AKSARAY (A.A) - Yeni tuzlaların açılmasının Tuz Gölünün çölleşmesine neden olacağını öne süren bir grup çevreci, göl üzerinde eylem yaptı.
     Eskil Ağaçlandırma, Kalkındırma ve Tuz Gölünü Koruma Derneği (AKATDER) üyeleri, yaz mevsiminde suları büyük ölçüde çekilen Tuz Gölündeki tahribata dikkati çekmek amacıyla Tuz Gölü, Çöl Olmasın eylemini gerçekleştirdi.
     Gölün suları çekilen bölümünde ellerinde pankartlarla toplanan dernek üyeleri adına konuşan AKATDER Başkan Yardımcısı Hilmi Yol, Türkiyenin en kurak havzası olan Tuz Gölü ve çevresinde yıllık yağış ortalamasının 330 milimetre civarında olduğunu söyledi.
     Tuz Gölünün kuruma tehdidi altında olduğunu belirten Yol, Gölü besleyen kaynakların önü barajlarla kesildi. Artık göl sadece kışın düşen az miktardaki yağış ve yer altı sularıyla besleniyor. İklimde yaşanan değişime bağlı olarak Tuz Gölü üzerine yapılan projeler, gölün kurumasını ve çölleşmeyi tetikliyor diye konuştu.
    
     -Tuz Gölü ikiye bölünüyor iddiası-
    
     Göl üzerinde 3 tuzla bulunduğunu ve Türkiyenin tuz ihtiyacının yüzde 60ının Tuz Gölünden karşılandığını ifade eden Yol, şunları kaydetti:
     Tuz Gölü içindeki mevcut üç tuzla tam kapasite ile çalıştığında Türkiyenin tüm tuz ihtiyacının 2,5 katını karşılayabilecek durumdayken, göl içine 10 adet yeni tuzla yapılması için çalışma başlatıldı. Yeni tuzlaların tamamlanması halinde, göl içinde kuzeyden güneye su geçişi tamamen kesilerek, kuzey ve güney olmak üzere Tuz Gölü ikiye bölünecek. Bu tuzlalardan 3ünde çalışmalar başladı ve yüzlerce kamyon gölün içinde kurulacak tuzlalara set oluşturmak için hafriyat taşıyor.
    
     -Gölün su dengesi bozulacak-
    
     Yol, yeni tuzlaların gölün su dengesini bozacağını öne sürerek, şöyle devam etti:
     Yeni tuzlalar kurumayı tetikleyecek ve gölün su dengesiyle birlikte ekolojik dengesini de bozacak. Tuzlalarda üretime geçmek için setlerin yapımı başladı. Toplam hafriyat 5 milyon tonu bulacak. Setlerin yapımının ardından tuz oluşturmak için suya ihtiyaç var ve yağışlar yetersiz olduğu için bu su gölden karşılanacak. Gölün en derin noktasında bile su seviyesi yarım metreyi bulmazken, tuzlaların daha fazla tuz üretmek için daha fazla suya ihtiyaç duyması göldeki su miktarını azaltacak. Bunun sonucunda Türkiyenin ikinci büyük gölünün yerinde kilometrelerce uzunluğunda bir çöl oluşabilir. Göl, uluslararası kriterlere göre A sınıfı bir sulak alan. Burada çölleşme başlarsa her yıl ortalama 50 bin flamingoya ev sahipliği yapan bir kuş cenneti cehenneme dönüşebilir.
     Daha sonra motosikletlerle kuruyan göl yüzeyinde bir süre dolaşan eylemciler, pankartlar açtılar.
    
     Muhabir: Öner Taş / Ersin Altınsoy
     Yayıncı: Ahmet Kayır