Yolsuzluk, rüşvet ve terörle mücadele eden polislere yönelik yürütülen hukuksuz operasyon her gün farklı bir insan hakkı ihlaline, farklı bir hukuk skandalına sahne oluyor. Hakim Hulusi Pur, operasyonun birinci dalgasında mahkeme tarafından serbest bırakılan 17 kişi hakkında hiçbir yeni delil ortaya konamamasına rağmen hukuksuzca yeni bir yakalama kararı verdi. Bunun üzerine 9 Ağustos günü ifade vermek için tekrar mahkemeye gelen polis Mehmet Kılıç, kimliğini belirtmeyen bir şahıs tarafından amirlerini hedef göstermeye zorlandı. Kılıç, başından geçenleri şu şekilde anlatıyor: "Mahkeme arasında elinde telsiz olan ve polis olduğunu düşündüğüm bir şahıs yanıma gelerek dostça muhabbet edecek gibi benimle konuşmaya başladı. 'Suçun ne, ne ile yargılanıyorsun?' gibi sorular sordu. Ben, bir suçum olmadığını, bunu mahkemede de ifade edeceğimi söyledim. Arsından şahıs bana, 'Rahat ol, ifadeni açık ver. Kendini yakma. 6 aylık çocuğun var, onu düşün. 'Sıralı amirlerim' gibi genel ifadeler kullanma. Açık açık 'müdürüm, amirim, amir yardımcım' de, abilerinin ismini ver kendini yakma!' diye beni tehdit etti." Kişinin niyetini anladıktan sonra konuşmayı keserek mahkemeye ifadeye girdiğini söyleyen Kılıç, mahkemeden çıkar çıkmaz yaşadıklarını avukat Ömer Turanlı'ya anlattığını belirtti. 

Konu ile alakalı suç duyurusu hazırladıklarını belirten Turanlı, "Mehmet Kılıç, kimliği belirsiz kişi ile aralarında geçen tehdit içerikli konuşmayı bana anlattı. Bu açıkça yargıya müdahaledir." dedi. Bu skandallar bir an önce son bulmalı diyen Turanlı, "Suç duyurumuzu hazırladık. Yarın ilk iş mahkeme salonunun bulunduğu koridordaki kamera kayıtlarını isteyeceğiz. Tehdit ile yargıyı etkilemeye çalışan bu şahıs en ağır şekilde cezalandırılmalı." diyerek yaşanan hukuksuzluklar artık son bulmalı şeklinde konuştu.