Yemen'den özgür medya desteği

Türk medyasına yönelik baskı ve yıldırma politikalarına İslam ülkelerinden de tepkiler gelmeye devam ediyor.

Yemen'den özgür medya desteği

Türk medyasına yönelik baskı ve yıldırma politikalarına İslam ülkelerinden de tepkiler gelmeye devam ediyor. Basın özgürlüğü için çalışan uluslararası kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler’le yakın işbirliği içerisinde olan Yemen Basın Özgürlüğü Vakfı Başkanı Halit El-Hammadi, Türk medyasına yapılan baskıları anlamakta zorlandığını söyledi. Yemen’de basın özgürlüğü alanındaki çalışmalarıyla tanınan 20 yıllık gazeteci El-Hammadi, yolsuzlukları örtmek için medyaya baskı yapılmasının ise “yolsuzlukların ve yapılan yanlışların delili olacağını” vurguladı.

Bir ülkede hükümet lehine yoğun haberlerin çıkmasının ‘diktatörlük emaresi’ olduğunu dile getiren El-Hammadi, demokratik ülkelerde basının hükümet aleyhine yayın yapmasının aslında devletin lehine olduğunu kaydetti. Zaman ve Samanyolu gibi güzide kurumların zengin Arap ülkelerinde bile bulunmadığını söyleyen El-Hammadi, AK Parti hükümetinin, baskı uygulamak bir yana, tam tersine, Zaman ve STV ile gurur duyması ve işlerini kolaylaştırması gerektiğini dile getirdi.

MEDYAYI GÖZETEN DEVLETLER DAHA FAZLA İTİBAR GÖRÜYOR

Zaman Gazetesi Genel Müdürü Ekrem Dumanlı’nın gözaltına alınması, Samanyolu Televizyonu Grup Başkanı Hidayet Karaca’nın tutuklanması ve Türk basınına yönelik artan baskılar Arap medyasının da gündeminde. Yemen’in basın özgürlükleri için çalışan tek vakfı olan Yemen Basın Özgürlüğü Vakfı Başkanı El-Hammadi, Cihan Haber Ajansı’na verdiği özel mülakatta, Türk medyasına yönelik baskıyı hayretle izlediklerini söyledi.

Demokrasilerin olmazsa olmazının basın özgürlüğü olduğuna dikkat çeken El-Hammadi, "Dünya üzerinde, diktatör ülkeler haricinde, yönetim lehine yayın yapan çok fazla medya kuruluşu yok." dedi. El-Hammadi sözlerine şöyle devam etti: "Medyayı koruyup gözeten, devletler toplumda daha çok kabul görür hale geldi. Basının hükümet aleyhine yazılar yazması, aslında hükümetin işlerini daha iyi yapmasını sağlar."

BASKILAR, YOLSUZLUĞUN VE YANLIŞLARIN DELİLİ OLUR

"Hükümet yetkilileri yolsuzluk yapıyor ve bunu örtmek için medya kuruluşlarını kapatmak istiyorlarsa bu, hükümetin yaptığı yanlışların kesin delili olur." uyarısını yapan El-Hammadi, basının işini yapabilmesi için böyle zamanlarda daha çok korunması gerektiğini kaydetti.

Türkiye’de siyasi ve ekonomik alanda elde edilen başarılara sevindiğini, ancak basın özgürlüklerinin gerilemesi ve yapılan yersiz müdahalelerin kendilerini üzdüğünü ifade eden El-Hammadi, "Neden hükümet basına yapılan baskılarda ve gazetecilerin tutuklanmasında bu kadar ısrarcı bir tavır takınıyor?" sorusunu sorarak şaşkınlığını izhar etti.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KISITLANMASI, TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KAPATIR

Basın özgürlüğünün sağlanmamasının ülkede diğer alanlarda kazanılan başarıları da gölgeleyeceği uyarısında bulunan El Hammadi, “Türkiye şimdiye kadar pek fazla etkilenmediyse bile gelecekte etkilenebilir. Türkiye hükümeti basın özgürlüğünün geliştirilmesi için bir girişimde bulunmazsa ilerde birçok Batı ülkesinin artan baskısına maruz kalabilir. Bu Türkiye'nin gerilemesine neden olur.” dedi.

Birçok Arap ve Batı ülkesinin yanı sıra Türkiye’yi de ziyaret eden El-Hammadi, Zaman, Cihan Haber Ajansı, Samanyolu yayın grubu ve bunlara bağlı diğer medya kuruluşlarının büyüklükleri ve imkânları karşısında hayranlık duyguları yaşadığını belirtti.

El-Hammadi, hükümet aleyhine yazılar yazılsa da bu kuruluşlara saygı gösterilmesi ve sahiplenilmesi gerektiğini vurguladı. Zaman, Cihan Haber Ajansı, STV'nin başarılarına değinen El-Hammadi, bunların sadece kuruluşun değil, bütün bir devletin başarısı olarak görülmesi ve hükümetin bununla gurur duyması gerektiğini ifade etti. Zengin Arap ülkelerinde bile bu kadar güçlü medya kuruluşu olduğunu düşünmediğinin altını çizen El-Hammadi, Türkiye'de bu medya kurumlarına olan baskıyı anlayamadığını söyledi.

TÜRK HÜKÜMETİ'NDEN BEKLENEN, MEYDAYI TACİZ ETMEMESİ

Türkiye’deki önemli medya kuruluşlarına yönelik kapatma ve el koyma girişimlerinin ülkeyi ve Türk medyasını derinden sarsacağı uyarısı yapan Yemenli gazeteci, şöyle devam etti: "Yemen’de 20 yıldır çeşitli kuruluşlarda gazetecilik yapmamın ve basın özgürlüğü adına yaptığım çalışmalarımın verdiği tecrübeyle söylüyorum: Bir ülkede medyanın sesinin yüksek çıkması ve hükümet aleyhinde yayınlar yapması o ülke hükümetinin demokratik işler yapabilmesi için 'yol gösterici' mahiyet taşıyor. Bir hükümetten, özellikle Türkiye hükümetinden beklenen şey; bu medya kuruluşlarını yaptığı yayınlardan dolayı hiçbir şekilde taciz etmemesidir. Görüş ve ifade özgürlüğü, bir ülkenin demokrasisinin ilerlemesinin ve tamamlayıcı unsurlarının başında gelir. Aynı zamanda gerçek demokrasinin pratiğe geçmesi için de önemli bir unsurdur.”

2014, YEMEN’DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN EN KÖTÜ YIL OLDU

Yemen’de medyanın karşılaştığı sıkıntıları anlatan El-Hammadi, "Son devrimden sonra medya çok daha iyi bir seviyeye ulaştı. Birçok gazeteci durumların iyileştirilmesi amacıyla bir araya geldi. Bu dönemde birçok televizyon kanalı ve gazete ofisi açıldı. Fakat bundan birkaç ay önce 2014 yılında Husilerin Sana’ya ve birçok şehre girmesinden itibaren medya geriledi. Binlerce yeri ele geçirip birçok gazeteciye müdahale ettiler. Özellikle de Husi hareketine ters olan müesseselere baskı yapıldı. Birçok televizyon kanalı kapatıldı, ofislerine el konuldu. Gözaltına alınan ve gazetelerinden uzaklaşıp güvenlik gerekçesiyle başka şehirlere taşınan birçok gazeteci oldu. Yani 2014 yılı, gazetecilere yapılan saldırılar ve özgürlüğün kısıtlanmasıyla, basın özgürlüğü açısından en kötü yıl oldu. Bu olaylarda üç gazeteci öldürüldü, yüzlercesi kaçırıldı veya gözaltına alındı.” şeklinde konuştu.

CHA
<< Önceki Haber Yemen'den özgür medya desteği Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER