SAKARYA (A.A) - Mehmet Özcan - Sakaryada orta hasarlı binalarda kalan üniversite öğrencileri, son zamanlarda yeni yurt ve konutların yapılmasıyla bu binaları boşaltıyor.
     17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Marmara Depreminde 4 bin kişinin can verdiği Sakaryada orta hasarlı bina kabusu da son buluyor.
     Depremin ardından ortaya çıkan 25 bin civarındaki orta hasarlı bina sayısı son çalışmaların ardından bin 300e kadar geriledi.
     Geçmiş yıllarda yurt, konut ve apart yetersizliği nedeniyle orta hasarlı binalarda ev tutmak zorunda kalan öğrencilerin de orta hasarlı bina konusu sona eriyor.
     Son yıllarda kent genelinde Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından üç bin 500, özel sektör tarafından 9 bin kapasiteli yurtlar hizmete sokuldu. 17 Ağustos Marmara depremi öncesinde ise toplam öğrenci yurdu kapasitesinin 556 olduğu öğrenildi.
     TOKİ tarafından yapılan konut projeleriyle öğrenciler orta hasarlı binaları terk ederek daha güvenli konutlara taşınıyor.
     Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentsel dönüşüm çalışmalarının ardından çok sayıda öğrenci için orta hasarlı kabusunun son bulduğunu anlattı.
     Marmara Depreminin Türkiye adına çoğu şey için milat olduğunu belirten Elmas, bu konuda ilk olarak yetersiz olarak görülen deprem yönetmeliklerinin değiştirildiğini söyledi.
     Elmas, Marmara depremi sayesinde insanların bilinçlenmeye başladığına işaret ederek, Bu sürecin ardından ülkemizde deprem yönetmelikleri revize edildi. Çıkarılan bu yönetmelikler iyi bir temel oldu. Daha sonra Van depremi, kentsel dönüşüm için başlangıç oldu. Bu dönüşüm için çok ciddi bir adımın atılmasını sağladı. Yani bir kırılma noktası oldu geçekten dedi.
     Yeni çıkan yasayla kentsel dönüşüm sürecinin başladığına işaret eden Elmas, bunun Türkiye için çok önemli bir adım olduğunu dile getirdi.
     Bir ülke düşünün yapısının yüzde 90i yönetmeliklere aykırı diyen Elmas, Tüm ülke için durum bu. Burada 7 milyon civarında bir yapıdan bahsediyoruz. Bu çok ciddi bir rakam ifadelerini kullandı.
     Elmas, dönüşüm sürecinde herkesin gereken desteği vermesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
     Şu anda yürütülen dönüşüm süreci gerçekten çok önemli. İşin kam özünden çözümüne yönelik bir süreç artık. Mevcut binaların depreme dayanaklılığı tespit edilecek. Dayanıklı olmayanlar için de başka bir çalışma başlatılacak. Bu çok olumlu bir çalışma. Kentsel dönüşüm Türkiyeye yayılacak ve ülkemiz bu hasarlı bina kabusundan kurtulacaktır. Artık bu konuda eminim. Atılan en önemli adım çünkü.
    
     -Hasarsız binalar da yıkılmaya aday durumdadır-
    
     Sakaryanın depremin zararı en çok yaşayan kent olduğuna işaret eden Elmas, kentsel dönüşüm sürecinin şehir için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
     17 Ağustos depreminde Sakaryada binden fazla binanın yıkıldığını, 25 bin civarında da orta hasarlı binanın ortaya çıktığını dile getiren Elmas, bunun olası bir deprem için büyük bir tehlike yarattığını anlattı.
     Elmas, hasarsız binaların da risk taşıdığına vurgu yaparak, Şu anda Marmara Depreminden hasarsız çıkan binalar da deprem yönetmeliğine aykırıdır. Yıkılmaması depremin o andaki özellikleriyle izah edilebilir. Artık bu hasarsız binalar da yıkılmaya aday durumdadır. Bunlar da kentsel dönüşüm kapsamına gireceği için bundan kurtulacağız dedi.
     Üniversite olarak vatandaşların orta hasarlı binaları terk etmesi için çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerini anımsatan Elmas, kentsel dönüşüm süreciyle bir çabalarının amacına ulaşacağını dile getirdi.
    
     -Öğrencilerin orta hasarlı evlere olan ihtiyacı kalmadı-
    
     SAÜ öğrencilerinin orta hasarlı binalarda yaşamak zorunda bırakıldığına dikkati çeken Elmas, konut yetersizliği nedeniyle öğrencilerin bu evlerde kaldığını anlattı.
     Elmas, depremin ardındaki ilk süreçte orta hasarlı bina sayısının çok fazla olduğunu kaydederek, Depremin ardından yetersiz ve güvensiz olan bu orta hasarlı binalar öğrencilere verildi. Geçmiş yıllarda yeni evler yoktu, öğrenci yurtları yetersizdi. Bu yüzden de öğrenciler orta hasarlı binalara girdi diye konuştu.
     Orta hasarlı bina sorununun öğrenciler için büyük ölçüde sona erdiğine vurgulayan Elmas, binlerce kapasiteye sahip öğrenci yurtlarının hizmete girdiğini ifade etti.
     Artık öğrencilerin orta hasarlı evlere olan ihtiyacı kalmadı diyen Elmas, şöyle devam etti:
     Şu anda çok sayıda seçenek var. Eskiden yetersizlik nedeniyle öğrencilerimiz bu orta hasarlılarda oturuyordu. Fakat artık çok sayıda yurt, apart ve ev var. Bu konuda seçenek çoğaldığı için öğrencilerimiz orta hasarlılardan kurtuldu. Artık öğrencilerimiz güvensiz yapılardan güvenli yapılara geçiyor.
     Kayıt sırasında yeni öğrencilerine orta hasarlı binaların listelerini vereceklerini aktaran Elmas, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     Biz kayıt sırasında yeni öğrencilerimize yine orta hasarlı bina konusunda bilgi vereceğiz. Ama artık bir bilinçlenme var. Bu durum bizleri çok mutlu ediyor. Öğrencilerimize orta hasarlı binaların listesini yine vereceğiz. Bu şekilde öğrencilerimizi orta hasarlılardan uzak tutmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimiz için orta hasarlı bina kabusu bitiyor. Çok sayıda yurt açıldı. Bu konuda bir sorun kalmadığını düşünüyorum.
     Depremin tüm Türkiyenin sorunu olduğuna dikkati çeken Elmas, sözlerini şöyle tamamladı:
     Küçücük bir depremde bile yüzlerce insanımızı kaybettik. Yani ülkemizin genelinde bu tehlike var. Bunun Türkiyenin sorun olmasını sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Çünkü bu bilinci ülkemizin geneline yaymamız lazımdı. Türkiyede nerede ne zaman deprem olacağı belli değil. Bu yüzden her bölgeden insanımızın bilgili ve bilinçli olması gerekiyor.
    
     Yayıncı: Atakan Çelik/A. Fatih Tekcan