Dr. Muhammed Nureddin: Türkiye, baskıcı bir Arap rejimine döndü


Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı, 'sıfır sorun' politikasının en büyük destekçilerinden Dr. Muhammed Nureddin, 1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendirirken çarpıcı tespitlerde bulundu. Türkiye'nin yakın zamana kadar Arap toplumları için örnek ve ilham kaynağı olduğunu belirten Nureddin, "Türkiye, AB'den uzaklaştıkça otoriterleşti ve Arap sistemlerine benzedi. Şimdi, AK Parti iktidarının yönetim anlayışı, baskıcı Arap rejimlerinden farklı değil." dedi.

Zaman gazetesinden Doğan Ertuğrul'a konuşan Nureddin, Arap dünyasında Türkiye imajının 'negatif' hale geldiğini anlattı. Nureddin, 1 Kasım'dan sonra Erdoğan veya Davutoğlu'nu tebrik için bir iki körfez emiri ile İhvan'dan başka kimsenin aramadığını vurguladı. Röportajdan bazı bölümler şöyle:

"(...)

İktidar partisi 7 Haziran'ın şokunu üzerinden attı ve tekrar tek başına iktidar oldu. Sizce Türkiye'de yeni bir dönem mi başlıyor? Tablo Ortadoğu'dan nasıl görünüyor?

İlk önce şunun altını çizelim, 1 Kasım normal bir seçim değildi. Medyaya büyük bir baskı vardı. Hem Ankara'da hem de Suruç'ta kan dökülmüştü. Güneydoğu'da sanki bir sivil savaş yaşanıyordu. AK Parti'nin söylemi çok negatifti. Düşünün ki Sayın Davutoğlu 'beyaz Toroslar'dan söz etti bile HDP kendi seçim kampanyasını iptal etti. Tüm bunlar seçimin adil ve şeffaf olduğuna dair soru işaretleri oluşturdu. Buna rağmen, sandıktan çıkan sonuca herkes saygı gösterdi. Bu sonuçlar Türkiye'de yeni bir dönem başladığı anlamına mı gelir? Hayır, çünkü bu sonuçla Türkiye sadece 7 Haziran öncesi şartlarına döndü.

Ama şimdi iktidar anayasayı değiştirme ve mesela başkanlık sistemini getirmeye daha yakın…

Ben parlamenter sistem açısından söylüyorum. Evet, AK Parti eğer anayasayı değiştirebilirse Türkiye yeni bir döneme girebilir. O zaman yeni bir siyasi sistemin eşiğinde demektir. Ben muhtemel görmüyorum. Geçecekse de Türkiye gibi çok kültürlü, çok etnisiteli, çok mezhepli bir toplumda Erdoğan'ın başkanlığı ne sonuç verir iyi bakmak lazım.

Eğer AK Parti-Erdoğan bu denli otoriterleşmeseydi de aynı kaygıyı taşır mıydınız?

Hayır, bu kadar korkmamıza gerek olmazdı. Ama biz şimdi teorik bir başkanlık sistemi tartışmıyoruz. Ak Erdoğan'ın başkanlığını konuşuyoruz. Eğer bugünkü zihniyet anayasal bir çerçeve kazanırsa Türkiye totaliter bir sisteme gider. Bu nedenle Türkiye'nin geleceği, otoriterleşmesini önlemek için AB ile birlikte olmalıdır.
Gerçekçi olalım. Siz AK Parti'yi yakından tanıyorsunuz. Erdoğan bu seçim zaferinden sonra başkanlıktan geri adım atar mı?

Başkanlığı çok istediği ve çok zorlayacağı açık… Ama tablo o kadar parlak değil. Erdoğan Kürt siyasetiyle anlaşmadan böyle bir adım atamaz. Ancak başkanlık sistemi karşılığında Kürt sorununun çözümü gibi bir pazarlık olursa Türkiye'nin siyasi rejimi değişebilir.

Eğer bu rejim değişikliği gerçekleşir Erdoğan başkan olursa bölgede etkisi ne olur?

Türkiye yakın zamana kadar İslamcı bir model olarak bütün Arap İslam toplumları için örnekti. İlham kaynağıydı. Müslüman bir toplumda İslamcı bir parti iktidarda ve demokrasi ile İslam arasında bir uyum sağlıyordu. Türkiye gibi laikliği başarılı olmasa da ciddi laik kazanımları olan bir ülkede iktidara gelen AK Parti ilk yıllarında çok olumlu bir örnek oldu. Ama son yıllarda o laik kazanımlardan Türkiye'yi uzaklaştırdı. AB'den demokratik kazanımlardan, istikrardan uzaklaştırdı. Ve daha da tehlikelisi Ortadoğu'daki baskıcı tek adam rejimlerine yaklaştırdı. Sandıktan çıkmayı başarıyor.

(…)
CİHAN
<< Önceki Haber Dr. Muhammed Nureddin: Türkiye, baskıcı bir Arap rejimine... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER