Ali Bulaç: Bundan sadece İslamcılık değil, din zarar gördü

Ali Bulaç: Bundan sadece İslamcılık değil, din zarar gördü

(...)

Bir kere elde edildi mi, iktidarı kimse bırakmak istemez. Zaten adaletsiz olan iktidara yapışayım derken adaletsizlikler katlanarak artar ve her büyük adaletsizlik failinin ideolojisine, siyasi görüşüne, savunduğu fikriyata fatura edilir. Hele sıkıştığınızda dine sığınıyorsanız, adaletsizliğe maruz kalan kırgınlar, kızgınlar, dışlanmışlar, beklentileri tatmin olmamış kesimler olup bitenlerden önce dininizi sorumlu tutarlar. Buna “Hocaya kızıp camiyi terk etmek” denir.

Maalesef Türkiye'de İslamsiyaset ve fikriyat böyle bir durumla karşı karşıya gelmiş bulunuyor. Belki hem İslamcı iddiayı, hem asıl İslam dinine duyulan güveni korumanın yolu, bu kimliğe sahip hocaların ve mütefekkir yazarların ortaya çıkıp “İslamcılık ve İslam” adına olup bitenleri kritik etmeleridir. İktidarın yanında yer almak mümkün, ancak bir Müslüman veya İslamcı, bir iktidarı neden savunduğunu bizi kelami ve fıkhi deliller eşliğinde ikna etmelidir. Aynı şekilde “Ben dindarım ama İslamcı değilim” diyenin de tezini kelami ve fıkhi olarak temellendirmesi beklenir.

İşin doğrusu çıkan hengamede ne muhalifler, ne taraftarlar İslami bir zeminde iktidara ilişkin bir tartışmaya girişmediler, güncelin ve reel politiğin kavga ortamında asli ideallerini geri plana ittiler. Bundan sadece İslamcılık değil, din zarar gördü.

<< Önceki Haber Ali Bulaç: Bundan sadece İslamcılık değil, din zarar gördü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER