Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, İpek Medya Grubu'na yapılan operasyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Namusu ile helal kazancı ile hayatını şekillendirmiş insanlara karşı yapılan bu zulümane tavrın bir gün Hakkın sillesi olarak geri döneceğini kaydeden Aydın, "Sanma ki şimdi olur ya da öbür dünyaya kalır. Biliniz ki bu dünyada olur. Çünkü ibretlik olsun diye olur. Bu bakımdan Türkiye'nin bu son süreçte yaşadıklarını hem kendilerine karşı medyayı susturmak, iş adamlarını susturmak yönündeki yürütülen bu tavırlar, bir de siyaseti biçimlendirmek üzere yürütülen bu tavırlar artık tahammül sınırlarını aşmıştır. Bu tür operasyonlarla toplumun kafasını dağıtan bu azgın egoyu zapt edip yerli yerine oturtmanın zamanı gelmiştir." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Cihan Haber Ajansı'na muhalif medyaya yapılan polis operasyonları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Bu sabah Yargıtay Adli Yıl dolayısıyla düzenlenen açılış törenine katıldığını belirten Aydın, şunları kaydetti:
"Orada dikkat ettim en çok kullanılan kavramlar hukukun üstünlüğü, hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı ve en çok vurgu yapılan insanların adalete olan ihtiyacı. Adaletin ortadan kaybolması halinde o milletin ayakta kalamayacağını anlatan çeşitli veciz sözler kullanıldı. Ben bunları dinlerken hep aklımdan bir film şeridi gibi geçirdim. Adalet, herkese lazım."

Siyasete ve iş adamlarına operasyon yapıldığını kaydeden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, "Belki bu zincir, halka daha farklı olarak da gelişecek. Peki bunun belirleyicisi ne? Bir hukuk devletinde bunlar olmaması gereken şeyler. Peki bunun itici gücü ne, ne yapıyor bunu? Türkiye'nin yaşadığı 17-25 Aralık süreci ile beraber belki de dünya tarihinin en büyük hırsızlık ve yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılması, 'ya ne güzel ben Türkiye'yi soyup soğana çeviriyordum, işlerimde yolundaydı. Dindarlık kisvesi altında insanları uyutmuştum' deyip 'nasıl yakayı ele verdim' psikolojisiyle bir intikam alma, bir öç alma duygusuyla hukuk dışına çıkarak, böyle bir güç ve selayeti olmadığı halde kalkıp bir iş adamına ve grubuna hukuk dışı bir saldırının yapılması aslında herkese yapılmış bir saldırıdır. Herkesin kendine şu soruyu sorması lazım. 'O zaman sıra bana ne zaman gelecek' sorusunu sormak lazım. Niye? Hedefe varmak için her yol mubah gören, bunu yaparken tamamen pragmatist bir yaklaşımla her yolu mubah gören bir anlayışla bütün insani, İslami değerleri yok ederek, ortadan kaldırarak şeklen İslam'ın olduğu ama içinin boşaldığı bir anlayışla. Belki de ileri dünya tarihi yazılırken Türkiye'deki bu döneme İslam'a vurulmuş en ağır darbe olarak tarihe geçecek böyle bir kara dönemin uygulayıcılarına sadece şunu söyleyebiliriz. 'Bunun size bir faydası olmaz' Niye faydası olmaz? Yaptığınız hukuksuzluktur, adaleti ortadan kaldırmaktır." diye konuştu.

HAKKIN TECELLİ EDECEĞİNE İNANIYORUM

Namusu ile helal kazancı ile hayatını şekillendirmiş insanlara karşı yapılan bu zulümane tavrın bir gün Hakkın sillesi olarak geri döneceğini kaydeden Aydın, "Sanma ki şimdi olur ya da öbür dünyaya kalır. Biliniz ki bu dünyada olur. Çünkü ibretlik olsun diye olur. Bu bakımdan Türkiye'nin bu son süreçte yaşadıklarını hem kendilerine karşı medyayı susturmak, iş adamlarını susturmak yönündeki yürütülen bu tavırlar, bir de siyaseti biçimlendirmek üzere yürütülen bu tavırlar artık tahammül sınırlarını aşmıştır. Herkes kendisine bir soru soracak. 'Ne oluyoruz. Nereye gidiyoruz?' Her olay karşısında kandırıldığını ifade eden, Türkiye'nin başını belaya sokmuş, her gün akan bu kandan sorumlu, bu sorumluluğu taşımak istemeyerek olayları başka yere çekip dikkatleri dağıtma unsuru olarak bu tür operasyonlarla toplumun kafasını dağıtan bu azgın egoyu zapt edip yerli yerine oturtmanın zamanı gelmiştir." şeklinde konuştu.

Hakkın tecelli edeceğine inandığını vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü bu insanlara yapılan zulüm geri tepecektir. Zulme tabi olanlar Allah'ın bunu bir imtihanı olduklarını gördüklerini de az çok biliyorum. Dolayısıyla bu imtihandan geçen her insanın hakkı yarın bir başkasına şamar olarak geri dönecektir. Bu süreci Türkiye yaşıyor. Belli ki bir süre daha yaşayacak. Ama bir ayağa kalkma, bir yeter artık deme zamanı var. Herkesin taşın altına elini koyması için gecesini gündüzüne katarak bu kabaran egodan Türkiye'yi kurtarması lazım. Artık bu Türkiye'nin bir problemi haline dönüşmüştür. Türkiye'de bu problemini çözmelidir. Çünkü Türkiye'nin istikrarı önündeki en büyük engel şuanda yaşadığımız bu kabaran ego, kendi egosunu bastırabilmek için herkese hukuk dışı yollarla saldıran, hukuk tanımayan, kanun tanımayan, düzen nizam tanımayan, anayasa tanımayan bu zihniyetin yerli yerine oturtulması gerekiyor. Türkiye'nin huzuru içinde bu konuda herkesin üzerine düşen görevler var. Herkes gereğini yerine getirirse Türkiye belki de nefes alacağı daha sağlıklı bir döneme doğru yönelecektir." açıklamasında bulundu.
CİHAN