endişe edeceğimiz bir durum söz konusu değil. Ne kadar prim
ödüyorsak o kadar emekli aylığı bağlayacağımız bir sisteme geçmiş olduk.
Geçmiş dönemlerde emekli aylıklarını alırken banka kuyruklarında hayatını
kaybeden insanlar olduğunu hatırlatan Acar, şu anda bu görüntülerin hiç birini
görmediklerini belirterek, şunları kaydetti:
SGK olarak 10.4 milyon emeklimize evinde ödeme yapacak duruma kavuşmuş
olduk. Bürokrasiyi kaldırdık. Her türlü hizmeti TC kimlik numarasıyla yapıyoruz.
Sadece hizmet binalarını değiştirmekle kalmadık aynı zamanda kafaları da
değiştirdik. Devlet bürokrasisindeki bugün git yarın gel gibi yaklaşımları en
aza indirdik. Bu anlamda 25 bin personelimizi toplam kalite eğitimine aldık.
Kafaları değiştirmek kolay değil. 20 yıldır kafaları değiştiremiyordunuz.
-Reform sürecinde 3,5 milyon aktif sigortalı sisteme dahil edildi-
Reform sürecinde SGK gelirlerinde giderlere oranla daha fazla artış
yaşandığını vurgulayan Acar, şöyle devam etti:
Reform sürecinde gelirlerimiz nominal yüzde 118, reel yüzde 58.84
artarken, giderlerimiz nominal yüzde 71, reel yüzde 24.67 artmış. Yani
gelirlerimiz giderlerimize oranla ciddi anlamda artış göstermiş. 2008 yılında 15
milyon 41 bin aktif sigortalı varken bugün 18 milyon 514 bin aktif sigortalı var.
Bu reform sürecinde 3,5 milyon aktif sigortalı sisteme dahil edilmiş. Bu önemli
bir başarıdır. 2009 krizine rağmen 3,5 milyon aktif sigortalı artışı çok
önemlidir.
Sosyal güvenlik açıklarının GSMH içerisindeki oranına da değinen Acar,
konuşmasını şöyle tamamladı:
Sosyal güvenlik açıklarının GSMH içerisindeki oranı her geçen gün azalarak
devam ediyor. Sosyal güvenlik açıkları tedrici olarak 2030lu yıllarda eğer
önümüzdeki dönemde aldığımız kararları değiştirecek uygulamalar gelmezse GSMHnın
yüzde birlerinin altına iniyor demektir. Bu da çok önemlidir. Bunun aşağıya
iniyor olması demek Türkiyenin daha fazla yatırım yapıyor hale gelmesi demek
daha fazla üretim yapması demek. Bunun içinde kısa vadede kayıt dışıyla mücadele
etmemiz gerekiyor. Asgari ücret verilmediği halde asgari ücretten gelir
beyanlarını bitirmemiz gerekiyor ve kayıt altına alınmaları artırmalıyız.
Muhabir: Metin Aktaş
Yayıncı: Emine Konuk