Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok!

Bu kadar net ve tereddütsüz ‘yalan’ idiyse günün sonuna kadar beklemenin âlemi yoktu. Uzun müzakerelerden sonra çıkan metin tam bir hayal kırıklığı.

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok!

Zaman Gazetesi yazarı  Bülent Korucu, bugünkü köşe yazısında MEB Müsteşarı Yusuf Tekin eliyle hazırlanan dershaneleri kapatmayı öngören yasa taslağının basında yer almasının ardından MEB'in yaptığı açıklamadaki çelişkiyi yazdı. Korucu, "Bu kadar net ve tereddütsüz ‘yalan’ idiyse günün sonuna kadar beklemenin âlemi yoktu" dedi.

Zaman’ın ‘eğitime büyük darbe’ manşeti deprem etkisi yaptı. Taslağı hazırlayan Milli Eğitim Bakanlığı akşam saatlerinde iddiaların ‘yalan’ olduğunu ileri sürdü. Bu kadar net ve tereddütsüz ‘yalan’ idiyse günün sonuna kadar beklemenin âlemi yoktu.

Günün ilk saatlerinde yayınlanacak bir açıklama tartışmayı büyümeden söndürebilirdi. Uzun müzakerelerden sonra çıkan metin tam bir hayal kırıklığı. Müsteşarlık, haberi ve çalışmayı doğrularken, “kamuoyunu yanlış yönlendirecek yalan unsurların monte edildiği”ni savunuyor. Taslak ise müsteşarlığı doğrulamıyor. Yalan denilen bütün unsurlar taslakta var. Ortaya iki ihtimal çıkıyor. 1) İyimser bakış açısı: taslağı yazanlar ile açıklamayı kaleme alanlar farklı kişiler; kopukluk ondan kaynaklanıyor. 2) Müsteşarlıkta Türkçe ile ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Atama bekleyen Türkçe öğretmenlerinden birinin acilen müsteşarlıkta görevlendirilmesi faydalı olacak. Üçüncü bir ihtimal var ama ‘o kadar da değil’ deyip yazmayalım.

Taslak’tan alıntılarla meramımızı ifade edelim: “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte halen faaliyetlerine devam etmekte olan dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri 2013-2014 eğitim öğretim yılı bitiminde sona erer. Bu kanuna ve bu kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliklerde gösterilen koşullara uymayan dönüşüm kapsamında kurulan eğitim kurumları ile mevzuata aykırı ya da izinsiz eğitim faaliyeti gösterenler hakkında, diğer mevzuattaki ceza hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu maddede belirtilen cezalar uygulanır.” Müsteşarlık, taslağın sadece dönüşümü teşvik için hazırlandığını ve dershanelere ceza verilmeyeceğini belirtiyor. Haber zaten bu cezaların mevcut dershaneleri kapsadığını söylemiyor ki; kapanmadan sonra ‘mevzuata aykırı ya da izinsiz eğitim faaliyeti gösterenler’in hedef alındığı açıkça söyleniyor. “Dershaneler kalkmayacak, sadece bakanlığın kanatları altından çıkacağı için güvenirlikleri azalıp doğal süreçte kendiliğinden kapanacak” beyanatları hatırlanınca bu nüans önemli hale geliyor. Daha iyi anlamak için soralım; Bakanlık şunu mu söylüyor: “MEB’in izin ve ruhsatı dışında özel ders ve kurs yasak olmayacak. MEB’e bağlı olmadan faaliyet gösterenler kesinlikle cezalandırılmayacak.”  Eğer böyleyse ben de bir sonraki yazımda Zaman’ın yalan yazdığını kabul edeceğim. Ama açıklama biraz laf oyunları yaparken becerilememiş intibaı uyandırıyor.

Gelelim işin can damarına; dershaneler niye kapatılamaz? Hukuk kapatamazsınız diyor: çünkü kanunla suç olarak tanımlanmamış hiçbir eylemi işleyene ceza verilemez. Buna idare ve ekonomik cezalar da dâhildir. Birine matematik dersi vermek dünyanın hiçbir yerinde suç değil. Ekonomik ya da başka bir şekilde yaptırım uygulayamazsınız. Şöyle haberler mi okuyacağız: Yapılan baskında geometri dersinde kullanılan tebeşir, gönye ve çok sayıda soru bankasına el konuldu!

Eğitim bilimi de kapatılmasına karşı çıkıyor: En temel sorunlarını çözememiş, belli standartları oluşturup ülke geneline yayamamışsınız. Doktorlar, hastanın ateşinin düşürülmesine çoğu hallerde karşı çıkıyor. Çünkü ateş bir belirtidir, hastalık başkadır. Ateşi düşürüp kendinizi kandırmayın, hastalığı tedavi edin, ateş zaten düşer. Demokrasi de dershaneler yaşamalı görüşünde: suç unsuru taşımayan bir eylemi yasaklayamazsınız. Ayrıca teşebbüs hürriyetini engelleyemezsiniz. Belli standartlar koyup takipçisi olabilirsiniz o kadar. Sosyoloji de “Bu devirde galebe ikna iledir, icbar ile değil.” kanaatinde. Dershanelerin kapatılması konusunda ikna edici bir gerekçe ortaya konulamıyor. ‘İnek satan fakirler’ tezini de taslak çürütüyor. Çünkü çok daha ucuz ve hatta bedava alternatifler de kapatılmaya çalışılıyor. Son tahlilde encümen kararı ile fay hatlarının yerinin değiştirildiği bir ülkede, kanunla, yasakla sosyal proje yürütmek çok da şaşırtıcı değil.
<< Önceki Haber Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER