İşte bu da Bakan diyeti

Son altı ayda toplam 20 kilo zayıflayan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, yeni imajıyla herkesi şaşırtıyor. Yeme düzenini tamamen değiştiren, ‘bu kadardan bir şey olmaz' diyenlere aldırmayan Aksu,altı ayda 20 kilo zayıfladı

İşte bu da Bakan diyeti

Abdulkadir Aksu Katılacağı davetlere gitmeden önce onlara beslenme programını göndererek kilo verme sürecinde olduğunu önceden duyuruyor. Hayatta önemli olan kişinin kendine saygısıdır. Kendine saygısı olan, çevreye, insana da saygı duyar. Kendine saygı, kendine bakmakla başlar. Bakım deyince aklınıza hemen dış görünüm gelmesin. Bakım bir bütündür. Fiziksel sağlığımız, ruh sağlığımız, dış görünüşümüz, davranışlarımız, hitap şeklimiz hepsi bu bütünü oluşturur. Sıkça karşılaştığımız bir ihmalden bahsedeyim. Ruh ile beden bir bütündür. Ruhumuzda gerçekleşen her olayın bedenimize bir yansıması olur. Mesela saçımız dökülebilir, cildimizde alerji oluşabilir ya da pek çoğumuzun ortak derdi olan fazla kilolarla uğraşmak zorunda kalabiliriz. Söz kilolardan açılmışken, işe kilo vermekte başarılı olan hastalarımın hikâyelerini aktararak hiç de yalnız olmadığınızı ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini anlatmaya çalışacağım. Öncelikle bir daha diyet sözünü hiç kullanmayalım. Bizim için artık sağlıklı beslenme var, sevdiğimiz yiyecekleri bilinçli ve kontrollü yemek var; ancak aç kalmak ve düşük kalorili rejim listeleri yok. Bugün başlanıp 3 günde son bulan şok listelere artık paydos. Kilo vermek önce karar vermekle başlar. Ardından doğru beslenme kurallarını uygulamakla devam eder. Sizlere çalışma temposu yoğun ve çok önemli olmasına rağmen kararlı bir şekilde fazla kilolarından kurtulan Sayın İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'dan bahsetmek istiyorum. Hayatında neler değişti? Yaklaşık 6 ayda toplam 20 kilo verdi. Hâlâ kilosunu korumaya devam eden Aksu, yeme düzenini tamamen değiştirdi. Türk gelenek ve göreneklerinde ikramın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Yakınlarımızın ‘bu kadardan bir şey olmaz, bir tadına bak' ısrarlarına yenildiğimiz anlar ya da iş seyahatleri ve davetlerde insanları kırmamak için yemek yediğimiz çok olmuştur. Ancak Aksu, hiç kimseyi kırmadan seyahat ettiği yerlere ya da davetlere beslenme programını göndererek kilo verme sürecinde olduğunu önceden duyurdu. Pek çok şeyi hayatından çıkardı. Yöresel yemekleri, et yemeklerini azalttı ve ağırlıklı olarak ızgara balık ve salatadan oluşan akşam yemeği menülerini seçti. 6 ay boyunca ağır tatlıları da yemedi. Genel anlamda hiçbir sağlık sorunu yoktu ve yapılan tüm tahlillerinde değerleri son derece iyi çıkmıştı. Kilo vermek istemesinin nedeni ise; dizinde menüsküsünün olmasıydı. Daha sağlıklı kiloda, daha rahat bir hareket ve yürüyüş imkanına sahip olmak istiyordu. Bunu başardı da... Beslenme programları nasıl olmalı? Beslenme programında her gün mutlaka belli miktarda yenmesi gereken besinler olmalı; ama yasak olmamalı. Proteinler, vitaminler, mineraller gibi her gün mutlaka alınması gereken besinler olduğu gibi yağlar ve karbonhidratlar gibi kontrollü olarak alınması gereken gıdalar da var. Mutlaka günde bir bardak süt içmeli; 150 gram ızgara et, 1 tabak salata, 2 porsiyon sebze yemeği, 2 porsiyon meyve ve 6 yemek kaşığı yoğurt yemeliyiz... Yağı ve basit şekerleri ise çok kontrollü ve belli bir miktarda almalıyız. Benim tüm diyet yapanlara özellikle önerdiğim yiyecekler: Yeşil yapraklı çiğ sebzeler, meyveler, su ve mantar. Mantar, bitkisel protein olduğu için kolesterol değeri çok düşük, dolayısı ile herkesin yiyebileceği bir besin, hem de protein değeri yüksek ve karbonhidratı çok az, yani kalorisi çok düşük. Bol miktarda mantarla hazırlanmış pek çok tarif oluşturabiliriz. Örneğin, yumurta akı ile yapılan mantarlı omlet ya da sebzeli mantar sote ya da mantar çorbası gibi... Önümüzdeki yazılarda benzer tarifleri sizlerle paylaşacağım. Çalışanların kilo vermeleri daha mı zor? Aslında bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır. Çalışanlar için saatlerini ayarlamak ve düzenli yemek yemek daha zor. Doğru beslenme programının temel noktalarından biri saatinde ve yenmesi gereken miktarda yemek yemektir. Çalışanların da en önemli sorunu zamanında yemek yiyememeleridir. İş yaşamının koşuşturması içinde sabah kahvaltısı yapmıyoruz, çoğu zaman öğle yemeği yemiyoruz, ofis dışı toplantılara gittiğimizde de yemek saatlerini aksatıyoruz. Bunun yanında çalışanlar için en zor olanı da dışarıda sebze yemeği, salata, meyve bulamaması. Peki bu durumda nasıl davranmalıyız? Yoğun çalışma temposu içinde olanlar nelere dikkat etmeli? Kesinlikle uzun dönemler aç kalmamalısınız. Kahvaltı her zaman olmalı; ama pratik olmalı... Öğlenleri öğün atlama riskine karşın iş yerimizde çekmece ya da dolabımızda alternatif olacak besinler olmalı. Meyve, yoğurt, leblebi, kavrulmamış fındık ya da badem gibi... Yemek düzenine dikkat etmek dışında egzersiz yapmalıyız. Bunun, amacına ulaşması için de belirli saatlerde, düzenli ve belirli bir tempoda ve devamlılık içinde yapılması gereklidir. En ideali ayda kaç kilo vermektir? Kilo kaybetme hızımız, kişisel özelliklere aittir. O nedenle asla kendimizi başkaları ile kıyaslamamalıyız. Bayanlarda ortalama ayda 3 ila 5 kilo, erkeklerde ise 4 ila 6 kilo verilmesi uygundur. Ancak bazen bir kadının bir ayda iki kilonun altında kilo kaybetmesini de normal bulabiliriz; ama 5 kilonun üzerinde kilo kaybedilmesi çoğu zaman fazladır. ------------------------------------------- Kilo verirken performansın düşmesi mümkün mü? Kilo verirken performans düşebilir; ama bu çoğu zaman yanlış diyetlerde karşımıza çıkar. Performans düşüklüğünde son dönemlerde beta-glukan desteği önem kazanmıştır. Bu maddelerin özellikle yeterli beslenemediğini düşünenlerde yani çalışan kesimde kullanılması söz konusu olabilir. Kişi eğer çok hızlı kilo veriyorsa ya da diyet sırasında yeterli su almıyorsa performansı da ona göre düşecektir; çünkü diyet esnasında vücut su kaybeder ve kayıp yerine konulmalıdır. Cilt altı yağ dokusundaki yağ hücreleri su ile beraber depolanır ve harcanırken normalden daha fazla su kaybederiz ve bunun yerine konulması gerekir. Yani sadece çok su içilerek ya da ılık su içilerek rahatlıkla zayıflanabileceği inanışı yanlıştır; ama sıvı eksiği olmaması için diyet esnasında 8-10 bardak su içilmesi gereklidir. Yanlış ve eksik yapılan diyetlerde sıvı ya da mineral kaybı sebebi ile tansiyon düşmeleri olabilir. Ayrıca diyet esnasında vitaminlerden özellikle A, E ve C vitaminlerinden yeterli miktarda besinlerle alınmalıdır. Her sabah taze yeşil yapraklı çiğ sebzelerden yenilmelidir. Bunlar bir tutam maydanoz, taze nane ya da yeşil biber olabilir. Özellikle kahvaltıda alınan C vitamini içeren besinler zayıflamada yardımcıdır. Meyvelerden C vitamininden kivi, muz zengindir ve zayıflatıcı etkisi kabul edilen taze ananas sabah aç karnına bir dilim olarak yenilebilir. Protein eksikliğinin de diyet sırasında ortaya çıkmaması gereklidir. Bunun için bitkisel ve hayvansal proteinlerden yeteri kadar alınması lazımdır. Haftada en az 4 gün 150-200 gr hayvansal protein alınmalıdır. Özellikle genç adet gören kadınların yağsız kırmızı et yemesi gereklidir. Demir düzeyi düşmüş kişilerde performans düşer, anemi yani kansızlık olur ve bu durum unutkanlık, işine odaklanamama, konsantrasyon eksikliği gibi sorunları da beraberinde getirir. ZAMAN - CUMARTESİ
<< Önceki Haber İşte bu da Bakan diyeti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER