Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Başkanı Osman Karakuş, son üç yılda meydana gelen kazaların incelendiğinde en çok kazanın kavşak veya benzeri yerlerde araçların birbirlerine yandan çarpması veya çarpışması sonucu meydana geldiğini söyledi. Karakuş, en fazla ölümlerin ise karşılıklı çarpışmalarda meydana geldiğini kaydetti. Kavşaklara hızlı girmeyi alışkanlık haline getiren sürücülerde, sarının yandığı ışıklarda 'bana bir şey oymaz, ben geçerim' anlayışının hakim olduğunu belirten Türkiye Kazaları Önleme Derneği Başkanı Hitay Güner ise bu düşünce tavrının değişmemesi durumunda acı tablonun her geçen yıl daha da artacağını dile getirdi. Türkiye'de son on yılda meydana gelen trafik kazalarında 43 bin 691 bin kişi kaza yerinde hayatını kaybetti, 1 milyon 595 bin 802 kişi yaralandı veya sakat kaldı. 2011 rakamlarıyla son 10 yıldaki ölüm sayısı 46 bini aştığı belirtiliyor. Kazalarda milyarlarca liralık maddi zararın da meydana geldiğini açıklayan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Başkanı Osman Karakuş, kazaların sosyo-psikolojik maliyetini ve yetişmiş insan gücü kaybına sebep olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getirdi. 12 bin 605 kişinin öldüğü, 478 bin 357 kişinin yaralandığı son üç yıldaki kazaların çoğunluğunun kavşaklarda meydana geldiğini anlatan Karakuş, şunları söyledi: "2008, 2009 ve 2010 yılı kazaları incelendiğinde; en çok kazanın kavşak veya benzeri yerlerde araçların birbirlerine yandan çarpması veya çarpışması sonucu meydana geldiği ortaya çıkıyor. Bu kaza türlerinin içerisinde ölü sayısının en fazla olduğu kazalar ise karşılıklı çarpışma. Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının oluş şekilleri ve nedenleri incelendiğinde; eğitimden, alt yapı eksikliğine, denetimden, araç seçimine, taşıma türleri arasındaki dağılım dengesinden, çevresel etkenlere kadar çok geniş bir yelpaze karşımıza çıkmaktadır. Ancak tüm bu unsurları insan, araç ve yol ekseninde özetlemek mümkündür. Kazalar, meydana geldiği zaman dilimi, oluş şekli, kazaya karışan araç sayısı, kazaya etken olan kural ihlalleri, mevsimsel faktörler, yol ve çevre özellikleri gibi açısından benzerlik gösteriyor. Belirli zaman dilimlerinde ve yol türlerinde meydana gelen kazaların temelinde kural ihlalleri yatıyor." HIZIMIZI YOLA GÖRE AYARLAMIYORUZ Bölünmüş yolların artışıyla kaza sayısında bir düşüş olduğuna dikkat çeken Karakuş, bunun son on yılda devlet yolları üzerinde meydana gelen karşılıklı çarpışma türü ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında bunun açıkça ortaya çıktığını kaydetti. En çok yapılan kural ihlalinin 'hızın yol koşullarına göre ayarlanmaması' olduğunu belirten Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Başkanı Osman Karakuş, sorunun çözüm merkezinde insan unsuru olduğunu vurguladı. IŞIKLARDA 'NASILSA GEÇERİM' ANLAYIŞI HAKİM Trafikteki alışkanlıklar sebebiyle birçok kazanın meydana geldiğini hatırlatan Türkiye Kazaları Önleme Derneği Başkanı Avukat Hitay Güner, en çok kazaların kavşaklarda olmasının sebebinin, sürücülerin kavşaklara hızlı girmesinden kaynaklandığını söyledi. Başlıca kaza sebeplerini; kavşak, hız, hatalı sollama, yakın takip ve yorgunluk (alkol, uykusuzluk) olduğunu anlatan Güner, "Maalesef bırakamadığımız alışkanlıklarımız var. Yeşil ışık yanarken, 'aman yeşil bitmeden, geçeyim' diyen sürücüler kavşağa hızlı giriyor. Bu sırada ışık değişince de kaza kaçınılmaz oluyor. Kazaları azaltmak istiyorsak düşünce tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor." dedi. KAVŞAKLARDAKİ KAZA SEBEPLERİ Türkiye Kazaları Önleme Derneği verilerine göre kavşaklarda meydana gelen kazaların sebepleri şunlar: Kavşağa hızlı girmek. Işığa saygısızlık. Kırmızı yandığı halde devam eden sürücü kazaya sebep oluyor. Çok ileride kırmızı ışık yansa bile durmakta zorlanan sürücü, yaya geçidini ihlal ediyor. Arkada kalan ışığı göremeyen sürücü, sağdaki soldaki ışıklara göre hareket edince kaza kaçınılmaz oluyor. Bu tür durumlarda hareket edince de diğer yönden gelen araçla çarpışıyor. 'Bana bir şey olmaz, nasılsa geçerim' anlayışı kazaya sürüklüyor. Işıkların tamamıyla yanmasıyla hareket etmek gerekiyor. (CİHAN)