Başmüzakereci ve
Devlet Bakanı Egemen Bağış'la geldiğimiz
Siirt'te
siyaseten tam bir bahar havası var.
Gerilim olmadığı gibi, siyasi çalışma da pek yapılmıyor. Bir anlamda sonuç şimdiden netleşmiş gibi.
AK Parti 2,
Bağımsız 1.
Siirt birkaç açıdan ilginç bir
seçim çevresi...
Bir kere burada Baş
bakan Tayyip Erdoğan'ın özel yeri var. Siirt'in eniştesi olması bir yana, siyasi
yaşamının dönüm noktaları da Siirt eksenli.
Şiir okuduğu için mahkûmiyete de milletvekilliğine de giden yol Siirt'ten geçti.
Bu yüzden her yerden biraz daha fazla Siirt'te bir Tayyip Erdoğan oyu var.
AB'den sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış'ın da Siirtli olması AK Parti'nin şansını artırıyor.
Bir de Siirt'in "Sabancısı" olarak nitelenen
işadamı Ethem Sancak etkisi var. Köydes ve Beldes
hizmetleri, Botan Çayı üzerinde kurulan 25 barajın yarattığı istihdam AK Parti'nin artıları.
Bu artılara güvenen AK Partililer 3'te 3 yapma iddiasında... Ama Bakan Bağış başka bir biçimde bu iddiasını dile getiriyor:
"Biz bu seçimde 5'te 5 yapacağız..."
İlk bakışta "5 değil 3 milletvekili" tepkisi verilse de sözün arkası gelince kimse
itiraz etmiyor.
"Beşte beş yapacağız çünkü
Başbakanımız Tayyip Erdoğan da, evladınız olarak ben de Siirt'in milletvekiliyiz. Meclis'te 5 Siirtli olacak şüpheniz olmasın."
Siyaset iddialı olmayı gerektirir ama bir de Siirt'teki siyasi fotoğrafın öteki yüzü var. BDP de burada eski eşbaşkanı Gültan Kışanak'la seçim yarışını sürdürüyor ve bir hayli iddialı.
Gördüğüm kadarıyla BDP'nin tek adayının olması da başka bir ihtimali akla getirmiyor. İki partinin de tek amacı daha fazla oy almak.
Devlet Bakanı Egemen Bağış'la birlikte Siirt,
Pervari ve Tillo'ya kadar gittiğimiz her yerde aynı şeyi görüyoruz. İnsanlar seçime bitmiş gözüyle bakıyor. Farklı bir sonuç gerçekten
sürpriz olur.
Tabii Siirt'te sadece bu iki parti yarışmıyor. Başka partiler de var ve bu partiler arasında yer alan
CHP eskisine göre çok daha iddialı. Hatta CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, Siirt'ten bir milletvekili beklediğini söyledi. Ancak işleri gerçekten çok zor... Kentte AK Parti ve bağımsızlar dışında başka bir partinin varlığı pek hissedilmiyor.
Geçen seçimlerde 2 bin civarında oy alan CHP'nin 12 binleri aşmasına mucize gözüyle bakılıyor.
Doğrusu AK Parti Siirt'e özel önem veriyor. Belki siyasi vefanın da etkisi var ama Siirt, Türk,
Kürt ve Arap etnik yapısıyla bir anlamda "ortak yaşama"nın da simgesel kenti. Buradaki ortak yaşam başarısı bölgeyi de derinden etkileyebilecek.
Dikkatimi çekiyor, Bakan Bağış her gittiği yerde özellikle iki konuya özel vurgu yapıyor:
AB yolunda atılan adımlar ve çetelerle mücadele... Devlet Bakanı Bağış, Pervari'de konuşurken şöyle diyordu: "Muhalefet partileri talimatları derin odaklardan alıyor.
Milletvekili listeleri bile o talimatı verenler belirliyor. Bu yüzden milletin değerleriyle buluşmayan milletvekillerini milletin önüne çıkartıyorlar."
Siirt'in Sabancısı
HELİKOPTERLE Siirt'in Pervari ilçesine giderken yanı başımda oturan işadamı Ethem Sancak'la konuşuyorum... Sancak, Pervarili bir işadamı. Siyasetle ilgisi daha
gençlik yıllarından başlıyor. O yıllarda ağalara karşı mücadele dernekleri kuran Sancak, şimdi memleketine ya yatırım yaparak ya da katkı sunarak hizmet ediyor.
Bir ara karşımızda görünen karla kaplı yüksek dağları gösteriyor.
PKK kamplarının da olduğu o dağlarda bu mevsimde bile kayak yapılabileceğini söylüyor. Ve şu gerçeği dile getiriyor:
"Eskiden bu dağların yamaçlarında 10 milyona ulaşan
hayvan besleniyordu. Bağdat'a 100 bin
koyun sattığımızı biliyorum. Ama şimdi bunların hiçbiri yok. Yazık bu memlekete..." Bir süre sessizce o yalçın dağları izliyoruz. Altımızda Botan Çayı akıyor. Ama sadece akmıyor, bu kez Nihat Özdemir'in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Limak'ın yaptığı Alkumlu ve Kirazlık barajları yükseliyor. 19 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan tarafından açılıyor.
Peki, bunları çoğaltmak mümkün değil mi?
İşadamı Ethem Sancak umutlu konuşuyor:
"Bir barış gelse gör sen bu dağlar nasıl
çiçek açar, nasıl zenginlik üretir. Ben bunu başaracağımıza inanıyorum..."