STK'lardan kanlı fotoğrafa tepki

Manisa'da eşi tarafından sırtından bıçaklanarak hayatını kaybeden kadının kanlı fotoğrafının, Habertürk'te yayımlanmasıyla ilgili tartışma devam ediyor.

STK'lardan kanlı fotoğrafa tepki

Kadın ve hasta hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, o fotoğrafın çekilmesine engel olmayanların da en az yayımlayan gazete kadar sorumlu olduğunu belirtiyor. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, olayın hem Anayasa'daki özel hayatın gizliliği hem de Hasta Hakları Yönetmeliği'ndeki mahremiyet ilkesinin ihlali olduğunu vurguluyor. "Bu ihlal sağlık görevlilerince başlatılmış, basın da tamamlamıştır." diyor. Hasta Hakları Koruma Derneği Başkanı Zeki Sadunoğlu da ameliyathanelerde bile mahremiyete dikkat edildiğinin altını çiziyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, bu tür yayınların şiddet uygulayanlara yol gösterdiğini savunurken, Başkent Kadın Platformu Başkan Yardımcısı Nesrin Semiz, yayıncıların vicdan eğitiminden geçirilmesini öneriyor. Manisa'da geçtiğimiz günlerde yaşanan vahşet, gazete sayfalarında genişçe yer buldu. Öyle ki, eşi tarafından banyoda sırtından bıçaklanarak öldürülen Şefika Etik'in kanlar içindeki fotoğrafı, Habertürk gazetesinin birinci sayfasında ve sansürsüz olarak yayımlandı. Bazı gazeteler ise aynı fotoğrafı iç sayfalardan ancak kısmen 'buzlayarak' gördü. Sansürsüz fotoğraf kamuoyunun tepkisini çekti. Söz konusu fotoğraf, hasta hakları derneklerinin de tepkisine neden oldu. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, olayın hem Anayasa'daki özel hayatın gizliliği hem de Hasta Hakları Yönetmeliği'ndeki mahremiyet ilkesinin ihlali olduğunu söyledi. Demir, "Burada hiçbir savunma kabul edilemez. Maalesef hasta mahremiyetinin ihlali olaya dikkat etmeyen sağlık görevlilerince başlatılmış, basın da tamamlamıştır. Hastanın üzeri örtülmeli ve mahremiyeti korunmalıydı. Bu, devletin sorumluluğunda. Gerekli önlemler alınmalıydı. Çünkü o fotoğraf sadece o anlık bir haberde kullanılmayacak. Ölen o kişinin tüm yakınları, gelecekte o fotoğrafın etkisiyle yaşayacak." ifadelerini kullandı. Hasta Haklarını Koruma Derneği Başkanı Zeki Sadunoğlu ise ameliyathanelerde bile hasta mahremiyetine dikkat edildiği üzerinde durdu: "Bıçak hasta mahremiyetini korumaya engelse o kısım açıkta bırakılıp, diğer kısımlar örtülmeliydi." Aileyi Koruma Derneği (AKODER) Üyesi Gülenay Pınarbaşı, fotoğrafın en az olayın kendisi kadar 'facia' olduğunu söyledi. Adli ve sağlık personelinin aile ve kadın mahremiyeti konusunda son derece eğitimsiz olduğunu dile getiren Pınarbaşı, "Burada bireysel ve aile mahremiyetinin ötesinde ölüm mahremiyeti ihlal edildi. Bilinçli yayın ve yayıncının eğitimi çok önemli." diye konuştu. teşhir edilmeden de farkındalık artırılabilir Başkent Kadın Platformu Başkan Yardımcısı Nesrin Semiz ise yapılanın saygısızlık olduğunu dile getirdi. Basın etiğinin konuşulması gerektiğini ifade eden Semiz, "Bu fotoğrafın, farkındalığı artırmak için yayımlandığı belirtiliyor. Farkındalık, teşhir edilmeden, başka türlü de artırılabilir. Bu fotoğraf farkındalığı değil, duyarsızlığı artırıyor." ifadelerini kullanıyor. 'Ölü güzel ise haber olur' diye bir yazı okuduğunu ve kanının donduğunu söyleyen Semiz, herkesin işini vicdanlı bir şekilde yapması gerektiğini ve özellikle yayıncıların vicdan eğitiminden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Kadının mahremiyeti ihlal ediliyor Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, fotoğrafların mahremiyetin apaçık ihlali olduğunu söyledi. Tiraj düşünen gazeteciliğin doğru olmadığını söyleyen Güllü, "Siz öldürülen kadının hem örtülü hem de çıplak fotoğrafını yan yana yayımlarsanız o kadının savunduğu değerleri yok etmiş olursunuz. Burada mesele o kadının başörtülü olması değil, kadının mahremiyetidir." dedi. Bu tür haberlerin bıçaklama olaylarını artırdığını söyledi. Medyanın bu tür yayınlarla öldürücü darbenin nasıl vurulması gerektiğini göstererek rol model olduğunu aktardı. Valilik, skandal fotoğraf hakkında inceleme başlattı Manisa Valiliği, Habertürk Gazetesi'nde eşi tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülen kadının kanlar içindeki fotoğrafının sürmanşetten sansürsüz yayımlanmasının her yönünü araştırmak üzere inceleme başlattı. Vali Halil İbrahim Daşöz, ölen kadının sığınma evinden ayrılışından hastaneye götürülüşüne kadar, fotoğrafın sansürsüz yayımlanmasının yanı sıra hastaneyle, güvenlikle ve sosyal hizmetlerle ilgili herhangi bir eksiklik veya yanlışlık olup olmadığını ortaya koymak istediklerini söyledi. Daşöz, "Toplumumuzda yaşanan bir dramın da fotoğrafı. Gazetede o şekliyle çıkmış olması, gerçekten herkesi çok daha fazla üzmüştür. Görenlerde ve özellikle çocuklarda çok olumsuz etkisi olacağını düşünüyorum. O fotoğrafın o şekilde gazetede yayımlanmasında kamu görevlilerin herhangi bir eksiği, kusuru olmuş mudur veya olayın bütününde herhangi bir eksik ve yanlış var mıdır araştırmak üzere inceleme başlattık. Kişisel olarak, fotoğrafın o şekilde çıkmasının olumlu olmadığını düşünüyorum." dedi. MUSTAFA KUŞEN MANİSA
<< Önceki Haber STK'lardan kanlı fotoğrafa tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER