Hukukçular da El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide'yi eleştirmenin suç sayılarak işlem yapılmasını anlamlandıramadıklarını ifade ederek tepkilerini dile getiriyor.

Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk: Fethullah Gülen’e isnat edilen suç inanılmaz. Ciddiliği son derece tartışılabilecek iddialar. Pensilvanya’da oturup, Türkiye’den örgüt kurup yönetme iddiası ciddi ve inandırıcı değil. Bundan dolayı da ABD’den iadesi Türkiye’ye düşünülüyor.

Bu sadece bir gösteriş iç politikaya yönelik paralel yapı iddialarını sürdürebilmek için ortaya atılmış olan birtakım iddialar. İddiaların kanıtlanması için ortada somut deliller olması lazım. El Kaide gibi bir terör örgütü eleştirmek nasıl suç olabilir? Son günlerde suç olmayan sözler suç sayılarak işlem yapılıyor. Bir suçun ceza kanununda öngörülmesi gerekir. Ceza kanunun hangi maddesinde var bu suç. Terör örgütünü övmek olsa olur ama eleştirmek hiçbir şekilde suç olmaz. Bunun ortaya atılması işin ciddiyetini kaybetmesidir.

Ordu eski Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı: Kolluk kuvvetleri olarak El Kaide ve birçok ülkedeki uzantılarını terör örgütü olarak bildik ve işlem yaptık. El Kaide'ye terör örgütü demek veya uzantılarını terör örgütü veya işbirlikçisi demek suç olamaz. Kaldı ki bu Mehmet Doğan etrafında var olan bir yapılaşma var.

Şahsın silahlanıp eylem yapma videosu var. Kuzey Irak ve Afganistan’da eğitim kampları görüşmeleri yapmış. Türkiye’ye gelip eylem yapmak için eğitim almışlar. Dönemin Başbakanı Erdoğan için çok net eylem yapılmasına ilişkin beyanları var.

Bu durumu polis teşkilatına bildiren, Türkiye’nin en büyük istihbarat örgütüdür. Kolluk üzerine düşeni yapmıştır. Polis teşkilatının suçu yoktur. Bunlarla ilgili konuşmak veya yazı yazmak da suç değil. Kamuoyunda buna karşı bulmak için bunu senaryoya dökmek dizi ve sinema çekmek suçta değil.

Emekli Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk: Hukuk adına yanlışlıklar gariplikler yapılıyor. Ortada 6 sene evvel olmuş bir olay var. Bu konuda belirtilen örgütün aslında cihat yanlısı olması nedeniyle, Fethullah Gülen Cemaati ile farklı çizgilerde olduğu için eleştiriyordu. Hocaefendi’nin bunu da eleştirmesi demokratik hakkıdır. Daha sonra yapılan işlemler içinde hiçbir şekilde sebep-sonuç bağlantısı kuramıyorum. Bu örgütle ilgili bir mağduriyet varsa yapılacak şey varsa bu tertibi hazırlayan polisler hakkında işlem yapılması idi. Bunun da aradan geçen süreden sonra yapılması tertib hazırlandığı Adli Tıp ile belirlenmişse polisler hakkında işlem yapılabilirdi. Bu işleri doğrudan basın yayın organları üzerine götürmek hukuk dışı bir yaklaşımdır. Senaryodan tutuklamalar dünyada totaliter rejimlerde oluyordu. Türkiye de totaliter rejime doğru gidiyor.

Çağdaş Hukukçular Derneği Eski Başkanı Avukat Hüseyin Biçen: Tam bir komedi yaşanıyor. Bahsedilen örgütün Türkiye içerisinde mağdurları mı var? Fethullah Gülen için talimatla verilen bir yakalama kararıdır. Talimatı verenlerin hukuki, siyasi ve ahlaki kaygıları yok. Sahip oldukları kendi yönetim anlayışına da aykırı bir durum yaşanıyor. Bu hukuksuzluklar yarın kendilerine de dönecektir. Bunların geri dönüşü olacaktır. Hukuk herkese lazım.

GÜSAM Başkanı ve Bingöl eski Emniyet Müdürü Ercan Taştekin: Bu soruşturmanın hukuki bir dava olmadığı görülmektedir. Varsayım ve kurgularla dosya oluşturulmuş bu da evrensel hukuk kurallarına aykırı. Bir devletin bizzat devlet görevlilerinin kanunları ihlal ettiğini görüyoruz. Burada varılan netice ve hukuk birbiriyle örtüşmüyor. Bir konuyla ilgili bir beyanda bulunmak ve bunun delil olarak gösterilmesi uluslararası hukuka göre geçersiz. Böyle bir konuşma veya beyan dünyanın hiçbir yerinde ne terör örgütü ne de bir başka suç kabul edilerek soruşturma yapılamaz.

Emekli Albay ve Terör Uzmanı Mithat Işık: Birtakım gerçek delillerle kişilerin, terör örgütü lideri olduğuna karar verebilmemiz için somut delillerin olması lazım. Örgüt planı, kullanılan silahların ve gerçekleşmiş eylemlerin ve örgütün silahlı kanadının olduğunun açık ve net belirlenmiş olması lazım. Yeni çıkan yasada belirtildiği gibi makul şüphe yorumlamasıyla fikrine ters düşünen herkesi makul şüpheli ilan edilebilir. Buradaki deliler örgütsel suçlamanın olması için silahlı kanadın ve silahlar ile eylemlerin yapılmış olması gerekirdi. Gülen’in konuşmaları haricinde bir eylemi yok. Kendi fikirlerini söylüyor. Herkes konuşuyor. Olmayan bir örgütün ne yöneticisi olacak inandırıcı değil.