CHP’NİN ÇARŞAF MESELESİ VE AKLIMA TAKILAN SORULAR…

'Aday yapılmayınca çarşaflardaki CHP rozetleri söküldü.' 'CHP’ye törenle katılanlar yine törenle ayrıldılar.'


Gazete manşetlerini süsleyen bu haberler CHP lideri Baykal’ın canını çok sıkacak gibi. Ancak Baykal çözüm insanı olduğunu bir kez daha gösterdi(!) ve yerel seçimler öncesi kendisi ve partisini bu zor durumda kurtaracak formülü buldu: Her mahalleye “Kuran Kursu” … Gerçi formül CHP Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen’e ait. Olsun! Mademki formül güzelse, mademki Baykal ve CHP’yi zor durumdan kurtaracak bütün Türkiye’ye uygulanabilir. Üstelik çarşaf açılımındaki fiyaskoyu kimsenin aklına getirmeyecek kadar hafıza silici. Daha ne olsun? Ama biz asıl konumuz bu değil. Şu çarşaf açılımına yeniden dönelim. Önce bir özet geçelim. Emin Atmaca, 9 Kasım’da ailesi, akrabaları ve yakın çevresi ile topluca CHP’ye geçti. Aynı atmaca 87 gün sonra bu kez, Mehmet Sevigen’e ağır suçlamalarda bulunarak yine toplu törenle ayrıldığını açıkladı. CHP Eyüp Belediye Başkan aday adayı Emin Atmaca, CHP’den ayrıldığını açıkladığı basın toplantısında Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’in kendisinden kabul edilemez kişisel taleplerde bulunduğunu iddia etti. Aynı basın toplantısına katılanlarda biri de, Sevigen’in Atmaca’dan, isimlerini verdiği bazı “alevi derneklerine” bağış yapmasını da istediğini söyledi. Dahası Mehmet Sevigen, Emin Atmaca’ya adaylığı garanti sözü de vermiş. Atmaca’nın bu iddiaları yenilir yutulur cinsten değil. Gerçi olay yeni değil birkaç hafta önce patlak vermiş. Verilen bütün garantilere rağmen Atmaca, açıklanan belediye başkan adayları arasında ismini göremeyince ipleri koparmış. Tam “öküz öldü ortaklık bozuldu” durumu. İl Başkanı Tekin’in girişimleri de sonuç vermeyince çarşaflara törenle takılan rozetler yine törenle çıkarıldı. Sevigen ve CHP İstanbul İl Başkanı Tekin’e göre ise ayrılığın tek gerekçesi Emin Atmaca’nın aday gösterilmemesi. Evet, temel gerekçenin bu olduğu aşikar. Peki, Emin Atmaca’nın aday gösterilmemesinin sebepleri arasında söz konusu iddiaların payı var mı? Herkesin cevabını merak ettiği soru bu. Yani Emin Atmaca kendisinden istenen bağış ve diğer talepleri yerine getirmediği için aday gösterilmemiş olabilir mi? Bu talepleri yerine getirseydi şimdi karşımıza CHP Eyüp Belediye Başkan adayı olarak Emin Atmaca mı duracaktı? İddiaların gerçekliğini bilmediğimiz için sorulara da doğru cevabı vermek çok zor. Ancak, Sevigen’le ilgili İstanbul’un başka ilçelerinden de benzer iddiaların dillendirilmesi de göz ardı edilmemeli. Tabi olay sadece bununla sınırlı değil. Erzurumlu Emin Atmaca gibi, hemşerisi Ercan Karabayır’da İstanbul’un yeni ilçelerinden Sultangazi’den CHP belediye başkan aday adayı oldu. Üstelik benzer bir tören Karabayır için de düzenlendi. Ve asıl “CHP’nin Çarşaf Açılımı” o törende pekişti. Kurulan platformda CHP lideri Baykal, çarşaflı kadınlara patlayan flaşlar ve alkış tufanı arasında rozetleri tek tek taktı. Ardından da bu iki sembolik tören taşıdıkların mana itibariyle gündemin en önemli maddelerinden biri haline geldi. Hatta bu sayede Baykal, Partisinin tek parti dönemindeki zulümlerini itiraf etti. Biz yine konumuza dönelim. Karabayır’ın adaylığı CHP tarafından onaylandığından Sultangazi’deki çarşaflara takılan rozetlerle ilgili herhangi bir problem yok. Şimdi benim aklıma başka sorular takıldı. Sevigen, Karabayır’dan benzer taleplerde bulundu mu? Ercan Karabayır, CHP’de yoluna devam etmek istediğine göre bu talepleri karşıladı mı? Bu iddialarla ilgili farklı isimler değil de neden her seferinde Sevigen’in ismi geçiyor? İşin etik yönüne hiç girmeyeceğim. Çünkü, bunun içinden CHP’de, çarşaflı ve başörtülü yakınlarını kullanan adaylarda çıkamaz. Tabi daha önce kimsenin dillendirmediği işin bir başka boyutu daha var. 9 ve 17 Kasım tarihlerinde yapılan törenlere katılanların sayısı; her iki tören için biner kişiyi bulmadı. Nerden mi biliyorum? Çünkü 17 Kasım’da yapılan katılın töreninde bizzat o salondaydım. İlk tören görüntülerini de defalarca seyrettim. Oysa aynı akşam televizyonlarda, ertesi gün gazetelerde 8 bin kişinin CHP’ye katıldığı yazıldı. Olayı daha da abartanlar bunu 15 bine kadar çıkardılar. İnanmıyorsanız “google” arama motorunda o tarihteki haberlere bakabilirsiniz. O, katılım törenlerinde bırakın 15 bini, gerçekten 8 bin kişi olsaydı bazı medya organlarında “İstanbul topluca CHP’ye geçti” diye manşet olurdu. İkinci katılım törenine gelen birçok kişi ile konuşma imkanı da buldum. “CHP’ye üye olmak için mi geldiniz?” diye sorduklarımın büyük bölümü zaten yıllardır CHP’nin üyesi olduklarını söylediler. Bazıları da sadece merak ettikleri için geldiklerini… Unutmadan salondakilerin bir bölümü de ellerindeki posterlerle Gürbüz Çapan’a destek vermek için gelmişti. Yani, onların derdi de Baykal’a Silivri’de tutuklu bulunan Çapan’ı bir kez daha hatırlatmaktı. O grubun da CHP’li olduğu aşikar. Rozet takılanların sayısı ise 50’yi geçmez. Ercan Karabayır destekçilerinin salondaki toplamı 400 civarındaydı. CHP Eyüp Belediye Başkan aday adayı Emin Atmaca’nın son basın toplantısına gelenlerin sayısı ise 100 kişi ya var ya yok. Tam burada aklıma son bir soru daha takıldı. Sevigen ve diğer CHP kurmayları Atmaca’nın aslında iddia ettiği gibi arkasında (kimine göre 8 bin kimine göre ise 15 bin kişilik) bir destek grubu olmadığını mı fark ettiler? Tamam biliyorum bunlar CHP için can sıkan tatsız sorular… Tabi bu arada CHP’nin sevinmesi gereken bir durum olduğunu unutmamak gerek.15 bin kişinin CHP’ye katıldığı törenin(!) ardından, yapılan ayrılma törenine katılanları sayısı 100 bulmadığı göz önünde tutulursa ortada büyütecek bir durumda yok demektir. Bu hiç büyütülmeyecek konuda benim kafama bu kadar soru neden takıldı? Lafı çok uzattım biliyorum. Kusuruma bakmazsanız son bir sorum olacak. Aynı sorular sizin kafanıza takılmadı mı?

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER