"Adeta ikinci çuval vakası"

Türk SİHA'sının ABD tarafından düşürülmesinin ardından başlayan tartışmalar sürüyor. Gazeteci Murat Yetkin ABD F-16'sının Türk SİHA'sını düşürmesini 'ikinci Çuval Vakası' olarak nitelendirdi, "daha vahim özellikler taşıyor” diye ekledi

SHABER3.COM

Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) ait F-16 savaş uçağı, Suriye’de Türkiye’ye ait silahlı insansız hava aracını düşürmesinin yankıları sürüyor. Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport’taki son yazısında, ABD F-16’sının Türk SİHA’sını düşürmesini “adeta ‘İkinci Çuval Vakası'” olarak değerlendirdi.

Amerikan askerlerinin 4 Temmuz 2003’te Irak’ın işgali sırasında Süleymaniye’de gözlemci olarak bulunan Türk askerlerinin başına çuval geçirerek tutuklamasını ve akabinde iki ülke arasındaki ilişkilerin dibe vurduğunu hatırlatan Yetkin, “SİHA bir açıdan bakıldığında Çuval Vakası’ndan daha vahim özellikler taşıyor” diye yazdı.

Yazının ilgili bölümü şöyle:

"ABD jetinin Türk SİHA’sını düşürmesi adeta “İkinci Çuval Vakasına” benziyor. ABD askerleri 4 Temmuz 2003’te Irak’ın işgali sırasında Süleymaniye’de gözlemci olarak bulunan Türk askerlerinin başına çuval geçirerek tutuklamıştı, iki ülke ilişkileri yine dibe vurmuştu. Aslında SİHA bir açıdan bakıldığında Çuval Vakasından daha vahim özellikler taşıyor.

Orada, Türkiye’nin TBMM kararıyla Irak işgaline katılmamasına ABD askeriyesinin, özellikle CENTCOM’un hıncı söz konusuydu. Burada Türkiye’nin NATO müttefiki ABD tarafından, ABD’nin de terörist saydığı bir örgüte yönelik harekatını önlemek için insansız da olsa savaş uçağını kasten düşürmesinden söz ediyoruz."

Suriye ve Irak tezkerelerinin de Meclis’e geldiğini ve muhtemelen 10 Ekim Salı günü oylanacağını belirten Yetkin, yazısını şöyle sonlandırdı:

“İçinde bulunduğumuz terörle mücadele ve ABD ile zıtlaşma atmosferi, Meclis oylamasında en çok CHP’yi zorda bırakacak. CHP tezkereye evet mi, hayır mı diyecek? CHP üzerinde “hayır dersen YSP ile aynı saftasın” baskısı kurumaya çalışacaktır AK Parti ve MHP. Bunun 31 Mart 2024 yerel seçimlerine dek uzanan yansımaları olacaktır.

Ancak şimdi önemli olan, 1 Ekim terör eyleminin Türkiye’nin içe ve dış güvenliği açısından ne gibi değişikliklere yol açacağı.”
<< Önceki Haber "Adeta ikinci çuval vakası" Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER