Osmanlı-Rus Savaşı sırasındaki
Sarıkamış Harekatı'nın 92'inci yıl dönümü nedeniyle Kars'ın Sarıkamış ilçesindeki Toprak Otel'de düzenlenen, ''Allahüekber Dağları'nda Donarak Şehit Düşen 90 Bin Askeri Anma Töreni''ne katılan Arınç, Sarıkamış Harekatı'nın, tarihin en dramatik olaylarından biri olduğunu söyledi.
Türk tarihinde
zaferler kadar acıların da büyük yer tuttuğunu belirten Başkan Arınç, şunları kaydetti:''
Yemen'de kızgın çöllerde,
Çanakkale'de derin sularda, Sarıkamış'ta dondurucu soğukta yitip giden
Anadolu çocuklarının hikayesini barındırır. Bu yerler aslında bir imparatorluğun ayakta kalmak ve yaşamak için son çırpınışlarının adıdır. Koca çınarımız, içinden kemiren kurtlar, gövdesini kesmeye çalışan düşmanları yüzünden çatırdayarak yıkılırken, çıkan feryadın
adıdır, Yemen, Çanakkale, Sarıkamış... Acımız derindir, hüzünlüyüz, kalbimizde bir burukluk var.''
SARIKAMIŞ, KARDELEN ŞEHİTLERİNİN YURDUDUR
Buradaki kardan
topraklara binlerce çocuğun gömüldüğünü belirten Arınç, 'Aslında gömemedik, toprak donmuş ve şehitlerimiz sadece karın içinde kalmıştı. Baharla birlikte karlar eriyince o zaman şehitlerimiz ortaya çıktı. Tıpkı kardelen çiçekleri gibi. Sarıkamış, kardelen şehitlerinin yurdudur'' dedi.
Neresinden bakılırsa bakılsın, anlatılacak şeyin bir dram olduğunu ifade eden Arınç, hüzünlü bir dramı anlatmanın kolay olmadığını belirtti.'Bu harekatın askeri açıdan,
teknik açıdan kuşkusuz yanlışları vardır'' diyen Arınç, şöyle konuştu:''Yokluk içinde buradaki yalçın dağları aşmaya çalışan, ayakkabısız, paltosuz Anadolu çocukları, hatalara
kurban gitmiştir. Biz bu çocuklara minnet borçluyuz. Onlar olmasaydı, belki de bu topraklarda şimdi yaşıyor olmayacaktık. Sarıkamış, hüzünlü hikayelerin en acı olanıdır, bu yüzden söylenecek söz azdır.''
BİZ BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINI KAYBETMEDİK
Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmediğini ifade eden Arınç, ''Birinci Dünya Savaşı'nı biz kaybetmedik. Müttefikimiz kaybettiği için yenik sayıldık. Çanakkale'de hem bir destan yazıp, direnecek ve kazanacaksınız hem de yenik sayılacaksınız. Aynı şekilde Sarıkamış'ta, Hicaz'da, Galiçya'da
binlerce şehit verecek ama yenik sayılacaksınız. Bizim acımız belki de bu yüzden çok derindir'' diye konuştu.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son çocuklarının, hayatta kalarak değil, ölerek zafer kaz
anmayı
tercih ettiğini kaydeden Arınç, şöyle devam etti:'Biz, o yüzden çınarın acımasızca kesilen kökünden çıkan
Cumhuriyet dalının nesliyiz. Hatasıyla, günahıyla, sevabıyla biz Osmanlı mirasının sahibiyiz, ne yenilgimizi reddederiz, ne zaferlerimizi gölgeleriz. Bu şehrin hikayesini çocuklarımıza anlatmalıyız. Bu fedakarlıkları, cesareti, ulvi davranışı en iyi
şekilde çocuklarımıza aktarmalıyız. Bir yenilgi olarak değil, kendini feda etme destanı olarak bu hikayeleri anlatmalıyız. Burada bir kez daha gördüm ki, yaşadığımız topraklara daha sıkı sarılmalıyız. Bu toprakları var etmek için bu kadar büyük fedakarlıklarda bulunan şehitlerimizi gördükçe bizim de onlar gibi
fedakarlıklar yapmamız gerektiğini anlıyorum. Bir kere hepimiz işlerimizi en iyi şekilde yerine getirip, bu ülkeye faydalı olmalıyız. Ülkemizin çıkarlarını kendi kişisel çıkarlarımızın önüne geçirmek bence yapılabilecek en güzel fedakarlıktır. Bu, biz siyasetçiler için, iş adamları, bürokratlar ve herkes için geçerlidir. O zaman Sarıkamış'ta şehit olan büyük insanlara yakışır bir evlat oluruz.''
BAKAN KOÇ, GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Kültür ve
Turizm Bakanı Atilla Koç ise Sarıkamış Harekatı'nın Türk tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadığı görülen Bakan Koç,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu aşamasında 1910 ve 1920 yıllarındaki üç önemli hadisenin iyi bilinmesi gerektiğini bildirdi.
Koç, şöyle konuştu:'Bir tanesi bugünden hazırlıklarına başladığımız dünyanın en büyük kırımlarından biri olan
Balkan faciasıdır. Biz bunu yaşadık ve 100'üncü yılını 2012 yılında insanlarımıza ve gençlerimize anlatmak için
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak çalışmalara şimdiden başlamış durumdayız. İkincisi Sarıkamış
faciasıdır. Bunun için de çalışmalar yapıyoruz. Bu bir başlangıç. Gerçi her yıl gerek
Genelkurmay ve gerekse Valilikler tarafından bu facia anlatılır. Ama bundan sonra Kültür ve Turizm,
Orman Bakanlıkları ve Genelkurmay Başkanlığımız ortak bir
programla bu faciayı gençlerimize anlatacağız.
Tarih itibariyle son olmasına rağmen bir şanslı durum Çanakkale içinde olmuştur. Çanakkale hususunda
kanun da çıkmıştır. Her sene başka şekilde dünyaya Çanakkale'yi anlatıyoruz. Bu anlamlı gün maalesef acılı bir gündür.''