Devletler arası olayların, örgütlenmiş güçler tarafından gerçekleştirilen eylemlerin vicdana sığmayan taraflarına iyi niyet çerçevesinde tepki verdiler.Şimdi gözler Ermeni aydınlarının üzerinde... Ermeni çetelerinin topraklarımızı işgal eden düşmanlarla el ele yaptıkları katliamlardan dolayı özür dileyecekler mi? Ahırlara, camilere doldurularak yakılan insanların acılarını hatırlayacaklar mı? Alevler arasında cayır cayır yanan çocukların feryatlarına yüz yıl sonra da olsa ses verecekler mi? Bekleyip göreceğiz... Umuru devlet ile insanların vicdanları arasındaki gerilim Türk aydınlarını vicdanlı davranmaya itti. Ermeni aydınların vicdanında bir kıpırdanma olacak mı? Diasporanın Ermenilere ne kadar hizmet ettiği her zaman tartışılacak politikalarıyla Ermenilerin geleceği ve huzuru arasına sokulan engellere tavır alabilecekler mi? Ermeniler ve Türkler, Türkiye ve Ermenistan istesek de istemesek de aynı bölgede ve iç içe... Komşuluk münasebetlerinin gerektirdiği sıcaklığı yakalayabilmek üzere diasporanın "soykırım" politikalarına Ermeni aydınlar tavır alabilecekler mi? Bir arada yaşayabilme iradesine katkıda bulunmak üzere ABD'de bir toplantıya katılmak isteyen Mesrob Mutafyan'a diaspora Ermenilerinin reva gördüğü muameleyi reddedebilecekler mi? Ermeniler arasından çıkan farklı yaklaşımlara hayat hakkı tanımayan baskıcı ve tek tipçi tutumu protesto edebilecekler mi? Türkiye ile Ermenistan arasında gelişen yeni durumları... Türkiye'nin aralarında savaş durumu bulunmasına rağmen Azerbaycan ile Ermenistan'ı bir araya getirecek adımlar atmasını, bölgesel barışı tesis için içeriden ve dışarıdan gelen tüm baskıları, protestoları ve tehditleri hiçe sayarak ilerleyişine vicdanları ne diyecek? Türk aydınları büyük bir risk aldı. Ermeni aydınlar da aynı irade ve cesareti gösterirler mi? Göreceğiz... Eğer göstermezlerse Türk aydınları uyurgezer gafiller durumuna düşecek. Ermeniler kendi davalarını halkından, diasporasından aydınına kadar et-tırnak ilişkisi içinde sürdürürken Türk aydınları halkından, halkının acılarından bihaber durumuna düşecek. Olumlu bir adım atarken Ermeni aydınların aynı adıma karşılık verip vermeyeceğini anlamadan yola çıkmış körebeler durumuna düşecek. Bu "vicdani" kampanyaya katılanların yaptığı şey Türk-Ermeni problemleriyle hiçbir alakası olmayan, sol-liberal okumuşların devlet karşıtı, anti-militarist reaksiyonundan ibaret kalacak. Ermeni aydınlar da karşı adımı atarlarsa, "Memleketin dört bir yandan işgale uğradığı bir zamanda işgalcilerle işbirliği yaparak Türkleri katledenlerden dolayı özür diliyoruz. Acınızı vicdanımızda hissediyoruz." derlerse, bizim aydınlar o zaman çok büyük bir iş çıkarmış olacak. Ermeni aydınlar büyük bir sınavın tam ortasına düştü. Eğer "Biz bu sınavda yokuz. Yola çıkarken bize mi sordunuz?" derlerse işte o zaman bizim özür dileyen aydınlar Ermeni diasporasının Türkiye'deki maşası durumuna düşecek. Gözlerimiz Ermeni aydınların üzerinde...