İsrail özür diler mi?


İsrail'in, ülkenin kuzeyinde çıkan orman yangınını söndürmek amacıyla Türkiye'nin yardım elini uzatmasını, bozulan ikili ilişkileri tamir etmek adına bir fırsat olarak gördüğü belli oluyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun teşekkür için Ankara'ya bizzat telefon açması da emekli diplomat Yosef Ciechanover'i Cenevre'ye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile görüşmesi için göndermesi de bu niyetin açık bir tezahürü... Şüphesiz Türkiye de iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesini istiyor. Ama Başbakan Erdoğan'ın ısrarla altını çizdiği iki talebin yerine getirilmesi şartıyla... Nedir onlar? -İsrail, Türkiye'den özür dileyecek. -Mavi Marmara baskınında zarar görenlere tazminat ödeyecek. İkinci talep İsrail açısından yerine getirilmesi en kolay olanı. Zor olan kısım ise devletin özür dilemesi... Sahi İsrail, gerçekten Türkiye Cumhuriyeti'nden özür diler mi? *** Kamuoyuna yansıyan bilgiler, diplomatların Cenevre'de yaptığı görüşmelerde en fazla bu konu üzerinde durduklarını gösteriyor. Neden? Çünkü "özür" İsrail devletinin kitabında olmayan bir kavram... Bağımsızlığını ilan ettiği 1948 yılından beri İsrail'in "devlet" olarak, Türkiye ile İsrail arasında alçak koltuk krizine sebep olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Ayalon'un yaptığı gibi "kişisel özürleri" hariç tutarsak, herhangi bir devletten ya da milletten özür dilediği vaki değil. Bu yüzden... Özür dilemek varlık sebebine de aykırı... İsrail, ontolojik açıdan kendi varlığını "Biz dünyanın kocaman bir özrüyüz. Özür, özür dilemez" mantığıyla izah ediyor. Yani... Kendi varlık meşruiyetini soykırım günahının Batı'da oluşturduğu suçluluk hissiyatına dayandırıyor. Dolayısıyla, varoluşunu Yahudi halkına duyulan özür borcuna borçlu... Bu devlet özür diler mi? Türkiye için İsrail'den beklenen özür, bir ahlakî ve hukukî beklentiden ibaret. İsrail açısından ise bu özür varoluşsal bir anlam taşıyor. Onların kanaatine göre özür dileyen bir İsrail Devleti aslında varlık temelini sarsmış bir devlettir artık. *** Özür konusunda İsrail'in açmazı olan bir diğer husus ise İsrail Ordusu'na biçilen misyonla ilgili... Silahlı kuvvetler, İsrail vatandaşlarının nezdinde sütten çıkmış ak kaşık durumunda. Yani... Ordunun hata yapması mümkün değil. O halde... Silahlı kuvvetlerin gerçekleştirdiği bir operasyondan dolayı birilerinden özür dilenmesi, ordunun "hata" yaptığını devletin baştan kabul etmesi anlamına gelecektir. Bu ise İsrail açısından kolayca hazmedilecek bir durum değil. *** Şimdi gelinen bu noktada zihinlere takılan iki soru şudur herhalde: -İsrail, varlık sebebini inkâr anlamına gelebilecek bir özrü açıkça beyan ederek bambaşka bir devlete dönüşebileceğinin -aslında normalleşebileceğinin- sinyallerini verebilir mi? -Türkiye, İsrail'in karşı karşıya olduğu kritik durumun farkında mı? Baştan söyleyelim. Her iki devlet de "özür" meselesinin İsrail için ne kadar "önemli" olduğunun farkında. İsrail, şimdiye kadar hayata geçirdiği "pervasız" politikaların artık günümüz dünyasında sürdürülebilir olmadığını biliyor. Türkiye de İsrail'in o kadar kolay normalleşebileceğini zannetmiyor. *** Cenevre'de yapılan görüşmelerden sızan bilgiler de bu hakikati teyit ediyor zaten. Dün kamuoyuna yansıyan bilgilere bakılırsa Türkiye, devletten devlete özürde ısrarcı olmayacak gibi görünüyor. Bunun yerine Türkiye'nin ve Türk halkının dostu İsrail'in Türk kamuoyuna üzüntüsünü iletmesi bekleniyor. Peki tazminat? Onun da devlete değil, hayatını kaybedenlerin yakınlarına ödenmesi planlanıyor. İsrail'in askerî operasyonu doğru planlayamadığı için üzgün olduğunu dile getirmesinin ise her iki ülkeye de kendi kamuoylarına istediklerini aldıkları mesajını vermek için gerekli olan zemini sağlayacak bir ara formül olduğu anlaşılıyor. *** Bütün bunlar kamuoylarını tatmin eder mi peki? Bilemeyiz. Ama iyi niyet temennisi açısından şunları söyleyebiliriz: -Mavi Marmara baskını sonrası yaşanan gelişmeler hem iki ülke arasındaki ilişkilerin seyri hem de İsrail'in kendi varlığını ve politikalarını sorgulaması açısından iyi bir başlangıç olabilir.
<< Önceki Haber İsrail özür diler mi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER