Ergenekon Davası'nda sürpriz

Ergenekon davasının 83'üncü oturumu farklı şekilde başladı.

Ergenekon Davası'nda <b>sürpriz</b>

Mahkeme heyetinin tutuksuz sanık savunmalarına devam etmesi bekleniyordu. Ancak, savunması daha önceden tamamlanmış olan tutuklu sanıklar Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş ve Muzaffer Tekin ayrı ayrı kürsüye alınarak tekrar sorguya alındı. Sanık avukatları savunmaları alınan sanıkların tekrar sorgudan geçirilmesini Danıştay Davası ile verilecek bir karar ya da tahliye değerlendirmesi amacıyla olabileceğini dile getirdi. İlk olarak Oktay Yıldırım çapraz sorgudan geçirildi. Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese, İstanbul'da faaliyet gösteren Kuvvayı Milliye Derneği ile ilgili bilgisini sorunca Oktay Yıldırım Hüseyin Görüm ve arkadaşlarını tanıdığını ancak kendileriyle farklı bir portre çizdikerini, olaylara farklı baktıklarını bu nedenle onların yanına gitmediğini söyledi. Görevi sırasında özel bir eğitim alıp almadığı sorulan Oktay Yıldırım, cevaben meskeli eğitim aldığını ancak bunların seminerden ibaret olduğunu söyledi. Bomba konusunda özel bir eğitim alıp almadığı sorulan Oktay Yıldırım, askeriyede rütbeli personelin bu konuda eğitim aldığını dile getirdi. 2006 yılı nisan ve mayıs aylarında İstanbul dışına çıkıp çıkmadığı sorusuna Yıldırım, önce hatırlamadığını daha sonra nisan, mayıs ve haziran aylarının Danıştay saldırısına tekabül eden tarihler olduğunu hatırladığını belirterek bu sırada Muzaffer Tekin'in sorgulandığı adliye bahçesinde beklediklerini söyledi. Hrant Dink ile alakalı yazdığı bir yazıda "kendi kan gölünde boğulacağı" şeklinde bir ifade kullandığı hatırlatılınca Yıldırım, "Hrant Dink bugün dirilse aynı şeyleri söylese yine ben onu mahkemeye verir yine müdahil olurum. Ancak onun öldürülmesi çözüm değil. Hrant Dink sadece bir semboldü." şeklinde konruştu. Oktay Yıldırım gelen sorular üzerine askerlik haricinde herhangi bir eğitim almadığını, özel kuvvetler için çalışmadığını, 2006'da Eskişehir'de bulunmadığını söyledi. Üzerinden çıkan flash disk içerisinde "Z.B.'den gelenler var" adlı bir klasör bulunduğu, bunun içinde andıç gibi bir çok belgenin yer aldığı belirtilince Yıldırım, bilgisayarında 'sık kullanılanlar' bölümünde bir çok sitenin yer aldığını, he sabah rutin olarak bunları kontrol ettiğini bu dosyanın da bir internet sitesinden komple kopyalanmış bilgiler olabileceğini söyledi. Aynı flash disk içerisinde Ankara Kuvvayi Milliye Derneği'nin üye olacak adayların için düzenlenen bir toplantıda çekilmiş bir fotoğraf gösterildi. Bu fotoğraf üzerinde bazı kişilerin üzerinde 'Sakıncalı' ibaresinin yer alması sorulunca Yıldırım, bu yazının özel bir programla yazıldığını, kendisinin de bu tarz bir programı kullanabilecek kadar bilgisayar bilgisinin olmadığını söyledi. Gelen sorular üzerine oktay Yıldırım Alparslan Arslan ile hiç karşılaşmadığını söyledi. Kendisine gösterilen bir yazıyla ilgili Oktay Yıldırım, "Türkye'de bütün değerleri iğfal edilmiş bir demokrasi anlayışı var.Bu nedenle bu yazıyı tamamen olmasa da kısman benimsiyorum." dedi. Oktay Yıldırım, "Bu devleti Yunanlılar ve Araplarla kurduk diyen Yaşar Büyükanıt'ı da yerden yere vurdum yazımda. Bunlar darbe yanlısı, şiddete yatkın tavırlar değildir." diye konuştu. Oktay Yıldırım'ın ardından Mahkeme Heyeti Mehmet Demirtaş ve Muzaffer Tekin'i çapraz sorguya aldı. Muzaffer Tekin, sorulan sorular üzerine Osman Yıldırım'ı tanımadığını söyledi. Danıştay saldırısından bir gün önce 64 farklı cep telefonuna attığ mesaja ilişkin soruya, "Mor dağlara bulutlar indi' diye bir yazı gelmişti. Bu yazıyı çok beğendim. Ve bu yazıyı başkalarıyla paylaşmak istedim." dedi. CİHAN
<< Önceki Haber Ergenekon Davası'nda sürpriz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER