Kılıçdaroğlu Diyarbakır'dan seslendi

Kemal Kılıçdaroğlu, Dicle Toplumsal Araştırma Merkezi'nin 2. Tigris Diyalogları Toplantısı'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu Diyarbakır'dan seslendi

Kemal Kılıçdaroğlu, Dicle Toplumsal Araştırma Merkezi'nin 2. Tigris Diyalogları Toplantısı'nda konuştu. Çözüm sürecinde yüksek beklenti oluşturulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Yüksek beklenti karşılanmazsa sonu felaket olur. Sorunun çözümünde birinci nokta karşılıklı güvendir. Yalan söylemeyen, güvensizlik eksenine oturtulmuş bir sorun çözülmez. Biz ne söylüyorsak beğenir ya da beğenmezsiniz çıkıp kamuoyu önüne çok açık ve net söylüyoruz. " diye konuştu.

BARIŞTAN SÖZ EDİP KILIÇ TAŞIRSA OLMAZ

Yeni bir sürecin içinde olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Dayatmacı olmayan bir cumhurbaşkanı adayından yana tavır almanızı çok isterim. Bu ülke kavgadan çok çekti. Herkesi kucaklayan, güzel bir dil kullanan birini cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtalım. İçeride gerilim var, bölgede gerilim var. Gerilimden beslenen bir siyaset anlayışı var. Ülkeyi yöneten kişi hem barıştan söz edip hem kılıç taşırsa olmaz. Barıştan yana, huzurdan yana bir tavır sergilemek zorundayız." ifadelerini kullandı.

"O TIRLARDA SİLAH TAŞINDIĞINI BİLİYORUM"


Irak'ta Türk vatandaşlarını kaçıran IŞİD olayına da değinen Kılıçdaroğlu, "IŞİD yetkilileri açıkça insanları rehin alırken, sessiz kalıyorsa, basında yer almasın diye yargı karar çıkarıyorsa, hepimizin oturup düşünmesi lazım. TIR'larla silahlar nereye gidiyor, düşünmeniz lazım. Adımın Kemal olduğunu bildiğim kadar o TIR'larla silah gittiğini biliyorum. O silah döndü, bizim insanımıza karşı." dedi.

DÜNYA DEĞİŞİYOR BİZ DE DEĞİŞTİK CHP 1930'LARIN CHP'Sİ DEĞİL


Çözüm süreciyle ilgili bir algı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bir süreç yaşıyoruz şöyle bir algı var. Bir yerde genç ölüyor, sesimizi çıkarmayalım. Bu da, doğru değil. Ben kimse hayatını kaybetmesin istiyorum. Düşüncesinden dolayı hiç kimse hapse atılmasın, istiyorum. Bizim ülkemizde insanlar 3. sınıf demokrasiye layıktır, diye bir algıyı kabul etmiyorum. Yasamayı arka bahçesi haline getiren, havuz medyası oluşturan anlayışın ülkeye demokrasiyi getirmeyeceğini sizin de bilmenizi isterim. Sürecin başarısını, demokrasiyi içine sindirmeyen bir insana bağlamışız. Ne konuşuluyor? Hiç kimse bilmiyor. CHP neden bu konuda çalışmıyor, diye bize soruyorsunuz. Bizim sözlerimiz, bu bölgede de yeteri kadar yankı bulmuyor. Bizi hala 1930'ların CHP'si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz. Madem bir sorun var, sorunu oturup el birliği ile çözeceğiz. Bir adam her şeyi ben bilirim derse, bilin ki o hiçbir şey bilmiyordur. Her şeyi bilen değil işi uzmanına veren adam önemlidir. 12 yılda hangi sorun çözüldü. İşsizlik mi? Kürt sorunu mu? Yoksulluk mu? Beylerin para sorunu çözüldü. Köşe dönme sorunu çözüldü."

AKP SORUNU ÇÖZECEK CHP KARŞI ÇIKIYOR GÖRÜŞÜ SAÇMA

Türkiye'nin var olan bütün sorunlarını çözmede kararlı olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sen söyledin oyun mu arttı diyorlar. Artmadı, bırak o bölgeyi diyorlar. Bir oy bile gelmese, bu ülkenin insanı için her şeyi yapmaya hazırım. Ya siz beni anlayacaksınız ya da ben sizi. Gerekirse kavga edeceğiz. Biz çözümden yanayız. Birlikten yanayız. Diyelim ki, komşunuzda yangın çıktı. Herhalde su ile müdahale edersiniz. Biz elimizde yangın bidonu ile silahla, El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide militanı ile müdahale ediyoruz. Sorunu çöz sana sonsuz kredi dedim. Ertesi gün, ne diyorsun dedi. Ben bekledim ki, bölgede Kılıçdaroğlu'na destek çıkacak. Tam bir sessizlik. Şöyle bir algı da var. AKP sorunu çözecek, CHP karşı. Hayatımda duyduğum en saçma görüşlerden biri. Ne yaptık da, sorun çözülmedi. Sanki biz iktidardayız da, onlar muhalefette. İktidarda olan sensin. Parlamento'nun yarısından fazlası sende. Sen sorunu çözdün de, hayır mı dedik. MİT müsteşarı ile ilgili kanunu 24 saatte geçirirken, kimse engel olmuyor da, bu sorunu çözmek için CHP'yi engelmiş gibi gösteriyor. Samimi değiller. Bir kitapçığımız var. Toplumsal barışı demokrasi ile güvence altına almak. Bu kitapçıktan edinmek isteyene biz göndereceğiz. CHP bu konuda ne düşünüyor, ne adımlar attı? AKP'nin dediği gibi hiç çözüm üretmedi mi? Burada göreceksiniz. 31 Mayıs 2012'de arkadaşlarım TBMM Başkanı Çiçek'i ziyaret etti. 10 maddelik Kürt sorununun çözümü yönündeki öneriyi Çiçek'e sundular. Akil insanlar heyetini ilk o önerilerde biz sunduk. 6 Haziran 2012'de ben vekil arkadaşlarımla Erdoğan'ı ziyaret ettim. Yöntemi, sorunun çözümü ile ilgili düşüncelerimi aktardım."

SÜREÇ YASAL ZEMİNE OTURTULMAK ZORUNDA

Çözüm sürecinin yasal bir zemine oturtulmak zorunda olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Süreç saydam olmalıdır. Elbette birileri karşı çıkabilir. Ama samimi olarak tartışırsak bu sorunu aşabiliriz. Türkiye'nin bu sorunu çözme birikimi var." dedi.
<< Önceki Haber Kılıçdaroğlu Diyarbakır'dan seslendi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER