Hükümetin en zor ve tehlikeli dönemi

Din Sosyolojisi Uzmanı Taha Ünal, hükümetin önündeki tehlikeye dikkat çekti.

Hükümetin en zor ve tehlikeli dönemi

"Hükümetin en zor ve tehlikeli dönemi bu dönemdir" diyen Din Sosyolojisi Uzmanı Taha Ünal şöyle devam etti: "Meclisten nasıl geçtiği anlaşılamayan yasa bunu açıkça göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ülkenin menfaati gereği şike yasasını onaylamamasını diliyor, bu vetonun da hükümetin yanlışını görmesine ve kendisini bekleyen tehlikenin farkında olmasına vesile olmasını temenni ediyorum." İşte Taha Ünal'ın yazısının tamamı şöyle... HÜKÜMETİ BEKLEYEN TEHLİKE! Ak Parti iktidarı Türkiye’de üst üste tek başına 3 dönem iktidar olabilme başta olmak üzere bir çok ilke imza attı. Yıpranması beklenirken her girdiği seçimde de sandıktan oylarını artırarak çıkarmayı bildi. Çünkü millet, kendinden gördüğü ve kendi değerleriyle barışık olduğuna inandığı bir başbakan’a ve onun kurduğu hükümete güvendi. Aynı zamanda bu başbakan ve hükümeti, milletin değerlerine savaş açan, savaş açmakla da kalmayıp millete tuzaklar kuran şer odaklarına da göz yummuyor, en azından onların cezalandırılmasını engellemiyordu. Aslında böyle yaparak hükümet, kendi önündeki dikenlerin de temizlenmesine vesile oluyordu. Hükümetin başında bulunan sayın başbakanımız bu döneme kadar uyandırdığı izlenim itibariyle makamların gelip geçici olduğunun, dünyada kimsenin çakılı kalmayacağının farkındaydı. Belki de bu duygu ve düşüncesi verdiği kararlarda adalete uygun davranma düşüncesini tetikliyordu. Adil davranması ve geçici makamlar uğruna inandığı değerler ve ölçülerden taviz vermemesinin bir diğer sebebi de iktidarının ilk iki döneminde ayağına takılan çelmelerin çok fazla olmasıydı. Ustalık dönemi itibariyle etraftaki dikenlerin çok azaldığı ve daha muktedir bir iktidar olduğu izlenimi veren sayın başbakanımızın bu dönemi belki de en zor dönem. Çünkü daha önceki dönemlerinde etrafındaki engelleri aşması gerekirken bu dönemde kendiyle olan mücadelesi daha çok önem kazanıyor. Çünkü muvaffak olamayan bir insanın nefsiyle olan mücadelesi muvaffak olabilen bir insanın mücadelesinden çok daha kolaydır. İnsan, muvaffak olduğu halde nefsini aşıp başarılarını Allah’tan bilebilirse hem Allah’ın rızasını hem de kullarının rızasını gönüllerden silinmemek üzere kazanır. Bu meyanda Allah Rasulü (sallallahü aleyhi vesellem) hicrete mecbur bırakıldığı anavatanı Mekke’yi feth ettiğinde, oraya başı devesinin hörgücüne değecek kadar mütevazi girmiş, O’nun müjdesine nail olup İstanbul’u feth eden muzaffer komutan Fatih, fetihten sonra şehre girişte kendisine sunulan çiçeği hocası Akşemseddin’e yönlendirmiştir. Mısır seferine çıkan Yavuz Sultan Selim sefere giderken hocasının atının ayağından sıçrayan çamurlu kaftanın, vefatından sonra üzerine örtülmesini vasiyet ederken, sefer dönüşünde halkın kendisine olan teveccühünün enaniyetini kabartacağı düşüncesiyle gece kimseye görünmeden Topkapı’ya geçmiştir. Cihan’a iki padişah’ı çok görecek kadar kudretli olan Muhteşem Süleyman insan olmanın acziyetinin farkında olmayı ifade babında “Cihanda muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi”gerçeğini dile getirmiştir. Sayın Başbakanımız da şu ana kadarki icraatlarıyla milletin gönlüne taht kurmasını bilmiştir. Çünkü milletin değerleriyle çatışmayıp onun vicdanını kanatmamıştır. Ancak son dönemde kamuoyunda şike yasası olarak bilinen yasanın jet hızıyla meclisten geçmesi, başbakanın kendisi olmasa da bazı hükümet üyelerinin, millete karşı işledikleri suçlardan dolayı cezaevinde bulunanlar hakkındaki söylemleri milletin vicdanını kanatmaktadır. Bu da tabii olarak ustalık dönemiyle ilgili zihinlerde “acaba” soruları uyandırmaktadır. Ustalık dönemi hükümetin, icraatlarıyla olduğu kadar çizgisini korumadaki başarısıyla mümkün olacaktır. Hükümetin en zor ve tehlikeli dönemi bu dönemdir. Meclisten nasıl geçtiği anlaşılamayan yasa bunu açıkça göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ülkenin menfaati gereği şike yasasını onaylamamasını diliyor, bu vetonun da hükümetin yanlışını görmesine ve kendisini bekleyen tehlikenin farkında olmasına vesile olmasını temenni ediyorum. Din Sosyolojisi Uzmanı Taha Ünal
<< Önceki Haber Hükümetin en zor ve tehlikeli dönemi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER