Medyaya darbenin kumpas olduğunu ortaya çıkaran can alıcı soru!

‘Özgür medyaya darbe’ operasyonunda aylık tutukluluk incelemesini yapan mahkeme, itirazları reddetti.

Yiğit Bulut'tan Tahşiye liderine: İslam, bu El Kaidecilerden kurtarılmalı

Duruşmaya ise tutuklu polislerin ifadelerii damga vurdu. Eski Malî Şube Müdür Yardımcısı Aksoy, “Biz suçlanıyorsak, Tahşiye operasyonunu yürüten Savcı İsmail Uçar da, Oğuz Kağan Köksal da burada olmalı.” dedi.

14 Aralık Özgür medyaya darbe operasyonu kapsamında tutuklu bulunan ve aralarında Hidayet Karaca’nın da olduğu 9 kişinin 3’üncü aylık tutukluluk incelemesi dün yapıldı. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 8 eski emniyet müdürünün tutukluluk hâlinin devamına karar verildi. Karaca’nın avukatı Doğan Akkurt adliye önünde yaptığı açıklamada, “Bu soruşturma vesilesiyle, El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide terör örgütü devlet eliyle aklanmaya çalışılıyor. Hakim ve savcılar da buna alet oluyor.” dedi. Eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy ise savunmasında 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını kapatıp polisleri gözaltına aldıran savcılardan İsmail Uçar’ın Aksaray’daki Tahşiye operasyonlarını yürüten savcı olduğunu hatırlattı. Yine dönemin Emniyet Genel Müdürü ve daha sonra AKP milletvekili olan Oğuz Kağan Köksal’ın da kendilerinin tutuklanmasına gerekçe olan Tahşiye operasyonlarında rolü olduğunu belirtti. Aksoy, kendileri hakkında işlem yapıldığına göre bu isimlerin de şüpheli olarak soruşturmada yer almalarının gerekli olduğunu vurguladı.

     Özgür basını hedef alan 14 Aralık operasyonu kapsamında Silivri’de tutuklu bulunan 9 kişinin aylık tutukluluk incelemesi Nöbetçi İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından yapıldı. İncelemede ifadeler Silivri Cezaevi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEBGİS) üzerinden görüntülü olarak alındı. Hâkim Recep Uyanık, aralarında Hidayet Karaca, eski Terörle Mücadele Şube müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse, eski İstihbarat Şube müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan’ın da bulunduğu 9 kişinin tutukluluk halinin devamına hükmetti. Hakim kararına dayanak olarak, somut tutuklama gerekçelerinin değişmemiş olmasını gösterdi.

     Ali Fuat Yılmazer ifade vermeyi reddederken duruşmaya tutuklu müdürlerin sözleri damga vurdu. Erol Demirhan, “Burada bir komedi var. Bir tiyatro kurmuş oynuyorlar. Ben çalıştığım sürece görevimi yaptım. Mahkemenizden bir talebim yoktur. Siz proje mahkemesiniz.” dedi. Yurt Atayün, “El Kaide gibi bir örgüt nasıl, Anayasa’nın hangi kurumudur ki yıkmak ile suçlanıyorum?” derken, Tufan Ergüder ise kendisinin televizyon programlarında yaptığı konuşmalar ve yazdığı tweet’lerle suçlandığını hatırlattı. Ertan Erçıktı, “Tetikçilik yapmayan adil bir yargılama istiyorum. Ben adalet istiyorum.” ifadelerini kullanırken, Kazım Aksoy, kendisinin görevi gereği imza attığı bir evraktan dolayı tutuklandığını kaydetti. Aksoy şöyle konuştu: “Sırf bu imzalardan dolayı yargılanıyorsam söz konusu yazıyı gönderen MİT görevlileri, bu soruşturmaya izin veren dönemin Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdürü, İstanbul Valisi ve 12 ilde görev yapan soruşturmayı yürüten hakim ve savcılar, özellikle Aksaray’daki soruşturmayı yürüten savcı İsmail Uçar’ın da bu dosyada şüpheli olarak yer alması gerekir. Yine yazılarıyla bu soruşturmayı da anlatan Yiğit Bulut da olmalıydı.”

     Ömer Köse ise bugüne kadar Türkiye’nin değişik yerlerinde polise yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda 500’ün üzerinde polisin serbest kaldığını hatırlattı. “Ancak İstanbul’da siz top çeviriyorsunuz. İktidarın proje mahkemesine alet oluyorsunuz.” sözleriyle mahkemeye tepki gösterdi. Adaletin tecelli edeceği günü beklediklerinin altını çizdi: “Biz geri gelince kimse hırsızlık yapamayacak. Dürüstçe aldığı maaşa kanaat edecek. Tahliye talebi yoktur. Delil yoksa tahliye kararı vermek zorundasınız.” ZAMAN
<< Önceki Haber Medyaya darbenin kumpas olduğunu ortaya çıkaran can alıcı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER