Alex'i anlamak


Dikkat ederseniz son yazılarımda medyacamia- taraftar üçgeninden Aykut'a verilen desteğin beni çok sevindirdiğini ama özellikle medya desteği konusunda kuşkularım olduğunu belirtiyorum. İstekler şimdiden yağmaya başladı bile. Mesela Alex'in sürekli oynamaması gerektiğini savunan bir grup var. Her sezon başı teknik adamlara "Bak oynatırsan 10 kişi kalırsın" gibi öğütler verirler. "Yahu adamın insan üstü istatistiklerine rağmen hâlâ susmuyorlar mı" diyebilirsiniz. Ya da "Büyük maçlarda yok" yaftası yapıştırdıkları Alex'in kaç derbi, kaç Avrupa maçında tek başına skoru değiştirip zaferler kazandırdığının listesini çıkartabilirsiniz. Adamlığını, insanlığını, örnek kaptanlığını dile getirebilirsiniz. Ama görüyorsunuz ki bunlar da yetmiyormuş. Alex'i dışarıda bırakmak için rakamlara boğuyorlar. Aslında aynı şeyi kulüp için de yapıyorlar. Mesela son 10 yıldaki 4 şampiyonluğu beğenmiyorlar. Ama ondan önceki 10 yılda sadece tek şampiyonluk kazanıldığını hatırlamak istemiyorlar. Peki rakamlara bakmaya devam edelim. Fenerbahçe, Alex'le 7 yılda 3 şampiyonluk, 3 ikincilik, 1 dördüncülük almış (6 şampiyonlar Ligi, 1 Avrupa Ligi). 3 şampiyonluğun da son dakikada kaçtığını düşünürsek 7 yılda 6 kere şampiyonluk için son haftaya girilmiş. KIYMETİNİ BİLEMİYORUZ Bakın, Alex'le 7 yılda kazanılan 3 şampiyonluk, Alex'ten önce ne kadar sürede kazanılmış biliyor musunuz? Tam 18 yılda (1986-2003). Hep diyorum ya; geçmişin muhasebesini yapmadan şu anın eleştirisi yapılamaz. Alex'ten önce 18 yıl hem ligde, hem de Avrupa'da hiçbir şey yapamayan Fenerbahçe son 7 yılda taraftarını sürekli heyecan içinde yaşatmış. Yahu rahat bırakın Alex'i, daha doğrusu rahat bırakın Aykut'u. Hele biraz bekleyin. Ne yapacak sabredin. Mesut Özil'i alkışlıyorsunuz (elbette ben de). Peki neden? Alex'ten çok mu koşuyor, asla. Daha mı iyi işler yapıyor, yoo... Ama onu bütün dünya takdir ediyor. Eğer Alex olsaydı, inanın Brezilya şimdi yarı finaldeydi. Dunga ikinci büyük hatasını yaptı, iki defadır da evine erken dönüyor. Forvete top taşımayı, sadece Kaka'nın driplinglerine bırakan bir zihniyetin Alex gibi bir ustayı düşünmemesi futboldan anlamadığının göstergesidir. Arjantin de aynı dertten muzdarip değil mi? Dünyanın en iyi ofansına sahip olacaksın ama onlara topu atacak Alex gibi birini bulamayacaksın. Dünya böyle futbolculara hasretken, biz elimizdekilerin kıymetini bilemiyoruz. Neyse... Söylemek istediğimi gene geçen yazımda belirttiğim kelimelerle tekrarlayayım. "Göreceksiniz, Aykut yıldız futbolcuları yanında oturtacak" diyenlere karşı, "Asıl ustalık onları yanında oturtmak değil, sahada tutmaktır" yanıtını vermiştim. Bizim tarafta değişen bir şey yok. Yani gene aynı fikirdeyiz.

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER