Beşiktaş'ın 11 günlük
Avusturya kampı geride kaldı. Gözler yeni
transfer Ricardo Quaresma'daydı. Siyah-Beyazlı kulübün İtalya'nın
İnter takımından 7,3 milyon Euro'ya transfer ettiği Portekizli
oyuncunun kamp performansını masaya yatırdık. Takım arkadaşlarıyla uyumunu, saha içindeki duruşunu ve Beşiktaş'a alışıp alışmadığını gözlemledik.
Öncelikle
futbol komitesinin başında bulunan
Serdal Adalı ile
Cengiz Zülfikaroğlu'nu kutlamak gerekiyor. 26 yaşında dünyanın tanıdığı ve futbol adına çıkış arayan bir
yıldızını Beşiktaş'a kazandırmak büyük bir başarı. Quaresma'yı kamp ortamında yakından takip edince daha da iyi anlama fırsatı bulduk. Quaresma, "Ben bir dünya yıldızıyım, kendime ait bir
yaşam alanım var." düşüncesinden çok ötede bir isim. Hal ve hareketleri daha çok "Bu takımın başarısı için ben de varım" tarzında. Zaten sahaya çıktığında sadece Beşiktaşlılara değil, tüm futbolseverlere "Bana güvenin" mesajını veriyor.
Yıldız oyuncu, Avusturya'da hiçbir antrenmanı kaçırmadı. Hatta ayak topuğundaki yaraya rağmen takımdan ayrı çalışmak istemedi. Sezon başı kamplarının ve takıma uyum sağlamanın bu idmanlardan geçtiğini iyi biliyor gibiydi. Kendisinden istenilenleri harfiyen yaptı. Gayretinin altında camianın beklentilerine
cevap vermek yatıyordu. Daha önce oynadığı
Chelsea ve İnter'de yıldızların gölgesinde kalmıştı. İki
sezondur düzenli olarak futbol oynayamamanın derdi ile Beşiktaş'ı
tercih ettiği belli oluyordu. Tıpkı Porto'da olduğu gibi takımın saha içi liderliğini üstlenme arzusu hissediliyordu. İki
hazırlık maçında bu sinyali aldık.
YÜZÜNDEN GÜLÜMSEME EKSİK OLMADI
Kamp sırasında fotoğraf çektirme ve
imza verme konusunda hiçbir taraftarı geri çevirmedi. Siyah-Beyazlıların ilgisi karşısında yüzü gülüyordu. Kendisine inanan insanlarla beraber olmanın mutluluğu vardı yüzünde. Hatta gurbetçilerin getirdiği baklavanın tadına bakarken bizden biri oluvermişti.
Beşiktaş'ın Neftçi
Bakü ve Grodik ile oynadığı hazırlık maçlarında 45 dakika sahada kaldı Quaresma. Bakü karşısında biraz tutuktu. Ancak Grodik önünde kendisinden şüphe duyanlara net bir cevap verdi. Karşılaşmanın canlı yayınlanmaması nedeniyle birçok Beşiktaş taraftarı Quaresma'nın neler yapabileceğini göremedi. Biz yapabileceklerini az da olsa özetleyelim. Sol kanatta başladığı maçın ilk 10 dakikasında sadece verilen görevi yaptı. Kanatta topla çok fazla buluşamadığı için etkisiz gibi görünüyordu. Ne zaman ki Beşiktaş skor olarak geriye düştü, Quaresma daha fazla sorumluluk almaya başladı. Topu olumlu kullandıkça Nihat'ı, Delgado'yu ve Bobo'yu da oyunun içine çekti. Takım Quaresma'ya ayak uydurmaya çalışırken oyunun kalitesi de arttı. Bir
penaltı kazandırdı, bir de asist yaptı. Rakibin zayıf olmasından söz edilebilir ancak sabah yapılan ağır çalışmanın ardından ortaya koyduğu tempo önemliydi.
Quaresma'nın oyuna bakışı ve katkısı, takımın genel görüntüsünün üzerinde. Diğer oyuncuların da Portekizli yıldıza ayak uydurması demek başarının da habercisi olacaktır. Ancak yıldız oyuncunun
Türkiye Süper Ligi hakkında mutlaka bilgilendirilmesi şart. Kendisini durdurmak için sertlik olacaktır. İki adamla oyun alanı kapatılacaktır. Bu konuda çözümü,
yönetim ve
teknik heyet bulacak.