Paksüt hukuk adına istifa etmeli

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Ali Osman Paksüt hakkındaki incelemede sona gelindi.


Paksüt'ün, AK Parti'nin kapatılma davası sürecinde 8 Ergenekon sanığı ile yaptığı konuşmalar mercek altında. Üye "arkadaşları" hakkında hakaret içeren ifadeleri de bu dinleme kayıtları arasında yer almakta. Paksüt'e bu konuşmalardan dolayı dava açılırsa ya Yüce Divan'da ya da Yargıtay Genel Kurulu'nda yargılanacak. Paksüt'ün bu şartlarda göreve devam etmesi hukukun tarafsızlığı ve yargı bağımsızlığı ilkeleriyle çelişiyor. Dahası Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt, İkinci Ergenekon İddianamesi'nde "sanık" olarak yer alıyor. Ferda hanım hakkında iddianamede şu suçlamalar dikkat çekiyor; "Ergenekon terör örgütünün kaos ortamı meydana getirilmesi yönündeki amacını ve şüpheliler Turan ÇÖMEZ ile Ahmet Hurşit TOLON'un örgütsel konumlarını bilerek, Anayasa Mahkemesi'nin gündeminde bulunan AK Parti'nin kapatılması davasındaki gizli bilgileri şüphelilere verdiği, yine toplumda kargaşaya neden olmak amacıyla gerçekte olmayan bilgileri basına sızdırdığı, böylece örgütün amaçlarının gerçekleşmesine bilerek ve isteyerek yardım ettiği anlaşılmıştır..." Osman Paksüt, bütün bunlara rağmen koltuğunu bırakmama ısrarını sürdürüyor. *** Arkadaşımız Bilal Çetin bir hukukçu titizliğiyle Paksüt'ün Anayasa Mahkemesi'nde yeni bir krizin mimarı olacağını ortaya çıkardı. Malum, CHP "darbecilerin sivil mahkemede yargılanması" düzenlemesini iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Söz konusu yasal düzenleme, albay rütbesinin üzerindeki askerlerin de darbe suçlarında sivil mahkemelerde yargılanmasının yolunu açtı. Ferda Paksüt'ün sanık olduğu Ergenekon soruşturmasının bir ayağında da muvazzaf ve emekli askerler var. Bunlar arasında görevde iken darbe suçuna iştirak etmiş bazı generallerin dosyaları tefrik edilmişti. Onların yargı süreçlerinin Askeri Mahkeme'de sürmesi bekleniyordu. Şimdi, Ergenekon ile irtibatlı ve suça karıştığı ispat edilen albayın üstü isimlerin de iddianame kapsamına alınması mümkün. Başkanvekili Paksüt, bu durumda eşinin de sanık olduğu bir dava ile ilgili itirazı değerlendirmiş olacak. Oysa "eş, birinci, ikinci ve üçüncü derece akrabalar" konunun tarafı ise hakimlerin o davaya bakması mümkün değil. Bu durumda Paksüt, CHP'nin iptal başvurusunun görüşüldüğü davada yer alamaz. Yeni bir kriz kapıda... *** Kaldı ki Paksüt'ün, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ile de Karargâh'ta kameralarda karartma yapılmak suretiyle görüştüğü ortaya çıkmıştı. "Gizlenen" görüşmeden bir hafta önce, Anayasa'da başörtüsü ile ilgili değişikliğin iptali için CHP Anayasa Mahkemesi'ne gitmişti. Görüşmeden 13 gün sonra da Yargıtay Başsavcısı AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Paksüt, Başbuğ'la görüşme iddiasını Hürriyet Gazetesi'ne önce yalanlamış ancak deliller ortaya dökülünce en az 3 kez görüştüğünü kabul etmişti. Bütün bunlar dikkate alındığında Paksüt'ün, CHP'nin iptal başvurusunun görüşüldüğü davada yer alması söz konusu olmamalı. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin itibarı ve kararlarının kamu vicdanında kabul görmesi için Paksüt'ün Yüce Mahkeme'de hiç yer almaması daha doğru. En kritik dönemde Bağdat'ta büyükelçilik de yapmış olan Paksüt, bir devlet ve hukuk adamına yakışır vakarla istifa etmeli...
<< Önceki Haber Paksüt hukuk adına istifa etmeli Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER