Ağca'nın hesabı yine karıştı

Abdi İpekçi cinayeti ve iki ayrı gasp suçundan hükümlü Mehmet Ali Ağca hakkındaki iki hükmün ayrı ayrı infaz edilmesine karar verildi.

Ağca'nın  hesabı yine karıştı

Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan Mehmet Ali Ağca, ''Ben terör suçlusu değilim. Ortada ağırlaştırılmış müebbet yok.Kimse yasa koyucuların iradesine karşı koyamaz'' dedi. Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Ağca, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına karşı bir diyeceği olmadığını söyledi. Kendisinin ''sembol'' olduğunu savunan Ağca, medya ve ''ideolojik teröre'' maruz kaldığını, ayrıca ''günah keçisi'' durumuna düşürüldüğünü öne sürdü. Ağca, 12 Ocak 2006'da tahliye edildikten sonra, hukuka ayrı olarak yeniden tutuklandığını iddia ederek, hakkında 3 ayrı ağır ceza mahkemesince verilen kararların kendisine göre kesinlikle doğru olduğunu söyledi. Tahliye edildiği tarihin belirlendiği 2006 müddetnamesinin 2003 yılında düzenlendiğine dikkat çeken Ağca, o zaman bu müddetnameye karşı kimsenin bir şey söylemediğini belirtti.4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesi'neDair Kanun'a göre cezasının 36 yıldan hesaplanıp 16 yıla indirildiğini anlatan Ağca, o zamanlar Adalet Bakanlığı ve Yargıtay'ın buna karşı çıkmadığını, ancak 12 Ocak 2006 tarihinde serbest kalınca ''korkunç bir kampanya'' başlatıldığını iddia etti. Ağca, ''Hakkımda daha önce verilen kararlar doğrudur. Ortada ağırlaştırılmış hapis diye bir şey yoktur'' diye konuştu. Kendisinin adi suçlu olmadığını savunan Ağca, ''Ben insanlığın son umuduyum'' dedi. AVUKAT DEMİRBAĞ Avukat Mustafa Demirbağ da, Yargıtay'ın bozma ilamının, müvekkili aleyhine bir durum yaratmadığını ifade ederek, 18 aylık hücre hapsiyle ilgili olarak mahkemenin nasıl bir değerlendirme yapacağını merak ettiğini söyledi. Demirbağ, Ağca'nın 12 Ocak 2006 tarihinde tahliye edilmesinden sonra yazılı emir yoluyla, kişiye farklı bir uygulama yapıldığını, bunun kamu yararına ve evrensel hukuka aykırı olduğunu savundu. Müvekkilinin yurtdışında 19 yıl hapis yattığını hatırlatan Demirbağ, hükümlünün, farklı ülkelerde dahi olsa aldığı cezaların toplamı üzerinden infazının yapılmasının kanun gereği olduğunu söyledi. Yurtdışında infazda geçirdiği sürenin değerlendirmeye alınması gerektiğini ifade eden Demirbağ, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yurtdışındaki cezaya ilişkin tanıma kararı olduğunu, bu dosyanın da içtimaya dahil edilmesi gerektiğini ileri sürdü. Demirbağ, ''Müvekkilimin delilleri karatma ve kaçma gibi hususlar söz konusu olmadığından, bihakkın ya da nakdi kefalet karşılığı dahi olsa tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz'' diye konuştu. MÜTALAA Mütalaasını veren Üsküdar Cumhuriyet Savcısı İskender Görgülü, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulması yönünde karar verilmesini, Demirbağ'ın, ''İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Papa suikastına ilişkin İtalyan mahkemesinde aldığı cezanın tanınmasına ilişkin kararın istenmesi'' konusundaki talebinin değerlendirmenin Kartal Cumhuriyet Savcılığı'nın takdirine bırakılmasını istedi. Görgülü, tahliye kararının muhatabının kendileri olmadığı yönünde de görüş bildirdi. Savcının mütalaasının ardından söz alan Mehmet Ali Ağca, ''12 Ocak 2006 yılında tahliye edildikten sonra, 8 gün boyunca serbest kaldım.Bu süre içinde 8 yaşındaki bir kız çocuğunu çağırdım ve o bana her gün Fatiha duası okudu. Ne Yunan elçiliğine ne koruma teklif eden İtalya'ya ne de Belçika'ya sığındım, vatanımda kaldım. Bu süre içinde değil suç, en ufak bir günah bile işlemedim'' dedi. Ağca, 26 yıl boyunca cezaevinde kaldığını ve acılar çektiğini dile getirerek, ''Papa geldi ve benimle yarım saat görüştü. Bana 'Gel Vatikan'ın zirvesine otur' dedi. Bir tek şartı vardı; Hıristiyan olmam. 'Hayır' dedim. Gitmedim, özgürlüğü reddettim'' diye konuştu. KARAR Duruşmada karar veren mahkeme heyeti, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir kararında belirtildiği üzere, karma uygulama yasağı dikkate alındığında, farklı infaz rejimine tabi her iki hükmün içtimasının yasal olanağı bulunmadığını bildirdi.Heyet, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 8 Kasım 2004 tarihli içtima kararının çözülmesine, farklı infaz rejimi gerektiren hükümlerin içtimasına ilişkin Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 30 Aralık 2002 tarihli taleplerinin reddine ve her iki hükmün ayrı ayrı infaz edilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, avukat Demirbağ'ın İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin İtalyan mahkemesinde Ağca'nın aldığı cezanın tanınmasına ilişkin dosyanın celbi ve içtimaya dahil edilmesi talebini yerinde görmediği için reddetti Mustafa Demirbağ duruşma sonrası yaptığı açıklamada da, kararın Ağca'nın lehine olduğunu belirterek, ''Bu karar üzerine Ağca hakkında yeniden müddetname hazırlanacak. Kartal İnfaz Savcılığı kararı verecek'' dedi.
<< Önceki Haber Ağca'nın hesabı yine karıştı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER