İhsanoğlu'ndan tarihi çıkış

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Irak'ta son günlerde artan kanlı intihar saldırılarını ''cinnet'' olarak nitelendirdi.

İhsanoğlu'ndan tarihi çıkış

Mısır'da yaptığı temaslar ve Orta Doğu'daki genel sorunlar hakkında Türk gazetecileriyle sohbet eden İhsanoğlu, ''bu cinnet ve bu vahametin İslam tarihinde örneği olmayan bir hadise olduğunu'' belirtti. Irak'ta yaşananları ''çok vahim'' olarak değerlendiren İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Irak'ta olan hadiseler cinnettir ve bu vahim bir durumdur. Bu cinnet ve bu vahamet İslam tarihinde örneği olmayan bir hadisedir. 14. asırdan bu yana ilk defa böyle bir hadise oluyor. Bunu anlamak fevkalade zordur. Çünkü bu mezhepler mozaiği asırlar boyu sükunet içinde yaşamıştır. Son müdahaleler, Irak'ın işgaliyle başlayan hadiseler kimsenin anlayamayacağı bu çatışmayı doğurmuştur.'' Mekke'de geçen aylarda Iraklı mezhep liderlerini bir araya getirdiklerini ve 10 maddelik bir anlaşma imzaladıklarını, daha sonra bunun Irak'ta Sünni ve Şii camilerinde belgeyi destekleyen konuşmalarla halka duyurulduğunu belirten İhsanoğlu, ''Burada birinci görev Irak'ta hükümet ve liderlere düşmektedir. Bunlar bu girdabın içerisinden kendi ülkelerini çıkarma hususunda gereken ciddiyeti, gereken öngörüyü, gereken azmi göstermezlerse, Irak daha da kötü bir noktaya gidecektir.'' dedi. İhsanoğlu, bu konuda öncelikle yapılması gerekenleri; silahlı çetelerin durdurulması, devletin hakimiyetinin kurulması, ordunun mezhebi esaslar gözetilmeden yapılandırılması, ülkenin bütünlüğü gözetilerek yeniden teşkilatlanması ve kanun dışı güçlerin yok edilmesi şeklinde saydı. ''Bunlar yapılmadığı taktirde Irak çok kötü bir yere geliyor. Hadiseleri kontrol altına almak gerçekten çok daha zorlaşacaktır'' diyen İKT Genel Sekreteri, Irak'taki liderlerin ve işgal güçlerinin bunu göz önünde bulundurması gerektiğini ifade etti. İhsanoğlu, dünyada terör örgütü El Kaide'nin adı geçtiğinde bütün İslam dünyasının töhmet altında kalmasının önlenmesi için İKT'nin ne gibi düşüncesi olduğunun sorulması üzerine, terör örgütünü reddeden birçok açıklamada bulunduklarını, bunu önlemek için İKT gibi uluslararası kuruluşların beyanlarının yeterli olmadığını belirtti. İhsanoğlu, ''İslam adına hareket eden bu insanlara, İslam adına hareket etme yetkisini kim verdi? Radikal grupların İslam adını kullanma yetkileri yok ki. Radikal gruplar her yerde var. Avrupa'da var, İspanya'da ETA, İrlanda IRA var. Avrupa'nın değişik ülkelerinde var. Bu maalesef aşılması lazım gelen bir durum. Herkesin burada sorumluluğu var'' diye konuştu. -FİLİSTİN MESELESİ- İhsanoğlu, bölgenin önemli meselelerinden biri olan Filistin ile ilgili girişimlerini anlatırken de şunları söyledi: ''19 Aralıkta Filistin'e gittik ve Cumhurbaşkanı (Mahmud) Abbas ve Başbakan İsmail Haniye ile görüştük. Uzun bir süreden sonra ateşkesin esaslarını oluşturan bir belge hazırladık. Ardından Şam'a gittik, (Hamas siyasi lideri) Halid Meşal ile görüştük. Bizim inisiyatifimiz üç maddeden oluşmaktaydı. Birincisi bu çatışmaların durdurulması. İkincisi öldürme hadiselerin cezasız kalmaması için İslam Konferansı Teşkilatına bağlı 5 kişilik bir tahkikat komisyonu kurmaktı. Onlar onda mutabık kaldı. Biz onu kuruyoruz. Yakında faaliyetlerine başlayacak.'' Filistin'de ateşkesin Kurban Bayramının sonuna kadar devam ettiğini belirten İhsanoğlu, Filistin'de asıl sorunun siyasi liderlerin milislere hakim olamaması olduğunu da belirterek, ''Bugünlerde bizim başlattığımız teşebbüs en önemli noktaya geldi. Bundan sonra Suudi Arabistan'da iki lider arasında bir görüşme yapılacak. Bence bu son fırsattır. Eğer Filistin siyasi liderleri bu son fırsatı değerlendirmezlerse, o zaman vaziyet kontrol dışına çıkacaktır. Ve bu liderler tarih karşısında kendi milletleri karşısında, Allah'a karşı büyük sorumluluk içerisinde olacaklardır. Birbirlerine siyasi ihtilafı, askeri çatışmalarla halletmek kadar, esas hedefleri olan kendi devletlerini kurmak, kendi problemlerini çözmek ve topraklarını geri almak esas hedeflerine en büyük ihanet sayılacaktır'' diye konuştu. -MEDENİYETLER ARASI DİYALOG BAŞARISIZ- İKT olarak 8 günden beri yoğun temaslarda bulunduklarını belirten İhsanoğlu, Fransa'da Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile görüştüğünü hatırlattı. Teşkilatının 38 yıllık tarihinde ilk kez kendisinin Genel Sekreter olarak bir Fransa cumhurbaşkanı ile görüştüğünü kaydeden İhsanoğlu, görüşme sırasında Orta Doğu sorunu başta olmak üzere, bölge ülkelerini ilgilendiren her konuyu ele aldıklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: ''Chirac ile önemli bir konu olan, İslam dünyasıyla Batı dünyası arasındaki kültürel ve dini konularda anlaşmazlık üzerinde durduk. Yani İslamofobia meselesi. Bizim bu konuda yeni bir tezimiz var: Medeniyetler arası diyalog başarısızlığa uğramıştır. Bu başarısızlığın iki delili var. Küstah karikatür meselesi ve bir de Papanın Hz. Peygamberi hedef alan konuşması. 40 yıllık diyalog başarılı olsaydı, bunlar olmazdı. Biz diyoruz ki, gelin bu diyaloğu böyle akademik egzersiz olarak ele almayalım. Bunun belli bir gündemi olmalı. Karşılıklı siyasi irade konmalı. Siyasi angajman lazım. Meseleler tarihi uzlaşma çerçevesinde tek tek ele alınmalı. Tarih boyunca ortaya çıkan birikintileri bilinçaltından çıkarıp bunları halletmemiz lazım.'' -KAHİRE'DEKİ TEMASLAR- İhsanoğlu, Kahire'de iki gündür, bölgedeki sıcak gelişmeler ve devam eden krizlerin çözümünün neler olabileceği gibi konularda Mısırlı yetkililerle görüşmelerde bulunduğunu belirtti. İKT Şartının değiştirilmesi ve dışişleri bakanları toplantısı gibi konuların da görüşüldüğünü kaydeden İhsanoğlu, ''Arap Birliğinin anlaşmamak üzere anlaştığı konular bulunduğunu, İKT'nin de durumunun böyle mi olduğu?'' şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı: ''İKT'de Araplar tek olmadıkları için, yani Asya, Afrika ve Avrupa grupları var. Bu üç grup arasında Arap hassasiyetleri asgariye iniyor. Bu da olumlu bir hava yaratıyor. Mesela Lübnan savaşı olduğu zaman Arap Ligi toplanamadı, zirve olmadı. Biz hemen zirve yaptık. Lübnan için büyük bir destek çıktı. Bu destekten sonra BM Güvenlik Konseyi hemen toplandı ve ateşkes ilan etti. Bir de göreve geldiğimde 10 yıllık aksiyon planı yaptık. İKT'nin rotasında bir ayarlama yaptık. Orada İslam ülkeleri arasındaki dayanışmanın kalkınmaya yönelik olması, sosyal, ekonomik gelişmelerin gerçekleştirilmesi, ticareti artırıp fakirlikle mücadeleye önem verilmesi yolunda çalıştık. Şimdi 10 milyar dolarlık bir fon kuruluyor. Bu fonun hedefi fakirlikle mücadele. Böyle olunca ülkelerin bire bir münasebetleri artıyor, çatışma konuları azalıyor.''
<< Önceki Haber İhsanoğlu'ndan tarihi çıkış Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER