TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen 11. Yargı Paketi, ilk aşamada yaklaşık 50 bin mahkuma tahliye imkânı doğururken, aile içi cinayet, cinsel saldırı ve çocuk istismarı gibi suçlar kapsam dışında bırakıldı. Düzenlemenin ardından MHP’den dikkat çeken bir değerlendirme geldi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, özellikle ölümcül hastalığı bulunan mahkumların cezaevinde tutulmasının “hukuk devleti” ilkesiyle bağdaşmadığını vurguladı. Tutuklamanın bir cezalandırma yöntemi değil, geçici bir koruma tedbiri olduğunun altını çizen Yıldız, ağır hastalığı bulunan kişilerin cezaevi şartlarında tedavi edilemeyeceğini belirtti.
FETİ YILDIZ'DAN DİKKAT ÇEKEN ÇAĞRI
Yıldız, sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Maddi hakikate ve adalete ulaşmanın yegane yolu, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmaktır. Ceza Muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder. Delilsiz ispat, maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir.
Bütün yargılama önlemleri gibi, tutuklama da geçici niteliktedir. Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşılmasını, ceza davasının yürütülmesini ya da ileride verilmesi olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır.
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını sınırlandıran çok ağır bir koruma tedbiri olması nedeniyle, tutuklama tedbirine sıkı şartlar altında, geçici çok dikkatli ve özen gösterilerek başvurulması gerekir. Ölümcül seyir izleyen hastalığı olanlar cezaevi koşullarında tedavi edilemez.
'İCRA EDİLMEYEN BİR HÜKMÜ VERMENİN FAYDASI YOK"
Ağır hastalığı olanları, engelli ve yaşlı mahkumları sürekli cezaevinde tutulmak demokratik hukuk devletinin iş ve işlemi olamaz. Adaleti sağlamak bir söylem değil eylem meselesidir. Adaletin gerçekleşmesi gerçekleştiğinin de görülmesi gerekir. Hakkı tespit ve teslim anlamında Hazreti Ömer’in Basra’ya hakim olarak tayin ettiği Emir Musa’ya yazdığı mektupta bu uyarıyı görürüz. Hazreti Ömer’e göre; Uygulanmayan bir hakkı söylemenin, icra edilmeyen bir hükmü vermenin faydası yoktur.”







