Yıllar sonra ortaya çıkan skandal gerçek!

27 Mayıs darbesinin yargı ayağı ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.

Yıllar sonra ortaya çıkan skandal gerçek!

  • Yassıada mahkemesine delil taşıyanlar, Yargıtay'a, Danıştay'a başkan oldu.
  • Yüksek Soruşturma Kurulu Milli Birlik Komitesi tarafından seçilip görevlendirildi.
  • Son kararı vermelerinin ardından divan, MBK tarafından Heybeliada'da bir otelde konakladı

27 Mayıs darbesinin ardından Demokrat Parti aleyhine delil toplamakla görevlendirilen Yüksek Soruşturma Kurulu üyelerinin, Yassıada mahkemeleri sonrası terfi aldığı, yargı kurumlarında önemli görevlere getirildiği ortaya çıktı..

27 Mayıs ve Yassıada araştırmaları ile bilinen Dr. Rasim Koç, Soruşturma Kurulu üyelerinden İbrahim Senil'in Danıştay ve Anayasa Mahkemesi Başkanı, Suphi Örs'ün Yüksek Hâkimler Kurulu Başkanı, Cevdet Menteş'in Yargıtay Başkanı,  Ömer Altay Egesel'in Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı, Ahmet Fazlı Öztan'ın da Yargıtay 2.Başkanı ve Anayasa Mahkemesi Üyesi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın mahkûmiyeti, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamı ile sonuçlanan 27 Mayıs darbesinin yargı ayağı ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor. Söz konusu dönem ile ilgili araştırmaları ile bilinen Dr. Rasim Koç, darbe mahkemelerinin organlarından Yüksek Soruşturma Kurulu'nun yapısını, amaçlarını anlattı. Rasim Koç, "Yassıada'da bir yargı heyeti vardı, bir de onlara belge getiren Yüksek Soruşturma Kurulu vardı. Bunlar DP dönemini büyüteç altına almakla görevliydi. Üyeler, Milli Birlik Komitesi (MBK) tarafından seçilip görevlendirildi. Toplam 31 üyesi bulunan yapı, faaliyetlerine TBMM'de yemin ederek başladı." dedi.

Koç, Yüksek Soruşturma Kurulu'nun görevlerini 27 Mayıs Darbesi'nin yöneten MBK üyesi Celal Madanoğlu'nun tebliğ ettiğini belirtti. 7 gruba ayrılına kurulun İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da DP aleyhine belge elde etme ile sorumlu olduğuna işaret eden Koç, "2 bine yakın doküman elde ettiler. Büyük bölümü İstanbul'dan idi. Çünkü pek çok olay burada vuku buldu. Yüksek Soruşturma Kurulu mahkeme esnasında da etkindi. Halen kanıt arıyordu. Kurulun üyeleri, devamlı MBK'nın irtibat bürosu ile yazışıyordu. Üyeler, büro başkanına her yazdığı mektubun sonunda 'arz ederim' ibaresine yer veriyordu." ifadelerini kullandı.

Adalet Divanı'nın 19 davasını Yüksek Soruşturma Kurulu'nun belirlediğini duyuran Dr. Koç, şöyle devam etti: 

"Böylesine önemli bir yapılanmanın üyeleri de önemli yerlere getirilmeliydi. Getirildi de. Bunlar, Yassıada sonrasında Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, Hâkimler Kurulu Başkanı oldu. Kurulun aktif üyelerinden Ömer Altay Egesel,  60-68 döneminde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı oldu. İbrahim Senil Danıştay ve Anayasa Mahkemesi Başkanı oldu. Kani Vrana ile Necdet Darıcıoğlu Anayasa Mahkemesi Başkanı oldu. Suphi Örs, Yüksek Hâkimler Kurulu Başkanı yapıldı. Örs ,ilk Hakimler Kurulu Başkanı olup 6 sene görevde kaldı. Malum bu kurum 1961 Anayasası'na sonradan dâhil edildi. Ahmet Fazıl Öztan, Yargıtay 2. Başkanı ve Anayasa Mahkemesi üyesi yapıldı. Cevdet Menteş, 27 Mayıs sonrasında Yargıtay Başkanı, 12 Eylül sonrasında da Adalet Bakanı görevine getirildi. Tabii Yüksek Adalet Divanı Salim Başol'u unutmamak gerek. O da Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından 2 Mayıs 1962 tarihinde Anayasa Mahkemesi Asil Üyeliği'ne seçildi. 14 Temmuz 1970 tarihinde emekliye ayrıldı."

YARGI HEYETİ HEYBELİADA VE BOĞAZ TURU İLE ÖDÜLLENDİRİLMİŞ

Yassıada mahkemelerinin 1 ayda tamamlanmasının planlandığını dile getiren Koç, şunları aktardı: 

"Ama öyle olmadı. Davanın müddeti 1 seneyi aştı. Bu, bilinçli yapıldı. Toplumun tepkilerini mahkeme kanalı ile bertaraf etmek için yapıldı. DP lehine beyanlarda bulunanlarda korku ve panik yaratmak için; Adnan Menderes ve arkadaşlarını savunan her bireyde yargılanacağı, müeyyideler ile karşılaşacağı fikrini uyandırmak için böyle bir yönteme başvuruldu. Yani mahkeme, bu hamle ile darbe karşıtlığını durduruyordu. Yassıada'da pek çok yargılama oldu; bebek, örtülü ödenek ve Barbara  gibi davalar görüldü. Türkiye için önemi olan 1961 Anayasası'nın oylaması bile sonraya bırakıldı."

Yassıada mahkemelerinin ardından yargı heyetinin her türlü ihtiyaçlarının karşılandığını savunan Rasim Koç, "Son kararı vermelerinin ardından divan, Heybeliada'da bir otelde konakladı. Bütün giderleri MBK tarafından devletin kesesinden karşılandı. Tabii bunlar Heybeliada'dan helikopterle daha sonra İstanbul'a gönderidi. İlaveten Boğaz turuna çıkarıldı." diye konuştu. 

BAYAR VE MENDERES'İN AVUKATLARI İLE GÖRÜŞMELERİ DİNLENMİŞ

Araştırmacı Rasim Koç, Yassıada mahkemelerinin, Celal Bayar ve Adnan Menderes'i dinlettigini de ileri sürerek, dinlemelerin Bayar ve Menderes'in avukatları ile görüşürken yapıldığına temas etti. Koç, DP'nin önemli isimlerinden  Fatin Rüştü Zorlu, Samet Ağaoğlu, Celal Yardımcı, İzzet Akçal, Hayrettin Erkmen, Nedim Ökmen ve Rüştü Erdelhun'un da dinlendiğini sözlerine ekledi.
CİHAN
<< Önceki Haber Yıllar sonra ortaya çıkan skandal gerçek! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER