Eski DYP milletvekili İsmail Amasyalı, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan milletvekili adaylığı teklifi aldığını ve kabul ettiğini söyledi. Amasyalı, Kocaeli ya da Antalya'dan aday olabileceğini belirtti. CHP'nin koalisyon ortağı olacağı öngörüsünde bulunduğunu belirten Amasyalı, "Ben de halkın temayülü olan CHP'de siyaset yapmaya karar verdim" diye konuştu. CHP'den adaylığı konusunda eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştüğünü ve onay aldığını ifade eden Amasyalı, "Demirel'e 'Bu dönem siyaset yapmak istiyorum ama sağdan teklif almadım. Girme derseniz siyaset yapmayacağım' dedim. Kendisi bana 'Derhal gir. Girme desem bana adres soracaksın, sana sağda vereceğim adres yok' dedi" şeklinde konuştu. Sabah Kamuoyu eski DYP Milletvekili İsmail Amasyalı' yı 2004 yılında Darıca' daki evinde, bazı emekli asker, eski milletvekili, akademisyen, işadamı ve gazetecilere verdiği olay yemekle yakından tanıyor.Yemekte darbe çığırtkanlığı yapılmış ve suç duyurusunda bulunulmuştu. Zaman Gazetesi tarafından yapılan haberin tam metni ... Zaman’ın manşetine göre, toplantıdaki darbe çığırtkanlığı hakkında suç duyurunda bulunan makam Genelkurmay imiş. Haberin yayımlanmasından sonra Zaman’a konuşan eski bakanlardan Gürcan Dağdaş, toplantıda yaşananlarla ilgili çok ilginç anekdotlar anlattı. İsmail Amasyalı, (şu an MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin danışmanı) Dağdaş’ı da yemeğe davet ediyor. Dağdaş ‘yeni bir oluşum arayışıysa gelmeyeyim’ deyince, Amasyalı ‘Türkiye nereye gidiyor?’un konuşulacağını söylüyor. Bazı emekli asker, eski milletvekili, akademisyen, işadamı ve gazetecilerin katıldığı toplantıda gazeteci Ünal Yaltırık, Cumhuriyet’in kazanımlarının kaybedildiğini, TSK’den 28 Şubat benzeri bir çıkış beklediğini kaydediyor. Katılımcılar şaşırıyor, ortam bir anda sessizleşiyor. Eski MHP Milletvekili Murat Sökmenoğlu, bu tür arayışların uygunsuzluğunu dile getirerek sessizliği bozuyor. Ardından emekli Orgeneral Edip Başer de aynı minvalde cümleler sarf ediyor. Ordu ve siyasetin görevlerinin yasalarla belirlendiğini dile getiren Başer açıkça “Askerden medet ummayın” diyor. Toplantıdaki diğer emekli Orgeneral Necati Özgen ise bambaşka bir tablo çiziyor. Ona göre Türkiye’nin kale ve limanları işgal altındadır. AK Parti emperyalist kuşatmanın işbirlikçisidir. ABD, iktidar partisi eliyle ülkeyi güçsüzleştirmektedir. Bu sebeple yekvücut hale gelinmesi; sert ve organize çıkışlar gerekiyor. Millet uyarılmalı. Olup bitene ve iktidara dur denmeli. Eylül öncesinde silahlı eylemlere karışan Dev-Yol adlı yasadışı örgüte ait bir bildiriyi çantasından çıkarıyor. 1979 tarihli bildiriden “Kahrolsun ABD. Emperyalizm Türkiye’yi kuşatmış, tersanelerini, limanlarını, kalelerini işgal etmiştir. Kuşatmanın kırılabilmesi halk ayaklanmasıyla mümkün olabilir. Ey halkım uyan, kapılara dayan!” paragrafını okuyor. Dağdaş, Zaman’ın haberinde geçen ifadeleriyle sözünü “Kıymetli paşam! 1979’da düşman ilan ettiğiniz Dev-Yol’un anti-emperyalist sözlerini tekrarlıyorsunuz. ‘Türkiye ne halde?’ sorusunun cevabı burada saklı. Aynı şeyleri söyleyecektiyseniz, neden 1979’da düşman ilan ettiniz? 28 Şubat’ın AK Parti’yi iktidara getiren süreç olduğunu fark ediyor musunuz?”