Erdoğan Teziç, Başbuğ'un tutuklanmasını eleştirdi

YÖK eski Başkanı, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklu yargılanmasını eleştirdi.

Erdoğan Teziç,  Başbuğ'un tutuklanmasını eleştirdi

Teziç, "Genelkurmay Başkanı'nı içeri tıkarak, 'demokratik düzene girdik' demek çok ağır bir söz. İnsanı üzen bir söz. Zaten varsa suçu, adamı yargılarsın, ne yapacaksan yaparsın sonra. Yargılama aşamasında adamın kaçma ihtimali mi var?" dedi. Adana Barosu tarafından düzenlenen "Nasıl Bir Anayasa" konulu konferansta konuşan Teziç, "Devlet yargıyla vardır. Yargılama bağımsızlığı yoksa, 'yargı siyasi iktidarın yanındadır, onun destekçisidir' gibi bir algı giderek topluma yerleşmişse devletin gücü erimeye başlar. Yasama da yürütmede de yargı da bir güç kullanmıyor, sorumluluğu yerine getiriyor. Seçip Meclis'e gönderdiğimiz milletvekilleri yasama gücü bende değil, sorumluluğu bende demeli." dedi. Devletin yargıyı iyi kullanmaması durumunda tedirginlikler artıyorsa, keşmekeş kargaşa ortamına da zemin hazırlandığını savunan Teziç, devletin bu konuda acze düşmesinin kabul edilemez olduğunu ileri sürdü. Teziç, yargının bugün hukukun üstüne çıkarak bir güç haline geldiğini bunun da çok tehlikeli olduğunu anlattı. Teziç, şunları söyledi: "Yargı bağımsızdır verdiği kararları kendi içinde hallolur. Hallolur da yargı bir güç vehmedip kendine ben hukuk kurallarının üstüne çıkıyorum diyemez. Bunu demiyor ama verdiği kararlarla da kontrol edilemeyen bir güç konumuna geldiğini bize hissettiriyor. Tutuklamaların nedenleri kanunda belli. Ama özel yetkili mahkeme adında Devlet Güvenlik Mahkemeleri tekrar hortladı. Bunların hukukta yeri yok. Bu vahim tabloyu gidermek çini barolar, üniversiteler, korkmadan yenri bir sayfa açmalı." Teziç, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasını degerlendirirken, "Genelkurmay Başkanı'nı içeri tıkarak, demokratik düzene girdik demek çok ağır bir söz. İnsanı üzen bir söz. Olmaması gereken bir davranış. Zaten varsa suçu, adamı yargılarsın, ne yapacaksan yaparsın sonra. Yargılama aşamasında adamın kaçma ihtimali mi var? Yargılanacak yeri göstermiş, yargı kabul etmiyor. Bugünün iktidarı yarının muhalefedir. Yarın yargıya muhtaç olacak." diye konuştu. "GÖRÜŞÜNÜ BİLDİRMEMEK DE BİR GÖRÜŞ BİLDİRMEKTİR" Teziç, 12 Haziran seçimlerinden bu yana 7 aylık bir süre geçtiğini hatırlatarak, hükümetin anayasayı çıkaramayacağını savundu. Meclis'te yalnızca bir mutabakat komisyonu kurulduğunu hatırlatan Teziç, " Mutabakat komisyonu orada duruyor, uykuda. Sonra hızlanacak. 15 gün içinde belki anayasa metinleri oylanacak, nasıl olacaksa. Ondan sonra da halk oyuna sunulacak. İşte anayasamız çıktı ortaya diyeceğiz. Hayır çıkmayacak, sorun katlanarak büyüyecek. Daha büyük tepkiler oluşmaya başlar." Siyasilerin ömürlerinin sınırlı olduğunu anlatan Teziç, şöyle devam etti: "Meclis başkanı üniversiteler görüş bildirmiyor diyor. Üniversiteler görüşünü bildirdi. Görüşünü bildirmemek de bir görüş bildirmektir. Arzulamadı, içinden gelmedi. Ne yapsak boşuna gibi bir zihniyete kapıldılar. Üniversite düşünce keşmekeşi içinde olan bir kurumdur. Oradan yeknesak görüşler çıkmaz. Farklı farklı görüşler çıkar. O farklılıkları siyasiyer başkaları alır değerlendirir." CİHAN
<< Önceki Haber Erdoğan Teziç, Başbuğ'un tutuklanmasını eleştirdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER