Çelik: Şimdi başladı manevralara

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Anayasa değişikliği paketi konusunda Baykal'ı eleştirdi...

Çelik: Şimdi başladı manevralara

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, CHP'nin ve Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Anayasa değişikliği paketi konusundaki samimiyetine güvenmediğini belirterek, ''Baykal baktı ki mesele ciddiye bindi, bu iş olacak, TBMM 330'un üzerinde bir kararlılıkla bu meseleyi görüşecek ve bu işte halka gidecek, halk bu düğümü çözecek, şimdi başladı manevralara'' dedi. Çelik, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva ve cemaat temsilcileriyle Neve Şalom Sinagogu'nda düzenlenen akşam yemeğinde bir araya geldi. Basına kapalı yemek öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, yemekte memleket meseleleri, iç ve dış politika konuları üzerine konuşacaklarını ve Musevi cemaatinin sorularını yanıtlayacaklarını kaydederek, bir ay önce yapılması planlanan toplantının, Van'dan hava muhalefeti nedeniyle İstanbul'a gelemediği için o zaman gerçekleştirilemediğini söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal'ın, Anayasa paketiyle ilgili teklif sunduğunu anımsatan bir gazetecinin, bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğini sorması üzerine Çelik, Baykal'ın önce 'Bu Meclis Anayasa yapamaz' dediğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Sonra 'Anayasa Mahkemesinin AK Parti hakkında verdiği karardan dolayı yapamaz' dedi. Sonra biz teklifi kendilerine götürdüğümüz zaman, 'Biz kapağı bile açmayız, noktasına, virgüle dokundurtmayız' dediler. 2007 seçimlerinden sonra hazırlattığımız taslakla ilgili kesinlikle görüşmeye yanaşmadılar. 2008'de dönemin Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın uzlaşma komisyonu kurması ve CHP'den üye istemesi üzerine 'Kesinlikle buraya üye vermeyiz' dediler. Şimdi böyle bir manzara var ortada. Baykal baktı ki mesele, iş ciddiye bindi, bu iş olacak, TBMM 330'un üzerinde bir kararlılıkla bu meseleyi görüşecek ve bu işte halka gidecek, halk bu düğümü çözecek, şimdi başladı manevralara. Önce dedi ki '3 maddeyi çıkarın', sonra bize yazılı teklif göndererek, '3 konuyu çıkarın' dedi. 3 konu demek 11 madde ediyor. Hatta zorladığınızda 14 madde ediyor. Şimdi bu çocuk oyuncağı değil ki. Bir yasama yapıyorsunuz, Türkiye'nin hayati bir meselesine neşter vurmaya çalışıyorsunuz. Sayın Baykal bana öyle geliyor ki kendince taktik bir siyaset yapıyor. Türkiye'nin artık taktik siyasete karnı toktur.'' Çelik, Türkiye'nin, hedeflerini stratejik olarak belirlemesi ve bu hedeflere kilitlenmesi gerektiğini, bunu yapmaya çalıştıklarını vurguladı. Bu teklifin 30 maddesinin birey hak ve özgürlüklerini geliştirmeye, demokratik standartları yükseltmeye yönelik olduğunu dile getiren Çelik, ''Birbiriyle ilişkilidir, birbiriyle ilintilidir. Milletimize getirip soracağız. Zaten halk bir şeyi kabul etmedikten sonra siyasi parti, yöneten irade, AK Parti olarak 'Halka rağmen bunu yapacağız' deme şansımız yok. Eğer halkımız büyük bir çoğunlukla bunu kabul ederse zaten geçecektir. Çünkü Anayasa, millet ve devlet arasında bir toplum sözleşmesidir. Biz halkın iradesine götürelim. Sayın Baykal da bundan çekinmesin, biz de bundan çekinmeyelim. Yani Türkiye bunun üstesinden gelebilecek bir ülkedir'' diye konuştu. -''TBMM'Yİ TEHDİT ETMEK KİMSENİN HAKKI VE HADDİ DEĞİL''- Çelik, ''3 maddenin ayrılmasının gündeme gelip gelmeyeceği'' yönündeki soruyu da şöyle yanıtladı: ''Bireysel fikrimi sorarsanız gelmez ve gelmemeli. Sayın Başbakan'ın söylediği, 'Evet, biz bunu otururuz konuşuruz'... Ama Başbakan'ın söylediğiyle Baykal ve CHP'lilerin getirdiği teklif birbiriyle yakından uzaktan ilintili değil. CHP şimdi diyor ki '3 konuyu bırakalım. Gelecek seçime, seçimden sonraya bırakalım'. Türkiye'nin artık beklemeye tahammülü yok. Bu CHP, 1993'te Meclise verdiği bir raporda, 'Anayasa değişikliği derhal yapılmalı, çünkü artık mesele taşınmaz hale geldi, darbe Anayasası ile yola devam edemezsiniz' diyordu. Ben Baykal'ın ve CHP'nin bu konudaki samimiyetine güvenmiyorum. CHP'li başkanvekilleri yaptıkları açıklamalarda, 'Ya bizle uzlaşırlar ya da Meclisi tıkarız' anlamına gelebilecek sözler söylüyorlar. TBMM'yi tehdit etmek kimsenin hakkı ve haddi değil. TBMM'yi nasıl tehdit edersiniz? Size iç tüzüğün verdiği hakları kullanırsınız, önerge verecekseniz verirsiniz, konuşacaksanız konuşursunuz ama TBMM'deki süreci tıkama tehdidinde bulunmanın şık olmadığını ve ana muhalefete de yakışmadığını düşünüyorum.''
<< Önceki Haber Çelik: Şimdi başladı manevralara Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER