SİZ PATOZ NEDİR BİLİR MİSİNİZ?

Küçük insanlar fikirden yoksundurlar.


Küçük insanların küçüklüğü kendilerini Kaf Dağı’nın zirvesinde sanmalarıdır. Küçük insanlar “kendini beğenmişlik” denizinde boğulmuşlardır. Küçük insanlar kendi milletini hor görenlerdir. Küçük insanlar kendi oylarını herkesin oyundan değerli sananlardır. Küçük insanlar köylüyü, çiftçiyi, memuru, küçük gören zavallılardır. Son kısımdaki “küçük”lere , Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk en güzel cevabı veriyor: “KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR”. Nereden görecek veya bilecekler, hayatları lüks semtlerde, çile fakiri, emek yoksunu yaşayanlar? Nereden anlayacaklar zahmetin damla damla vücuda sinmesini? Ve nasıl anlayabilir ki Anadolu insanının kendine has değerlerini? Ekmeği yerken düşünmeli; buğdayın ekilmesini, biçilmesini, harman yapılmasını… Düşünmeli sabahın bir vaktinde Patoza gidilip, meltem serinliğine rağmen terden bütün bünyenin yıkanmasını.. Her buğday sapının Patoza düşmesiyle buğdayın bir yana samanın bir yana düşmesini… Bilemezler benim oyum hepsinden üstün diyenler bunun zahmetini. Onlar sadece yemeyi bilirler.Nereden bilebilirler ki; nohutun, mercimeğin, fasulyenin bin bir emekle üretildiğini? Bilemezler toprağa atılan her tohumun ayrı bir sancıyla sebzeye, meyveye dönüştüğünü… Ya 40 derecede, güneşin en kızgın anında tarlada çekilen çileyi bilebilir mi fildişi kulelerin sakinleri? Bilebildikleri birkaç sloganla toplumu peşinden koşturma heveslileri, her türküde yaşanılan çilenin nağmelere dökülmesini nasıl anlayabilirler ? Yüksek perdeden atan, halkı küçük gören ,kendilerine dev aynasında bakan ,çukurun bile yanlarında yüksek kaldığı , Lut Gölü’nün dibinde iktidar arayan zavallılar… Bu millet yeri gelir vatanı için şehit olmayı bilir, yeri gelir bir şair olur hislerini döktürür, yeri gelir bir fedakarlık abidesi olur bazen de bir mum olur yanar, aydınlatır bütün bir memleketi, Bu millet Malazgirt olur, Mercidabık olur, Çanakkale olur. Sakarya ,İnönü, olur. Yeri gelir vatan için sevda olur akar gider ebediyete. Bu memleketin evlatları gurur duyar Çiftçi Ramazan’ın torunu olmaktan. İzmirli Muhtar emminin, Adanalı Çolak Ahmet’in, Bursalı Sarı İbrahim’in , Muhacir Topal Adnan’ın akrabası olmakla iftihar eder. Fabrika işçisi Sivaslı Hasan’ın kızı, Malatyalı memur Bedri Bey’in oğlu olmak benim milletim için bir şereftir. Çünkü onların yedi göbek öteden beri ecdadı bu topraklarda yatmaktadır.öz be öz buralıdır, yerlidir. Ey küçük düşünen insanlar ya sizin? Onları bu topraklara bağlayan derin bağlar var. Bu bağ bütün bir Türkiye için geçerlidir çünkü vatanın her yeri şehit kanıyla sulanmıştır, kendi ecdadının kanıyla… Küçük insanlara “Yunus”ca güzel bir tavsiye: İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır Yunus Emre Böyle yaparsanız eminim ki sizlerde bu milletin ne olduğunu anlarsınız…
<< Önceki Haber SİZ PATOZ NEDİR BİLİR MİSİNİZ? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER