'Fırsat eşitliği için dershaneler yaşamalı'

Dershaneleri kapatma tartışması devam ederken Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) 2011 yılında yaptığı, özel dershanelerle ilgili ilginç analizler dikkat çekiyor.

'Fırsat eşitliği için dershaneler yaşamalı'

"Özel Dershaneler: Gölge Eğitim Sistemiyle Yüzleşmek" başlıklı araştırmada, özel okulların büyük yerleşim yerlerinde yoğunlaştığı hatırlatılıyor; kırsal kesimdeki öğrencilerin fırsat eşitliğini yakalayabilmesi için dershanelerin kapatılmasının doğru karar olmadığı ifade ediliyor. Araştırmaya göre dershaneye giden öğrencilerin, yüzde 85'inin aile geliri 750 TL ve altında. Dershanelerin varlık sebebi ve Türk eğitim sistemine katkılarını ortaya koyan çalışmalara atıf yapan eğitimciler, özel ders imkânı bulamayan, dar ve orta gelir düzeyindeki öğrencilerin geride kalacağı, dershanelerin kapanması halinde bu ihtiyacın merdiven altına ineceği uyarısı yapıyor. SETA'nın özel dershanelerin eğitimdeki önemi, eğitim kalitesini arttırdığı, kaldırılmasının çeşitli sıkıntılar oluşturabileceği gibi konular üzerinde duran araştırmasında özel dershanelere talebin ilerleyen yıllarda da artacağı belirtiliyor. 2002 yılında sınava giren 1,5 milyon öğrenci arasından rastgele seçilen 120 bin öğrenciden 53 bin 240 kişinin yani yüzde 44'nün dershaneye gittiğinin belirtilmesi araştırmanın en çarpıcı örnekleri arasında yer alıyor. Rapora göre gelir düzeyi 750 TL ve altında olan ailelerin çocukları dershaneye giden öğrencilerin yüzde 85'ini oluşturuyor. En fazla, gelir düzeyi orta ve düşük ailelerin çocuklarının dershaneye gittiğini gösteren bu örnek, dershanelerin fırsat eşitsizliği oluşturduğu tartışmalarını da çürütüyor. Özel okulların büyük yerleşim yerlerinde yoğunlaştığına dikkat çekilerek kırsal kesimdeki öğrencinin eğitimi için dershanelerin kapatılmasının doğru bir karar olmadığına yer veriliyor. Dershanelerin kapatılmasıyla korsan eğitimin arttığı, örneklerle dile getiriliyor. 1980 yılında Güney Kore'de dershaneciliğin yasaklandığı bilgisinin verildiği araştırmada özel ders talebinden dolayı korsan eğitimin doğduğu vurgulanıyor. Hükümetin bunun önüne geçmek için yasağı kaldırarak anayasaya madde koyduğu belirtiliyor. Milli Güvenlik Konseyi ise dershanelerin kapatılması ile ilgili önergeyi kabul etmiş. Arkasından dershanelerin faaliyetini sürdürmesini öngören yasa, 11 Temmuz 1984 tarihinde kabul edilmiş. Kapatma, eğitime ve ekonomiye zarar verir Dershanelerin kapatılması konusunda eğitimciler karamsar bir tablo çiziyor. Körfez Yayınları Müdürü Halit Dağcı dershanelerin kapatılmasının hem kurumlara hem de ülkeye maddi zarar vereceğini savunuyor. Müfettişler Derneği Başkanı Doğan Ceylan ise bu kurumların kapatılması durumunda eğitim kalitesinin düşebileceği uyarısında bulunuyor. Dershanelerin okullara dönüşümünde yeterli altyapı olmadığına değinen GÜVEN-DER Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı, kapatılma kararının ekonomiye zarar verebileceğini söylüyor.
<< Önceki Haber 'Fırsat eşitliği için dershaneler yaşamalı' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER