Acil durum toplantısının ardından açıklama yapan Macron, şiddeti kontrol altına almak için daha fazla polisin konuşlandırılacağını söyledi, ancak olağanüstü hal ilan etmedi.

Macron, ebeveynlere çocuklarını evde tutma çağrısı yaptı, sosyal medya platformlarının ise bazı içerikleri kaldırmasını talep etti.

Cumhurbaşkanı, gözaltına alınanların üçte ikisinin gençler olduğunu söyledi.

Fransa İçişleri Bakanlığı dün gece saatlerinde yaşanan olaylarda 249 polis memurunun yaralandığını, 875 kişinin ise gözaltına alındığını açıkladı.

Toplamda 492 binanın hasar gördüğü, 2 bin aracın yakıldığı ve 3 bin 880 yangının başlatıldığı belirtildi.

İçişleri Bakanı Gérald Darmanin'in Cuma günü yerel saatle 21:00'den itibaren ülke çapında otobüs ve tramvayların durdurulmasını tavsiye etmesiyle toplu taşıma bazı yerlerde erken kapatıldı ve sokağa çıkma yasakları uygulanmaya başlandı.

Fransa'nın güneyindeki Marsilya kentinde, bugün halka açık gösteriler yasaklandı. Kentte toplu taşıma hizmetleri akşam saat 19:00 itibarıyla sona erdi.



Paris'te bazı göstericiler gece yarısı Rivoli Caddesi'nde dükkanları yağmaladı.

Yağmalamalara dair çok sayıda görüntü sosyal medyada paylaşıldı.

Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, "Görevlerini özveriyle yapan polis, jandarma ve itfaiye görevlilerine desteğim tam" dedi.

Fransa Başbakanı Élisabeth Borne, bugün bakanlarla yaptığı görüşmenin ardından gece saatlerinde meydana gelen olayları "tahammül edilemez ve affedilemez" olarak nitelendirdi.

Borne, huzursuzluğu gidermek için tüm seçeneklerin Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile inceleneceğini söyledi.



Adı açıklanmayan ve teslim olması sonrası cinayetle suçlanan polis ise halen gözaltında.

Polis, gencin ailesinden özür diledi.

Polisin avukatı Laurent-Franck Liénard, müvekkilinin "yıkıldığını" ve "sabah insanları öldürmek için uyanan bir kişi olmadığını" söyledi.

Nahel M.'nin öldürüldüğü Nanterre'de olaydan sonra Nahel M'nin annesi dahil 6 binden fazla kişinin katıldığı ve "Adalet istiyoruz" sloganlarının atıldığı barışçıl yürüyüşten birkaç sonra polisle güvenlik güçleri arasında çatışmalar başladı.

Fransa'da göstericilere karşı 40 bin polis görevlendirildi, Paris ve çevresinde birçok bölgede Perşembe akşamı tramvay ve otobüs seferleri durduruldu. Bazı bölgelerde ise sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Paris'te halka, acil durumlar dışında itfaiyeyi aramamaları çağrısı yapıldı.

Gece yarısı Fransa'nın batısındaki Nantes kentinde, göstericiler bir aracı iterek süpermarkete soktu ve markete zarar verdi.

Ülkenin kuzeyindeki Montreuil kentinde sopalı gençlerin birçok dükkana zarar verdi. Le Monde gazetesi, polisin göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullandığını bildirdi.

Paris'in doğusundaki banliyölerden Clichy-sous-Bois'te ise belediye binası ateşe verildi.

Nahel M.'yi öldürmekle suçlanan polis, hayatının tehlikede olduğunu düşündüğünü ve savunma amaçlı olarak ateş açtığını öne sürmüştü.

Sosyal medyada yayımlanan bir videoda bir polis memuru, bir aracın sürücüsüne silah doğrulturken görülüyor. Bir silah sesi duyulmasından sonra da araç çarparak duruyor.

Le Monde'a göre polis ilk ifadesinde, Nahel M.'nin kendilerine zarar vermek amacıyla aracını üzerlerine sürdüğünü söyledi.

Ancak internette yayımlanan ve Fransız haber ajansı AFP'nin teyit ettiği görüntüler polisi yalanlıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nahel M.'nin öldürülmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada olayı sert bir dille kınamış ve yaşanın "affedilemez" olduğunu söylemişti.

Adaletin tesisi için sükunet gerektiğini belirten Macron, "Genç Nahel'in ailesine, onlarla dayanışma içinde olduğumuzu söylemek ve milletimizin sevgisini iletmek istiyorum. Öldürülen bir gencimiz var. Bu açıklanamaz, affedilemez. Olay hızla yargıya intikal etti. Umarım adalet en kısa sürede yerini bulacak" demişti.