Kurul'un bazı üyeleri
Ergenekon,
Balyoz ve
faili meçhul cinayetler gibi önemli
davalara
bakan hâkim ve savcıların görevden alınması için çaba harcıyor.
Adalet Bakanlığı, yargıya doğrudan müdahaleyi amaçlayan girişimi durdururken, gelişmeler daha önceki adımları gündeme getirdi. Geçen sene Beşiktaş'taki
İstanbul Adliyesi'ne atanan isimler kararlarıyla tepki çekmişti. Bunların başında
Hâkim Oktay Kuban geliyor. Kuban,
nöbetçi olduğu dönemde Balyoz ve Ergenekon
soruşturmalarının şüphelilerini topluca
tahliye etmişti. 2009'da İstanbul
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı'yı görevden alamayan
HSYK, 'eşbaşkan vekili' makamı oluşturup, Olcay Seçkin'i bu göreve atamıştı. Kurul, yine geçen sene
Erzurum'daki Ergenekon soruşturmasına müdahalesiyle tartışmaların odağına yerleşti. Soruşturmayı yürüten savcıların yetkilerini kaldıran HSYK'nın Başkan Vekili
Kadir Özbek,
sanık İlhan Cihaner'le yaptığı
telefon görüşmesi üzerine günlerce tartışılmıştı.
Şemdinli iddianamesini hazırlayan
Savcı Ferhat
Sarıkaya'nın ihracı da hukukçuları ayağa kaldırmıştı. HSYK'nın dikkat
çekici kararlarından biri ise 1996'ya uzanıyor. Kurul,
Susurluk davasının hakimi Sedat Karagül'ü görevden alırken, idamla yargılanan Özel Harekâtçı
Ayhan Çarkın, bunun kendilerini kurtardığını
itiraf etmişti.
HSYK'nın geçen yıl adliyeye atadığı hâkim Oktay Kuban da, 'Kaos Planı' soruşturması tutuklusu
Albay Dursun Çiçek'in ikinci kez tahliyesinde rol oynadı. Çiçek, tutuklanmasının üzerinden 24 saat geçmeden salıverilmişti. İkinci
tutuklama kararı, 'Kaos Planı'nın aslının ortaya çıkmasıyla yaşanmıştı. 12
Kasım 2009 günü tutuklanan Çiçek, bu kez bir günlük tutukluluğun ardından salıverildi. 2009 yaz kararnamesinde özel yetkili olarak Beşiktaş'a atanan Savcı Kasım İlimoğlu'nun, Ergenekon soruşturmasını yürüten dört savcıyı HSYK'ya şikâyet ettiği ortaya çıkmıştı. 2009 yaz kararnamesinde görevi değiştirilmek istenen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı'yla ilgili de ilginç bir formül geliştirilmişti. Geçen sene HSYK tarafından 'Eşbaşkan vekili' makamı oluşturularak, Olcay Seçkin bu makama atandı. HSYK'nın devam eden kritik davalara müdahalesi atanan savcı ve hâkimler dışında görevden almalarla da gerçekleşti. En çok ses getirenlerinden birisi, Susurluk kazasıyla ilgili yürütülen derin soruşturmayla ilgiliydi. Davayı gören İstanbul 6 No'lu Devlet
Güvenlik Mahkemesi Başkanı Sedat Karagül, HSYK tarafından daha alt bir
mahkeme olan İstanbul Adliyesi'ne atandı. İdamla yargılanan Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın, hâkimin değişmesiyle yargılanmaktan kurtulduklarını daha sonra medyaya itiraf etti.
HSYK'nın müdahalelerinden biri de Şemdinli'de yaşandı. Şemdinli'de bir kitapçıya
bomba atılmasıyla başlayan olayları soruş
turan Van Savcısı
Ferhat Sarıkaya,
muvazzaf askerlere uzanan bir iddianame hazırlamıştı. Şüphelilerden birisi hakkında, "Tanırım, iyi çocuktur." diyen dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın adı da iddianamede yer aldı. Soruşturma savcısı Sarıkaya, 20
Nisan 2006 tarihli HSYK kararıyla meslekten
ihraç edildi. Daha sonra Van'da iddianameye bakacak mahkeme heyeti de dağıtıldı. Sivil mahkeme sanıkları 39 yıla mahkum etti.
Yargıtay kararı bozarak yetkiyi askerî mahkemeye verdi. Tutuksuz yargılanan askerlerin
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde vazifeleri de devam ediyor.
DİRENME, GEREKENİ YAPARIZ!
HSYK, 17
Şubat 2009 tarihli kararıyla da bir başka skandal karara
imza attı. 'Kaos Planı' belgesinin
Erzincan'da icra edildiği yolunda 'Erzincan Ergenekonu soruşturmasını yürüten Erzurum özel yetkili savcıları Osman
Şanal, Rasim Karakullukçu, Mehmet Yazıcı ve Başsavcı Vekili Tarık Gür'ün yetkileri 'jet bir kararla' alındı. Soruşturmada 3.
Ordu Komutanı Orgeneral
Saldıray Berk de sanık olarak yer almıştı ancak Berk ifade vermeye gelmedi. Yüksek yargının Erzincan'daki soruşturmaya müdahalesi bununla sınırlı kalmadı. Erzurum savcıları, soruşturmanın
kilit şüphelilerinden Erzincan Başsavcısı
İlhan Cihaner'in makamında
arama yaptığı sırada HSYK Başkan Vekili
Kadir Özbek'in Cihaner'i aradığı görüntülü delillerle medyaya yansıdı. Arada geçen konuşmada Özbek'in, "Direnme, gerekeni yaparız." dediği iddia edildi.
Erzincan soruşturmasına yeni atanan hâkim ve savcılarla birlikte hazırlanan iddianame ve Erzurum'da kabul edilen davada, aralarında İlhan Cihaner'in ve Milli
İstihbarat Teşkilatı'nda (MİT) görevli 3 personelin de olduğu 23 kişi tutuklandı. Ancak Yargıtay 11.
Ceza Dairesi'nin müdahalesi gecikmedi. İlhan Cihaner hakkında 'görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla Yargıtay'da başlayan bir dava, Erzurum'dakiyle birleştirilerek karara bağlandı ve aralarında muvazzaf askerlerin de olduğu 10 sanık tahliye edildi.