Diyanetten şehit istismarı UYARISI

Şehit cenazelerindeki protestolara ilahiyatçılardan da tepki geldi. Cenaze adabında slogan atma, hakaret etme gibi durumların yer almadığına dikkat çeken din alimleri, musalla taşından siyasî rant elde edilmeye çalışıldığı uyarısında bulundu.

Diyanetten şehit istismarı UYARISI

Cenaze törenlerindeki siyasî gösteriler, şehit ailelerini de rahatsız ediyor. Diyanet İşleri'nin yaşananlardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Er, "Cenaze merasimleri bir son duadır. Orası cami avlusu, dua mahallidir. Siyasetin yeri ayrıdır. Bunların yerini karıştırırsak toplumda kaosu körüklemiş oluruz." dedi. Eski Diyanet İşleri başkanlarından Tayyar Altıkulaç, tepkisini "Bu ne büyük saygısızlıktır. İbretle seyrediyorum, kınıyorum." sözleriyle dile getirirken, Mehmet Nuri Yılmaz, yapılanların cenaze adabına aykırı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Hayrettin Karaman ise gösterilerin cenaze merasimini siyasî arenaya dönüştürdüğüne dikkat çekti: "Manevî görev yerinde siyasî slogan atılınca oraya gelmenin amacı ortadan kalkıyor. Daha adi, daha güncel amaçlar hakim oluyor. Kötü olan bu." İlahiyatçılar tepkili: Şehitler üzerinden siyaset olmaz Şehit cenazelerini siyasi rant aracı olarak gören belirli bazı grupların, törenlerde siyasi sloganlar atıp, hakaretler yağdırması ilahiyatçıların da tepkisini çekti. İslam'ın cenaze adabında slogan atma, hakaret etme gibi hoş olmayan olayların kesinlikle yer almadığını ifade eden din alimleri, yaşananların öncelikle şehide büyük bir saygısızlık olduğu görüşünde birleşiyor. Musalla taşında siyaset yapılamayacağını aktaran akademisyenler, ayrıca uygulamanın dinî açıdan 'bidat' olduğunun da altını çiziyor. İslam alimlerinin ortak kanaati şu: "Cenazelerde siyasi slogan atılması, belirli kesimlere hakaret edilmesi İslam'a da, insanlığa da aykırı." Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Er, şehitlere son görevi yüce mertebelerine uygun şekilde yapmak gerektiğini anlattı. Cenaze merasimlerinin bir 'son dua' olduğunun unutulmamasını hatırlatan Er, "Dolayısıyla o duayı yaparken huzuru bozacak bir tavır içine girilmemeli. Orası cami avlusudur, dua mahalli ve zamanıdır. Siyaset, siyaset mahallinde yapılmalıdır. Bunların yerlerini karıştırırsak toplumda kaosu körüklemiş oluruz." ifadelerini kullanıyor. Er, cenazeye katılan ve bizimle aynı görüşleri paylaşmadığı varsayılan insanlara karşı değişik şekilde, protesto, alkış gösterileri yapmanın cenaze adabına ve geleneklerimize uygun bir davranış olmadığını söyledi. Er, şunları söyledi: "O bakımdan cenazelerimiz, cenaze adabına uygun, şehidimize karşı en samimi duygularla yapacağımız duaların yeri olmalı. Hem İslam dinine, hem geleneklerimize uygun davranış bu olacaktır." Prof. Dr. Hayrettin Karaman ise şehit cenazelerinde çeşitli sloganların atılmasının manevi ortamı bozarak, şehit için hiç istenmeyecek bir duruma yol açtığını ifade etti. Karaman, "Cenazede insanların gönüllerinin Allah'a açık olması, şehide dua etmeleri ve onun halinden örnek almaları gerekirken, yapılan bu gösteri ve nümayiş bütün bu duyguları ortadan kaldırıyor." ifadelerini kullanıyor. Prof. Dr. Hayrettin Karaman, şehit cenazesinde slogan atmanın dinî hükmünün ise 'en azından bidat' olduğunu söylüyor. Karaman, "Peygamberimiz, bir kimse vefat ettikten sonra onu defnedip kabirden ayrılıncaya kadar neyin nasıl yapılacağını göstermiş. Buna uymayan davranışlar bidattir. Bu protesto gösterileri de bu kapsamda bidattir." diye konuşuyor. Karaman, "Sorumlular, görevliler, ibadet ve siyasetin yerini karıştırmamalı, buna yol açacak beyanlardan kaçınmalı." diye konuşuyor. Eski Diyanet İşleri başkanlarından Tayyar Altıkulaç da, cenaze merasimlerinin, vefat olayıyla bağdaşır şekilde huzur ve sükunet içinde icra edilmesi gerektiğini vurguluyor. Altıkulaç, "Yapılanlar, olması gereken huzurun tabiatına aykırıdır. Ayıptır. Özellikle şehit cenazelerinde yapılan taşkınlıklar, İslamî adaba aykırı olmasının yanında insani ve sosyal realitelere de kesinlikle aykırıdır. Bu yapılanları ibretle seyrediyor ve kınıyorum." açıklamasında bulunuyor. Eski Diyanet İşleri başkanlarından Mehmet Nuri Yılmaz ise, cenaze namazında alkış yapılıp, slogan atılamayacağını hatırlatıyor. Yılmaz, siyasi hesapların musalla taşına taşınmaması gerektiğini söylüyor. Siyasi hesapların camiden içeri girmemesi gerektiğini aktaran Yılmaz, "Kasıtlı olarak toplanan, siyasi rant amacıyla bağıran çağıranları tasvip etmek mümkün değil. Ancak canı yanan insanların teröre tepkisini anlamak lazım." diyor. Cenazelerdeki slogana medyadan ortak tavır Terör örgütünün hain saldırıları sonucu şehit düşen askerlerimizin cenaze törenlerinde atılan siyasi sloganlar, basın camiasında tepkiyle karşılandı. Gazetelerin genel yayın yönetmenleri, siyasi partilere seslenerek, 'cenazede siyasetten uzak durulmasını' istedi. Zaman Gazetesi'nin 'Bu acıya siyaset karıştırmayın' başlığıyla dün yayınladığı haberi destekleyen köşe yazılarında şehitler üzerinden siyasetin teröre hizmet edeceği uyarısı yapıldı. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök: Bir haftadır şehit cenazelerinde, hükümet aleyhtarı sloganlar atıldığını görüyoruz. Açıkça söylüyorum; bu çok yanlış bir düşünce... Türkiye'de kimse cenaze üzerinden siyaset yapmamalı. 'İktidara gelmeyi' düşünen hiçbir siyasi partinin cenazeleri istismar etmemesi lazım. Türk siyasetçileri, hemen bugünden itibaren bir 'centilmenler anlaşması' imzalamalıdır. Güneydoğu'dan gelen şehit cenazelerinin faturasını AKP'ye kesmek ne siyasi ahlaka, ne insaf ölçülerine sığar. Sabah Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan: Şehit üzerinden siyaset yapmak, cenaze törenini bir gösteriye döndürmek bizim geleneklerimizde görülmeyen bir durumdur. Şehitlerin siyasileştirilmesinin, hiç kimsenin tasavvur dahi edemeyeceği sonuçları olabilir. Şehitler, sağcı veya solcu, o veya bu partiden değildir. Bu toprakların savunulması uğruna hayatlarının baharında toprağa düşmüş kahramanlardır. Onları herhangi bir siyasi partiyle özdeşleştirmeye çalışmak aziz hatıralarına yapılacak en büyük kötülüktür. Vatan Genel Yayın Yönetmeni Güngör Mengi: Cenaze kalabalıklarında öfkesini kontrol edemeyen bazı grupların, iktidarı PKK'yı himaye etmekle suçlaması, hem suçlananlara, hem kendimize karşı haksızlık oluyor. Dost, düşman karışmasın... Alçaklığa karşı omuz omuza vermekte bilinç göstermezsek, daha fazla hayat kaybederiz. PKK'ya karşı olanlar, sırf farklı siyasal görüşleri savunuyor oldukları için cenazelerde birbirlerini hedef almamalıdır. Şehitleri inciten, katilleri heveslendiren çok kötü bir yanlış olur bu. İstanbul, Zaman
<< Önceki Haber Diyanetten şehit istismarı UYARISI Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER