Kılıçdaroğlu: Medya Davutoğlu'na TV tartışması için baskı yapsın


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yaptığı televizyonda tartışma çağrısıyla ilgili "Televizyon çağrısına Davutoğlu'nun olumlu yanıt vereceğine inanmıyorum. Gelmezse ne olacak; doğrusu ne yapacağımızı bilmiyoruz. Eğer medya bir baskı kurarsa belki gelebilir." diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'na televizyon çağrısının reklamlarda kullanılabileceği fikrini değerlendireceğini, 'iyi fikir' olduğunu düşündüğünü söyledi.

Kılıçdaroğlu, ODTÜ Mezunları Derneği tarafından Vişnelik Tesisi'nde düzenlenen "Seçim Süreci Tartışmaları" paneline katıldı. Burada katılımcıların sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, bir kişinin randevu talepleriyle ilgili "Bana ulaşmadı, hatırlamıyorum. Çok yoğun talep var, zaman zaman bu tür talihsizlikler oluyor. Genel başkanlar içinde randevuya en sadık kişiyim. Hatta genel başkan yardımcılarım sizin dinlenmeniz lazım derler. Öğretmenlerin sorunlarını biliyorum, zaman zaman onlardan raporlar da istiyorum. Tabi bir gün koşullar oluşursa siz ve arkadaşlarınızı çay içmeye beklerim." dedi.

"DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNDE BİRLEŞMEMİZ GEREKİYOR"

"CHP Grup Başkanvekili iken herşey çok güzel olacak demiştiniz. Bunun ardından kaset olayı patladı. O günden bugüne herşey güzel oldu mu?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Doğam gereği çok karamsar bir insan değilim. İçinde bulunduğumuz durum karamsar bir ortam. Ama sakın ola karamsarlığa kapılmayın. Çok küçük ayrıntılarda bölünme gibi bir hastalığımız var. Bizim bölünmeden ana eksen üzerinde demokrasi ve özgürlük üzerinde birleşmemiz gerekiyor. Yüzde 100 CHP üzerinde anlaşamayabiliriz. Ama asgari düzeyde bir araya gelebiliriz. Referandumda aydınların bir kısmı 'yetmez ama evet' dediler. Avrupa Birliği'ni bile ikna edemedik. Bunlar elbette değişecek. Uygar bir ülkede demokratik standartların bizim ülkemizde de olması gerekiyor." karşılığını verdi.

SGK döneminde kendisinin bakanlar tarafından görevden alınmak istendiğini belirten Kılıçdaroğlu, bakanların ömrü kısa olduğu için görevinin uzun olduğunu kaydetti. "Göreve gelen bakanlar, beni görevden almak istedi ama ömürleri beni almaya yetmedi." diyen Kılıçdaroğlu, "Bugün SGK'nın uyguladığı pek çok projenin mimarı benim. SGK'da açıkları şimdi çok daha büyük. Açıklar yolsuzluktan kaynaklanıyorsa orası denetimsizlikten kaynaklanıyordur. Çok sorunlu bir alan. İktidar ile tartışmak yerine halkın sorunları üzerinden bu seçimleri götürmek istiyorum." diye konuştu.

"KURUMLARIN BAŞINA LİYAKATLİ İNSANLARIN GELMESİ GEREKİYOR"

"Size Başbakan demek geliyor içime ama bir iki konuda beni aydınlatırsanız karar vermemde yardımcı olursunuz. Kemal Derviş ile bunu nasıl götüreceksiniz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Kemal Derviş sadece benim değil dünyanın kabul ettiği sosyal demokrat iktisatçılardan biri. Kurumsal olarak Türkiye'de güzel şeyler yaptı ama bunlar onları bozdular. Gerçek demokrasi, sıcak siyasetin devletin kurumlarına müdahale etme alanının daraltılmasıdır. Merkez Bankası başta olmak üzere kurumların kendi kültürünü oluşturması gerekiyor. Kurumların başına liyakatli insanların gelmesi gerekiyor. Türkiye'de demokrasi, sadece sandığa giderek oy vermek olarak algılanmamalıdır. Türkiye bundan çok şey kaybetti." şeklinde konuştu.

"YARGI YOZLAŞTIRILAN KURUMLARDAN BİRİDİR"

"Yargı yozlaştırılan kurumlardan biridir. Kimse bana bir kültürü olduğunu söyleyemez." diyen Kılıçdaroğlu, HSYK'da üyelerin 'falandan filandan' olduğunun söylendiğini belirterek "Böyle yargı mı olur? O zaman orada vicdan yoktur, bağımsız karar alma iradesi yoktur. Kurumların kültürlerini bozdular." dedi.

"CHP, AKP ile ittifak yapacak diye partinizden açıklama oldu." hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bizim tek amacımız tek başımıza iktidar olmak. Bu amaç olursa Türkiye'nin 4 yılda bütün çehresini değiştiririz. Türkiye'deki siyasal partiler içinde bilgisayar alt yapısı en güçlü olan partiyiz. Seçim tutanakları bize zamanında göndermiyorlar. Siyasal bir bilinç eksikliği var tabanımızda. Tabanımızda ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bunları aşmak için yeni üyelere ihtiyaç var. Gençlere, kadınlara ihtiyacımız var. Entellektüellerimiz siyasete girmeye korkuyorlar ama en çok da onlar eleştiri yapıyor. O zaman gelin siyasete." diye konuştu.

"Hiçbir siyasal parti CHP kadar değişim yaşamamıştır. En genç belediye başkanı bizde, inşallah en genç milletvekili de bizde olacak." diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Gençlik kollarımız yeni yeni ayağa kalkmaya başladı. Onları yeniden örgütlüyoruz. Liselileri de örgütlüyoruz. Gençlik çalışıyor, yeterli mi; çok daha çalışması lazım. Sandıklara sadece CHP değil bütün siyasal partilerin sahip çıkması lazım." şeklinde konuştu.

"KÜRT SİYASAL HAREKETİN MECLİSTE OLMASINI İSTERİZ"

Anketler konusunda ise Kılıçdaroğlu, "Anketler yapılıyor, bizde bakıyoruz. HDP'nin seçim barajının aşmasını isteriz. Kürt siyasal hareketin Meclis'te olmasını isteriz. Barış sürecin sağlıklı yürümesi için HDP'nin Mecliste olması lazım. En başından beri yüzde 10 seçim barajının kalkmasını isteriz. HDP bile bizim kadar istemedi. AKP ile masaya oturuyorsan birinci madde olarak bunu koymalıydı. Bu konuda samimi olduklarını düşünmüyorum. Bu sorunun çözülmesi lazım, ülkeye barışın gelmesi lazım. Parti olarak bize değil CHP'ye değil HDP'ye oy verin diye bir çağrı yapmamız mümkün değil. Bu ahlaki de değil. HDP ayrı bir parti, oy alırsa saygı duyarız. HDP'nin Meclis'te olmasını isteriz ama olmazsa faşizm gelir; o zaman oturup mücadele edeceğiz. HDP gelirse faşizm gelmez mi? Kolaycılığa izin vermeyelim.
Bizim sabrımız ve mücadelemiz kadar Kürt siyasal hareketi yapsaydı bu sorun çözülürdü. İki tarafta birbirine güvenmiyor. İki tarafta bekliyor birbirine nasıl kazık atarız. Doğu ve Güneydoğu'da sorunun önündeki engel CHP'dir diye lanse ediyorlar." dedi.

17/25 ARALIK KAPANACAK BİR OLAY DEĞİL"

"17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili iktidar olursanız hesap soracak mısınız?" sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Kapanmış bir olay değil. Kapanmış gibi görünüyor olabilir ama kapanacak bir olay değil. Onun mutlaka hesap sorulacak taraflar yargıya çıkacak." karşılığını verdi.

Hayatın her alanındaki dağınıklığın engellilerde de olduğunu ve bundan kurtulması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yaptığı çağrıyla ilgili "Televizyon çağrısına Davutoğlu'nun olumlu yanıt vereceğine inanmıyorum. Gelmezse ne olacak; doğrusu ne yapacağımızı bilmiyoruz. Eğer medya bir baskı kurarsa belki gelebilir." diye konuştu.

"DAVUTOĞLU'NA TELEVİZYON ÇAĞRISI REKLAMDA KULLANILABİLİR"

Aday göstermeyle ilgili bir soruya Kılıçdaroğlu, "Parti Meclisinde, partinin genel başkanı ön seçime giriyorsa kadın kolları genel başkanı da, gençlik kolları genel başkanı da ön seçime girmesi lazım, dedim. Böyle bir kültürü oluşturmamız lazım. Ön seçime girmedikleri için onları kontenjandan aday göstermedim." şeklinde konuştu.

Davutoğlu'na televizyon çağrısının reklamlarda kullanılabileceğini ve fena fikir olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ziyarete gelen bazı işçi sendikalarına 1 Mayıs'ın Soma'da kutlanmasını istediğini ancak bunun olmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın sanat, bilim, kültür binası olabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, ODTÜ'nün burayı almıyoruz demesi halinde yapacak birşeyin olmayacağını kaydetti. Suriye'lilerin Türkiye'ye ciddi sorunlar yaşatacağını bildiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, sokakta dilenenlerin yeraltı dünyasının eline geçeceğine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, yüzde 1 oy alan partinin genel başkanının bile Meclis'e girmesini istediklerini kaydetti.

"HUKUK DEVLETİ; KÖR DE TOPAL DA OLSA BUNA UYACAĞIZ"

HDP'nin söylemleriyle bir sol parti göründüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, ırk temelli bir siyasetin sol parti olamayacağına dikkat çekti. Irk temelli siyasete Hitleri örnek veren Kılıçdaroğlu, böyle bir siyaseti yanlış buldu. "Melih Gökçek bana göre kazanmadı. Ama YSK'nın bir kararı var." diyen Kılıçdaroğlu, "YSK reddederse ne yapacaksınız? Elimize silah alıp basacak halimiz yok. Gerginlikten kaybediyoruz. Sonuçta bir hukuk devleti; kör de olsa topal da olsa bir yanlış karar da verse buna uyacağız." dedi.

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın CHP çalışsa da çalışmasa da yüzde 25 aldığına ilişkin açıklamasıyla ilgili Demirtaş, gerçekte bunun böyle olmadığını belirterek Diyarbakır'daki oy oran artışını örnek verdi. "Kaçak saraydaki malum kişiyi ne yapacaksınız?" şeklindeki soruya Kılıçdaroğlu, "Yeri, zamanı gelince hep beraber öğreneceğiz." karşılığını verdi. CİHAN
<< Önceki Haber Kılıçdaroğlu: Medya Davutoğlu'na TV tartışması için... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER