Bank Asya operasyonunda dikkat çeken skandal

Zaman Gazetesi ekonomi yazarı Turhan Bozkurt, Bank Asya'ya yapılan müdahalede elinde imtiyazlı hisse bulunduran ve belgeleri teslim etmemekte direnen iki isme sert sözler sarfetti.

Bank Asya operasyonunda dikkat çeken skandal

İşte Turhan Bozkurt'un dikkat çeken o yazısı:

Faizsiz bankacılığın lideri konumundaki Bank Asya’nın Genel Müdürlük binasını 3 Şubat akşamı işgal eden Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Bankacılık Kanunu’nun 18/5. maddesine atıf yapsa da bu tam bir hukuk rezaleti. 18/5 ile herhangi bir bankanın yönetim hakkının TMSF’ye geçmeyeceğini bilmekten aciz üst kurulların ekonomiye çıkardıkları faturanın hesabı yine yargıda sorulacak. Bu rezalete elinde imtiyazlı hisse bulunduran Abdulkadir Konukoğlu ve Mehmet Torun’un bir şekilde ortak olması dikkatten kaçmıyor.

Her ortak evrakı temin edip teslim ederken yüzde 5,58 gibi yüksek bir imtiyazlı hisseye sahip Konukoğlu niye oralı olmaz! Konukoğlu evrakı geciktirerek öteki 182 ortakla beraber kendi sermayesini de gasp etmeye çalışanların Bank Asya’da işgalci olarak kalmasını içine nasıl sindiriyor? Sanko gibi muteber bir holdingin yönetim kurulu başkanlığı yapan birinin müflis olmadığını ispatta müşkülata düşeceğine ihtimal dahi vermem. Zift medyasına verdiği, “Zaten ortak olmak istemiyordum. Satılığa çıkardım. Alan olmadı.” beyanatını ekonomiden olmayan kalemşorlara yutturmuş olabilir. Lakin adama sormazlar mı? “Bu kadar imtiyazlı (A Grubu) hisse 19 senedir sizde değil miydi? Ne vakit KAP’a böyle bir satış beyanında bulundunuz? Şu anda BDDK’nın hukuku çiğneyerek hiçbir hisse devrine izin vermediğini bildiğiniz halde ‘alan olsa satarım’ kurnazlığınıza kim inanır?” Ticaretin bir ahlakı vardır. Bunu en iyi Konukoğlu bilir. Konukoğlu, ticari ahlaka riayet etmeyen ve enerji ihalelerinden ötürü iktidara minnet borcunu ödeyeyim derken masum insanları töhmet altında bırakanlara ticaret erbabı arasında hangi lakabın verildiğini de çok iyi bilir. Sözün tamamı aptala söylenir.

Konukoğlu, rüzgârı erken koklar. Manevra kabiliyeti ile meşhurdur. Yoksa 2001’deki EGS Bank operasyonunu yapabilir miydi? 350 milyon dolara fona devredilen EGS Bank’ın hâkim hissedarı olarak Konukoğlu’ndan devlet 1 kuruş tahsil edemedi. Batık banka patronları, ceketine kadar sattı. Konukoğlu, Ankara’da dönemin BDDK Başkanı Engin Akçakoca ile irtibatı sayesinde batıktan zengin çıkmayı başardı. BDDK, bankaya el koymadan 5 gün evvel EGS Bank’taki Konukoğlu’na ait hisse senetlerinin EGS Holding’e devrine izin verdi. Konukoğlu daha sonra bu hisseleri nakde çevirdi. 350 milyon dolar batığı millet karşılarken Konukoğlu İstanbul Yeşilköy’deki EGS binalarını (bugünkü adıyla Dünya Ticaret Merkezi) TMSF’den kaçırdı.

EGS Bank, batık banka tarihinin en karanlık dosyasıdır. Konukoğlu, Bank Asya’yı planlı şekilde batırmak isteyenlerle ortak hareket ediyor görüntüsü veriyorsa EGS Bank hatıraları canlanıveriyor. 14 sene evvel içeriden aldığı bilgilerle parasına para ilave eden Konukoğlu, Bank Asya’da da benzer bir fırsatçılık peşinde ise kestirmeden söyleyelim: Beyhude hayal kurmasın! Zira Bank Asya ortakları, EGS Bank ortakları gibi bırakın bankanın içini boşaltmayı sermayesi sektör ortalamasının fevkinde olduğu halde Bank Asya’ya 225 milyon TL sermaye ilave etti. Bu kadar saldırıya rağmen ortakların da mûdînin de ülkesine ve bankasına itimadı sarsılmadı. Birilerinin yaptığı gibi dövize, faize yatırmadılar, getirip Bank Asya’nın kasasına TL olarak emanet ettiler.   

Aynı şekilde Mehmet Torun niye üzerine alınmaz bilgi güncelleme talimatını? Torunlar GYO’nun internet sitesinde kendisine ait bilgilerin çıktısını alıp verse eksik evrak kalmayacak neredeyse.

Bir an için ortakların bu vasfını kaybedip kaybetmediğinin anlaşılması adına BDDK’nın hiçbir bankadan istemediği evrakın Bank Asya’dan talep edilmesini makul karşılayalım. BDDK’nın elinin altındaki bilgilere ışık hızında ulaşma yetkisini kullanmaktan aciz duruma düşürülmesini de sineye çekelim. 14 aydır hariçten saldırılarla batırılamayan bu bankayı içten çökertmek isteyenlerin, Bank Asya ortaklarına ‘suyu niye bulandırdın?’ demesindeki garabeti tartışmak manasız. Taşlar 17 Aralık 2013’ten beri bağlı. Köpekler salıverilmiş, kim karşılarına dikilse saldırıyorlar.

BDDK ve TMSF, bu çadır tiyatrosuna bir an evvel son vermeli. Konukoğlu ve Torun’un maksadı işgal süresinin uzamasına yardım ve yataklık değilse BDDK’nın eksik evrak dayatmasından bihaber gibi davranmaya son vermeli. Evrakı teslim etmeliler. Anayasa, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu yeteri kadar ayaklar altına alındı. Tabir yerinde ise 183 kurucu ortağın yedi sülalesine kadar dökümünü isteyen BDDK’nın kontörü yoksa Konukoğlu ve Torun’u öteki ortaklar telefonla arasın da bundan sonra da ‘haberim yoktu’ mazereti ile vakit kaybedilmesin. Şu ana dek imtiyazlı hisseleri elinde bulunduran ortakların yüzde 80’ine yakını istenen bilgileri BDDK’ya belgeleri ile teslim etti. İlk günden beri Bank Asya merkez binasını işgal eden TMSF yöneticilerinin binayı terk etmeleri için sadece bu işlem bile kâfi. Bank Asya ortaklarının yönetim hakkını gasp edenler, geçen her dakika malî darbe suçuna iştirak ediyor.     

BDDK’nın skandal kararına dâir önümüzdeki günlerde uzun uzun tartışacağımız bir bahis var. Hatalı tahlilde bulunmamak adına BDDK Başkan Vekili Mutalip Ünal’a şöyle bir sual tevcih edeyim: “Bank Asya ortaklarından, yurtiçi ve yurtdışı, ortağı olduğu bütün şirketlerin ‘diğer ortaklarının’ tasdikli banka hesap dökümlerini talep ettiniz. Bu talep bütün bankalar için geçerli mi? Bir başka şirketteki ortağın vaziyeti sizi niye alakadar eder? Örneğin Kuveyt Türk veya Albaraka’nın Körfez’deki ortaklarından öteki şirketlerdeki ortaklarının banka bilgilerini de isteyecek misiniz?” Bankacılık harici kariyerden gelse bile Başkan Vekili Ünal, BDDK’nın uzmanlarına sualime istinaden ikna edici bilgi notu hazırlamaları talimatını verebilir.

<< Önceki Haber Bank Asya operasyonunda dikkat çeken skandal Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER