Fatih Terim ilk 11'i açıkladı!

2014 Dünya Kupası Elemeleri grup maçında yarın Estonya ile deplasmanda karşılaşacak A Milli Takım'ın Teknik Direktörü Fatih Terim ve Mehmet Topal basın toplantısı düzenledi.

Yarın çok güçlü bir ekibe karşı oynayacağız. İyi durumdayız çalışmalarımız iyi gidiyor. Biz her şeyin farkındayız umut ediyorum ki yarın sahaya en iyi oyuncumuzu yansıtarak galip geleceğiz.

Bütün arkadaşlarımla bu duygu en üst seviyede biz kendi hatalarımız yüzünden böyle olduk ve bunu telafi etmek istiyoruz. Hocamızın gelişiyle daha iyi durumdayız motivasyonumuz arttı. Dünya Kupası'na gideceğiz.

Bazen maçlarda burası Milli Takım, buranın kapısından girdikten sonra hiç bir sorun olmamalıdır. Biz burada hepimiz kardeş gibiyiz.

Macaristan çok güçlü bir ekibe Hollanda'ya karşı oynayacak. Biz de onlara karşı oynayacağız ama şuan için Estonya maçına adapte olduk ilk önce o maçı geçerek

Sahada hocalarım ne görev verirse onu yapmaya çalışıyorum.

Puan kayıplarından sonra insan gergin olabiliyor ama bu arada tebrik etmeyi ihmal etmemişizdir. Bu kez umudumuz daha değişik.. Burada puan kaybının telafisi yok en belirgin fark bu. O yüzden sadece bizim kazanmamız da yetmiyor bir çok farklı plan yapıyoruz. Bir kamp yapmıştık ve 2-1 kazanmıştık. Değişen başka bir şey yok Estonya daha da ileriye gitti oyun olarak.

İbrenin kimden tarafa olduğunu bilmiyorum ama bizim kazanmamız gerekiyor. Bunun dışında bir sonuç  bizi tatmin etmez. bu taktikleri geçmeli futbolda her şey olabilir oluyorda kazanmak için her şeyi deneyeceğiz. Psikolojik durumumuz Estonya ile aynı değil. Onlar kazansa, kaybetse nir şey değişmiyor ama biz öyle değiliz ve çıkıp kazanmalıyız. Ümit ederim Hollanda maçını play-off öncesi avantajlı bir duruma getirebiliriz. Son maça bakarsak Hollada'yı neredeyse yenmek üzere olan bir ekip var karşımızda. Estonya karşısında dikkatli olmalıyız.

Futbol hayatımda bu kadar çok sebebe ve bahaneye sığınan çok uğraştım. Bu da onlardan bir tanesi yarın öbür gün fikstür çekilirken 1. veya 2. maç derbiye denk gelecek. Dünya'da bunun örnekleri var. Derbiler hep olmalıdır. Her ülkenin, her memleketin bayram havasında beklediği takip ettiği bir olaydır. Sahada olan sahada kalmalıdır. Milli Takım'a yansıması olmaz olursa da hallederiz, çocuklar zaten kendi aralarında hallediyorlar. Benim durumuma gelince 2 maç boyunca takımın başındaydım nasıl davranıyorsam öyle davranıyorum.

Herkesin inancı vardır. Eğer iyi bir insansanız, oyuncular içinde söylüyorum, kalbiniz temizse ve işinizi iyi yapmaya çalışıyorsanız Allah size istediğinizi verir ama gereğini yerine getirmeden de kimseden bir şey bekleyemezsiniz. O yüzden ben gereğinin yerine getirmeyi düşünüyorum oyuncularıma da bunu söylüyorum. Herkes çok ümitli, sahada çok çalışmamız ve söylediklerimizi yapmamız bizim için çok önemli. Bundan sonra her şey yanımızda olacaktır en başta da Allah yanımızda olacaktır.

Tabi açıkçası bu dalgalanmalar hep olur Milli Takım'da. Çünkü baktığımızda Milli Takım oyucusuyla takım oyuncusu fark ediyor. Takımda oynamayan Milli Takım'da ya da tam tersi. Benim en çok şikayet ettiğim durum 2008'de bıraktım ama daha sonra bu takımı bulamadım. 3 sakat oyuncumuz var bu bizi istikrar açısından üzebillir. Avrupa'da olmaları daha iyi olurdu. Haftada 3 maç oynamak oyuncualr için çok daha iyi olurdu. Oyuncularımız durumu geçen aya rağmen daha iyi çünkü 1-2 maç oynadılar. Oynamayanlar az süre alanlar bizim vasıtamızla dengeyi sağlayacaklardır. Sizin inandığınız oyuncular ama o dengeyi sağlamaya çalışıyoruz. Mutluluğum da var mutsuzluğum da ama şuan Estonya maçını düşünüyorum.

Çok şükür bu konulara döndük. Evet zeki oyuncular Milli Takım oyuncuları daima böyledir. Çok çabuk adapte oldular hedefe ve maçı bekliyorlar sabırsızlıkla... Telaşa ve paniğe dönmemesi için sakin olmalıyız. Bizim baskımız altında geçen bir oyun olacak bütün ihtimalle bu oyun içerisinde taktik çalışmalarımız varyasyonlarını uygulayabilmek için sakin olmamız gerekiyor. Buradan 3 puan almamız çok önemli diğer maçlarda istediğimiz gibi biterse... Hollanda ve Almanya maçları önemli ama her şeyin başı bizim kazanmamız. Bu baskı oyuncularımı zorlamasın diye uğraşıyorum yoksa biizm taktiğimiz ve oyun planımız var. Rakamsal değişiklikten ziyade oyundaki çeşitlilikten yanayım.

Ben ümitliyim ve inançlıyım, oyuncularıma da güveniyorum. İstek, arzu ve oyun anlayışları zevk alıyorlar. Gideceğiz gibi geliyor veya dileğim böyle ama bunu hakettiler bence...

Nuri Şahin'in yerine birisini almadık. 24 kişi yerine 23 kişi kaldık. Açıkçası bu sefer değişik bir uygulama yapacaktım vazgeçtim. Bunu yeni şampiyona ya bıraktım yoksa gerekli oyuncular var gibi geldi bana eğer bir şey yapacaksam yarın maçtan sonra yapacağım. 9 tane sarı kart sınırında oyuncumuz var. Yarın maçtan sonra yapacağız. Bizi zihinsel ve fiziksel olarak eksik bırakacak her şeyi düşünüyorum.

Şimdi kendimi Estonya ve Hollanda maçlarına konsantre etmiş durumdayım. Son 2 yıldır ve 2 haftadır bu yaşadıklarımı paylaşmayacağım anlamına gelmiyor. Galatasaray Kulübü Divan Üyesi'yim ben buna vesile olmak istemiyorum, olmayacağım da zaten. Galatasaray'ın değerlerine uygun bir ortam uygun bir zamanda kendimi ifade edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Sadece bir tek şey söyleyebilirim. Duyduğunuz okuduğunuz her şeyden şüphe duyun. Yorumlanarak servis edilen haberlerden ve doğru bilgi olduğu söylenen haberlere temkinli yaklaşın, yakın zamanda kimsenin aklında soru işareti kalmayacak. Mayıs'a kadar sözüm var benim mukavelem yok onu söyleyeyim.

Ben iki stoperi sahamızda tutup sekiz kişi diğer sahada kalmaya çalışacağız. Biz kazanmak için oynayacağız. 3 puan önemli biizm için fark daha sonra olacak bir şey. Rakibimiz kontra yaparak bizi zor durumda bırakabilir. Ezbere, bilinen bir takım değil kenarlara, ortadan, ara paslarla her şeyi düşüneceğiz.