Kupür davasında herkesi şaşırtan süreç

Emniyet mensuplarına yapılan operasyonla ilgili yargılama bugün başlıyor; ancak avukatlara hâlâ dava dosyasının tamamı verilmedi.

Kupür davasında herkesi şaşırtan süreç

İzmir’de 19 Ağustos 2014’te hükümete yakın bir gazetenin kupürü ihbar kabul edilerek emniyet mensuplarına yapılan operasyonla ilgili yargılama bugün başlıyor; ancak avukatlara hâlâ dava dosyasının tamamı verilmedi. Polis avukatlarından İsmail Hakkı Küçük, “Hayali savunma yapmak zorunda bırakılıyoruz.” dedi.

İzmir merkezli 13 ilde, önleme dinlemesi yapan polislere yönelik yapılan operasyonda 32 kişi gözaltına alınmıştı. Sevk edildikleri sulh ceza hakimliği tarafından, aralarında eski Batman İl Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ve eski Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı’nın da bulunduğu 11 polis tutuklanırken 21 polis tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Operasyondan kısa bir süre sonra savcı Okan Bato, jet hızıyla iddianame hazırlayarak Okan, Karakayalı, Memduh Tosun, Taner Aydın, Tarkan Kolik ve Haldun Çabuk hakkında, iddianamede isimleri yer alan 31 mağdur ve müşteki için her suçlamadan 31’er kez ayrı ayrı, toplam 310 yıldan 961’er yıla kadar hapis, diğer 26 sanık için 10 ile 713’er yıl arasında değişen hapis cezaları istemişti. İddianamenin İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından yapılan tutukluluğa itiraz sonucu, yaklaşık 40 gün cezaevinde kalan 11 polisin tamamı tahliye edildi. Tahliye kararını veren İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi, dokuz sayfalık gerekçeli kararında, tutuklamalara gerekçe olan suçlamalarla ilgili değil somut delil, olgu dahi bulunmadığına dikkat çekmiş, örgüt suçlamasını ‘hukuki garabet’ olarak değerlendirmişti.

ÖRGÜT SUÇLAMASI ‘HUKUKİ GARABET’

İddianameyi kabul eden İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tamamı tutuksuz 32 polis, bugün hâkim karşısına çıkacak ancak sanık ve sanık avukatlarına dava dosyasının tamamı verilmedi. Avukat İsmail Hakkı Küçük, “Müşteki ve mağdur ifadelerinin üçte biri yok. Şikâyetçi olabileceği düşüncesiyle ifadesi alınan ancak şikâyetçi olmayarak sanık lehine verilen ifadeler ortada yok. TİB kayıtları verildi; ancak okunma ihtimali sıfır. Okuyup inceleyebilmemiz için mahkemedeki evrak asıllarının fotokopilerinin verilmesi gerekiyor.” dedi. Başlayacak davada sanıklara örgüt suçlaması yönetildiğini, örgüt davalarında müştekilerin mahkemede ifade vermesinin kanunen gerekli olduğunu da hatırlatan Avukat Küçük, “Örgüt davası olmasına rağmen müştekilerin ifadeleri, bulundukları yerlerde alınıyor.” diye konuştu. Savcılığın ardından mahkemeden de dava dosyasının tamamını alamadıklarını belirten Küçük, “Hayali savunma yapmak zorunda bırakılıyoruz.” diye konuştu. 

Zaman
<< Önceki Haber Kupür davasında herkesi şaşırtan süreç Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER