Yörük hayatı yaşayan Tahtacıların ormandaki zorlu

Yörük hayatı yaşayan Tahtacıların ormandaki zorlu yaşamı -Ormanda ağaç kesip kabuklarını soyduktan sonra çamurlu yollarda traktörlerle taşıyarak satan, çalıştıkları ormanlık alanda kurdukları çadırlarda yaşayan Tahtacılar, kadınıy


MUĞLA (A.A) - Durmuş Genç - Ormanda ağaç kesip kabuklarını soyduktan sonra çamurlu yollarda traktörlerle taşıyarak satan, çalıştıkları ormanlık alanda kurdukları çadırlarda yaşayan Tahtacılar, kadınıyla erkeğiyle omuz omuza verip geçimlerini sağlıyor.
     Orman Bölge Müdürlüklerinin açtığı ihaleye giren giren ve kazanan kişiler, daha sonra belirlenen alanda ağaç kesim işine başlıyor. Ağaç kesimini genellikle aileleri ile yapan kişiler, zorlu bir hayat yaşıyor.
     Muğla Orman Bölge Müdürlüğünün Yatağan ilçesi Kozağaç köyü yakınlarında belirlediği alanda kesim işlerini sürdüren aileler, yılın 11 ayını geçirdikleri dağlık alanlarda Yörük hayatı yaşıyor. Çalıştıkları ormanlık alanda kurdukları çadırlarda yaşayan aileler, kestikleri ağaçları kabuklarını soyduktan sonra çamurlu yollarda traktörlerle taşıyarak satıyor.
     Geçimlerini oldukça zorlu şartlarda kadınıyla, erkeğiyle ailece çalışarak sağlayan yerel adıyla Tahtacılar, yaptıkları zorlu işin karşılığını yeterince alamamaktan şikayetçi.
     Yaşamlarını AA muhabirine anlatan Ali Paşa (48), ormanlarda ağaç kesim işini 32 yıldır ailesiyle birlikte yaptığını söyledi.
     İzmirin Bayındır ilçesinden Muğlaya geldiklerini belirten Paşa, Okula giden çocuklarımız İzmirde büyüklerimizin yanında kalıyor. Eşim ve büyük oğlumla ben yılın 11 ayını ormanda çalışarak geçiriyoruz. Sadece bayramlarda izin kullanıyoruz. Belirlenen alana çadırımızı kurar işimize başlarız. Sabah ezanıyla başlayan işimiz akşam ezanıyla son bulur dedi.
     Aldıkları ücretin kestikleri ağaçların metreküpüne göre belirlendiğini anlatan Ali Paşa, memleketlerinde fazla iş imkanı olmadığı için orman kesim işinde çalıştıklarını, böylece ailelerini kimseye muhtaç etmeden yaşatmak istediklerini kaydetti.
     İşlerinin zor ve yorucu olduğuna değinen Paşa, Yazın fazla zor olmuyor, fakat kışın havalar soğuyunca çok zor oluyor. Çadırlarda hayatımızı sürdürüyoruz. Ormanlık alanlarda çamur içerisinde mücadele veriyoruz. Çok zor bir iş yapıyoruz. Fakat tam anlamıyla emeğimizin karşılığını almıyoruz diye konuştu.
    
     -Konar göçer hayatı yaşıyoruz-
    
     Yaklaşık 32 yıldır eşiyle konar göçer hayatı sürdürdüğünü dile getiren Ayşe Paşa ise Tahtacı kadınların hem ev işlerini yaptığını hem de erkekler gibi ormandaki ağır işlerde çalıştıklarına dikkati çekti.
     Kocasına yardımcı olup işi bir an önce bitirmek için hem baltayla ağaç soyduğunu hem de motorlu testere kullandığına işaret eden Paşa, şunları söyledi:
     32 yıldır ormanlarda eşimin peşinden koşturuyorum. Gündüz ormanda çalışıp akşamları ise kurduğumuz çadırda ateş yakarak yemek yapıyor, çamaşır, bulaşık yıkıyorum. Televizyonumuz var, ama bulaşık ve çamaşır makinemiz yok. Çamaşır, bulaşık ve yemek konusunda çok sıkıntı çekiyoruz. Bulaşık ve çamaşır makinesi kullanma şansımız olmadığı için tahtalardan yaptığımız mutfakları bulaşık ve çamaşır temizliği için kullanıyoruz.
     Yaptıkları işin kadınlar için ayrı bir zorluğu bulunduğunu vurgulayan Paşa, her şeyi elleriyle yaptıklarını, gece gündüz çalışarak nerede iş bulurlarsa oraya göç ettiklerini kaydetti.
    
     -Keçileri olmayan Yörük hayatı yaşıyoruz-
    
     Ormanda çalışan 82 yaşındaki Veli Yağlı ise 65 yıldır orman kesim işçiliğiyle uğraştığını ifade ederek, Türkiyede Doğu Anadolu Bölgesi dışında tüm bölgelerde çalıştığını söyledi.
     Bu işin büyük zorlukları olduğunu belirten Yağlı, şöyle dedi:
     Kesim işini zorluklarla alıyor, fakat ürünleri vadeli satıyoruz. Satım işini çekle yapıyoruz. Bazen çekler karşılıksız çıkıyor. Biz burayı ihaleyle aldık. Orman Bölge Müdürlüğünün belirlediği sınırlı alanda kesim işi yapıyoruz. Buradaki ağaçlar teker teker ölçüldü. İhaleyle metreküp hesabı ile aldık. Getirdiğimiz işçilerle ormanda çadırda kalıp çalışıyoruz. Burada keçileri olmayan Yörük hayatı yaşıyoruz.
    
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
<< Önceki Haber Yörük hayatı yaşayan Tahtacıların ormandaki zorlu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER