Memur ve işçilere yeni haklar geliyor

12 Eylül'de referanduma sunulacak olan Anayasa paketinde işçi ve memura yeni haklar getiriliyor.İşçilere birden çok sendikaya üye olma hakkı getirilirken memurların toplu sözleşme yapmasının önündeki engel kalkacak

Memur ve işçilere yeni haklar geliyor

Ek iş yapan çalışanlar burada da sendikalı olabilecek. Bu durum sendikalar arasında rekabeti artıracağı gibi üye sayısını da artırma imkanı sağlayacak. Böylece yeni düzenlemeyle çalışanın işverenine karşı hem pazarlık gücü artacak hem de daha fazla hak elde etme fırsatı yakalayacak ESKİ HALİ MADDE 51. (Değişik: 3.10.2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz. İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. YENİ HALİ MADDE 51. (Değişik: 3.10.2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. Anayasa'nın 'Sendika Kurma Hakkı'nı düzenleyen 51.maddesinde yapılan değişiklikle önceki metinde bulunan çalışanların 'aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olamaz' hükmü kaldırıldı. ÇALIŞANLARIN PAZARLIK GÜCÜ ARTACAK HAK-İŞ Genel Başkanı Salim USLU: İşyerinde birden çok sendikaya üye olma hakkı nasıl olacak? İLO diyor ki iş yerinde yetkili sendikanın dışında; bir iş yeri sendikası, iki meslek sendikası, üç federasyon üyeliği söz konusu. 4857 sayılı iş Kanunu'na baktığımız zaman işçiler, esnek çalışma yoluyla, başka işlerde ve iş yerlerinde part-time çalışabiliyorlar. Diyelim ki gıda iş kolundaki bir sendikalı, part-time başka bir iş kolunda çalışıyorsa ve orada gıda iş kolunda başka bir sendika varsa, her ikisine birden üye olabilir. Burada İLO ve AB yaklaşımlarına aykırı herhangi bir durum söz konusu değil. Bu durum işçilerin faydasına. Oradaki toplu sözleşmeden de yararlanma hakkı doğar. Diyelim ki hemşire, devlet hastanesinde çalıştı. 2 saat de gidip bir özel hastanede çalışacaksa. Oradaki aynı iş kolundaki bir başka sendikaya da rahatlıkla üye olabilecek. Mevcut durumda birden çok sendikaya üye olamıyor. KEYFi DiSiPLiN CEZALARINA SON ESKi HALi MADDE 129. Memurl ar ve diğer kamu görevi i i eri Anayasa ve kanun i ara sadık ka i arak faaliyette bu i un-makl a yüküm i üdüri er. Memuri ar ve di ğer kamu görev i i i eri ile kamu kurumu nite i iğindeki mesi ek kuru i uşi arı ve bun i arın üst kuru i uşi arı mensup iarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası veri i emez. Uyarma ve kınama ceza iarıyi a ilgi i i olanlar hariç, disip i in karari arı yargı denetimi dışında bırakı i amaz. Si i ah i ı Kuvveti er mensup i arı ile hâkim i er ve savcı i ar hakkındaki hüküm i er saki ıdır. Memuri ar ve diğer kamu görevi i i erinin yetkil erini kull anırken işl edikl eri kusurl ardan doğan tazminat dava i arı, kendi i e rine rücu edilmek kaydıyi a ve kanunun gösterdiği şekil ve şarti ara uygun olarak, ancak idare aleyhine açı i abi i ir. Memuri ar ve diğer kamu görevi i i eri hakkında iş i edikleri iddia edil en suçl ardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanun i a be i iri enen istisnai ar dışında, kanunun gösterdiği ida rî mercii n iznine bağl ıdır. YENi HALi MADDE 129. Memuri ar ve diğer kamu görevi i i eri Anayasa ve kanun i ara sadık kai arak faaliyette bu i unmaki a yüküm i üdüri er. Memuri ar ve diğer kamu görev i i i eri ile kamu kurumu nite i iğindeki mesi ek kuru i uşi arı ve bun i arın üst kuru i uşi arı men- supl arına savunma hakkı tanınmadıkça disipl in cezası veril emez. Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz Si i ah i ı Kuvveti er mensup i arı ile hâkim i er ve savcı i ar hakkındaki hükümler saki ıdır. Memuri ar ve diğer kamu görevi i i erinin yetki i erini kul i a-nırken işi ediki eri kusuri ardan doğan tazminat dava i arı, kendi i erine rücu edil mek kaydıyi a ve kanunun gösterdiği şekil ve şarti ara uygun olarak, ancak idare aley hine açı i abi i ir. Memuri ar ve diğer kamu gö revl il eri hakkında işl edikl eri iddia edil en suçl ardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanun ia be i iri enen istisna i ar dışında, kanunun gösterdiği idarî merci i n iznine bağ i ıdır. BEM-BİR-SEN Genel Başkanı Mürsel TURBAY: Memurun kaderi amirlerinin iki dudağı arasında olmayacak Eylül tarihinde halkoylamasına sunulacak olan Anayasa değişiklik paketinde, biz kamu görevlilerini yakından ilgilendiren çok önemli bir gelişmede, Ana-yasa'nın 129. maddesinde yapılacak olan değişikliktir. Bilindiği gibi kamu görevlilerine 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi gereği verilen uyarma ve kınama türündeki disiplin cezalarına karşı, kamu çalışanının yargı yoluna başvurması Anayasal olarak söz konusu değildi. Bu cezalar kamu görevlilerinin sicillerine işlenen ve 5 yıl boyunca da silinmeyen cezalardır. Bu cezalar ise memurun sicil amirleri tarafından verilen cezalardır. Yani kamu çalışanı kendi sicil amirinin vermiş olduğu uyarı ve kınama cezalarına karşı idari yargı yoluna baş-vuramıyordu. Gerçi 657 sayılı yasa, uyarma ve kınama cezası olan memurun hakkını koruma adına hiç de gerçekçi olmayan bir yolu açık bırakmıştır. Yani memur kendisine ceza veren amirine, cezaya dönük itiraz edebilir. Ancak, kendisinden savunma dahi alınmadan uyarı ya da kınama cezası verilen memur, kendisine bu cezayı veren amirine yapacağı itirazın haklı bulunacağını da beklemesi çok fazla iyimserlik olacaktır. Sendikamızın pek çok şube ve il başkanı zaman zaman bu tür gerekçe-siz-savunmasız uyarı ve kınama cezalarına muhatap kalmışlardır.Hatta bunlardan bir tanesi, iç hukukta yargı yolları kapalı olduğu için Sendikamız tarafından AİHM'e taşınmıştır. Şimdi Anayasa değişiklik paketinde yeni yapılacak olan hi düzenleme ile birlikte böylesi hukuka aykırılıklar ve disiplin amirlerinin sübjektif işlemlerinin önüne geçilmiş olacak, kamu çalışanları aldıkları haklı-haksız disiplin cezaları konusunda bağımsız yargıya başvurabileceklerdir. Her kamu çalışanı neredeyse benzer olaylarla meslek yaşamı boyunca karşılaşmıştır. Ben de bir eğitimci olarak sayısız benzeri durumla karşılaştım. Bunlardan ilk aklıma geleni anlatmak isterim. SÜRGÜN EDİLDİM 1994 yılında Çorum Atatürk Lise-si'nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmeniydim. Alanım gereği de öğrencilerle çok sık bir araya gelir, sohbetler eder, hayata dair paylaşımlarımız olurdu. Bir gün hiçbir gerekçe gösterilmeden ya da sonradan öğrendiğim "bilinmeyen güçlerin" isteği ile "öğrencilerle çok fazla ilgilendiğim için" Edirne'ye sürgün edildim. Edirne Meriç Ka-dıdondurma İlköğretim Okulu'na sürgün olarak gönderilmiştim. Gerekçesiz, savunmasız ve nedensiz. Sürgün kararının ardından yeniden Çorum'a çağrılarak hakkımda soruşturma başlatıldı. İfadem alındı. Yani tıpkı İstiklal Mahkemeleri'nde olduğu gibi "Sanığın idamına, şahitlerin bilahare dinlenmesine" karar verildi. Bakanlık tarafından özel olarak görevlendirilen bir müfettiş yeniden Ço-rum'da ifademi aldı. Ancak sonuç değişmedi. İtirazım reddedildi. Ben sürgün yemiş bir öğretmen olarak eğitim sisteminin kayıtlarına çoktan geçmiştim. GREV ÖZGÜRLÜĞÜ GENİŞLİYOR Anayasa'nın Grevve Lokavt Hakkı' başlıklı 54. Maddesi'nde yapılan düzenlemeyle sendikaların grev özgürlüğü daha da genişliyor. 'Genel eylem' ve 'kitlesel basın açıklaması' adı altında Genel Grev'e giden çalışanlar bundan böyle takiye yapmak zorunda kalmayacak. Yeni dönemde grev sırasında iş yerinde oluşan zararların faturası sendikaya kesilmeyecek. ESKi HALi MADDE 54. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddî zarardan sendika sorumludur. Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu'nca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kurulu'na başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulu'nun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek Hakem Kurulu'nun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz. Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiçbir şekilde engellenemez. YENi HALi MADDE 54. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu'nca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kurulu'na başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulu'nun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Yüksek Hakem Kurulu'nun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiçbir şekilde engellenemez. HAK-İŞ Genel Başkanı Salim USLU: ARTIK YALAN SÖYLEMEK ZORUNDA KALMAYACAĞIZ Getirilen düzenlemeler sendikalar ve I vj çalışanlar bakımından son derece önemli düzenlemeler. Grev esnasında işçilerin bilerek veya bilmeyerek yaptıkları kusurlardan dolayı sendikalar sorumlu tutuluyordu. Bu ortadan kalkmış durumda. En önemlisi bugüne kadar sendikalar ve sendikacılar takiye yapmak zorunda kalıyordu. 'Genel eylem' diyorlardı, 'kitlesel basın açıklaması' diyorlardı; ama yapmak istedikleri şey bal gibi de 'genel grev'di. Şimdi Anayasa diyor ki genel eylemleri, genel grevleri bu tür şeyleri taki-yeleri artık ihtiyaç duymadan yapabileceksiniz. Bunu anayasal suç olmaktan çıkartıyorum diyor. Bu çok önemli bir gelişme sendikalar bakımından. TÜRK-İŞ Başkanı Mustafa KUMLU: GREV ZARARINI SENDİKALAR ÖDEMEYECEK Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumludur" fıkrasının Anayasa metninden çıkarılmasını istemiştik. Bu talebimizin karşılandı. "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" fıkrasının Anayasa metninden çıkarılmasını istemiştik. Bu talebimiz de karşılandı. Önerilerimiz arasında "aynı zamanda ve aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz" hükmünün Anayasa metninden çıkarılması yer alıyordu. Bunu AB ve ILO normlarına uygunluk açısından talep etmiştik. Bu madde değişikliği sağlandı. Sosyal devletin uygulanmasını şarta bağlayan maddenin yeniden düzenlenmesine; sendika yöneticilerine siyaset yasağı getiren maddenin kaldırılmasına; işçi memur ayrımına ilişkin tanımlamanın net yapılmasına ilişkin düzenleme taleplerimiz ise benimsenmedi. Halkın iradesi 12 Eylül'de tecelli edecektir ve buna hepimizin saygı duyma zorunluluğu vardır. TÜRK-İŞ, referandum sürecinde kendi tabanına "evet" ya da "hayır" oyu kullanması yönünde bir sınırlama getirmeyecektir. Referandumda Türk-İş topluluğunu oluşturan her bir birey, kendi özgür iradesi ile ve doğru bulduğu biçimde oyunu kullanacaktır.
<< Önceki Haber Memur ve işçilere yeni haklar geliyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER