ZONGULDAK (A.A) - Erdinç Aksoy - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)
ve polis ekiplerinin yaptığı denetimler sonucu 2007-2012 arasında 32 bin 963
dinamit ve 9 bin 12 kapsül kullanılarak 1495 ruhsatız maden ocağı kapatıldı.
Genellikle ormanlık alanlarda ağaçların arasında ya da bahçelerde açılan
kaçak kömür ocaklarıyla mücadele eden TTK ve polis ekipleri, ihbarların yanı
sıra taş kömürünün korunması, yasa dışı yollarla yer üstüne çıkartılarak haksız
menfaat temin edilmesinin önlenmesi amacıyla yaptığı araştırmalar sonucu tespit
ettiği madenleri mühürleyerek, sahipleri hakkında yasal işlem başlattı.
Yapılan tespitler neticesinde 2007-2012 arasında 1495 maden ocağı 32 bin 963
dinamit ve 9 bin 12 kapsül kullanılarak çökertildi. İşletmeci belirlenebilen 1203
maden işletmesiyle ilgili suç duyurusunda bulunuldu.
Ekiplerin geçen yılki çalışmaları kapsamında 353 maden ocağının faaliyetine
son verilirken, 5 bin 892 dinamit ve 2 bin 463 kapsül kullanıldı. TTK ruhsatsız
kömür ocaklarıyla mücadele için geçen yıl 127 bin 561 lira harcadı.
-Zonguldaka özgü bir sorun-
Maden Mühendisleri Odası (MMO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, madenciliğin ruhsat alınarak Maden Kanunu
çerçevesinde yapılabildiğini söyledi.
Yetkililerin dile getirdiği kaçak kömür ocağı tanımını ilginç
bulduklarını ifade eden Torun, şunları kaydetti:
Zonguldak dışında, bu tarz maden ocakları yok. İnsanların bu kadar yoğun
çalıştığı, üretimin bir şekilde kayıtlara girdiği kömür ocaklarına başka
yörelerde rastlamıyoruz. Kaçak kömür ocağı tabirinin hukuk devletine
yakışmadığını düşünüyoruz. Bu maden ocakları bir şekilde elektrik temin ediyor,
ray sistemleri kurarak vagonlarla üretim yapıyorlar, maden işletmesi için ne
gerekiyorsa buralarda oluyor. Küfeyle kömür taşımıyorlar. Bu ocaklarda çıkan
kömür de bir şekilde yasallaşıyor.
Torun, işçi sağlığı ve iş güvenliği olmayan işletmelerin ister özel, ister
kamu, isterse de ruhsatsız olsun her zaman karşısında olduklarını vurgulayarak,
Üzerine gidilirse çözülebilecek bir olay. Geçmiş yıllardan beri gelen sorun.
Devletin bazı ocakları özel sektöre kiralaması ruhsatsız maden ocaklarını
azaltmadığı gibi çoğalttı. Ocak ağızların dinamitle çökertilmesiyle bu işe çözüm
bulamazsınız. Sitemi sorgulamak gerekir. Sivrisineği öldürmekle bataklığı
kurutamazsınız dedi.
-Bırakın ekmek yiyelim-
Ruhsatsız kömür ocağı işletmecisi Levent B. de yaklaşık 3 aydır polislerin
kaçak işletilen madenlere düzenlediği baskın sonrası ocakların kapatıldığını
belirterek, Bize hırsız damgası vuruluyor. Biz yasal olarak çalışmak istiyoruz.
Kentte bu işten 40 bin kişi ekmek yiyor dedi.
Sorunlarına herkesin kayıtsız kaldığını savunan Levent B, şunları kaydetti:
Biz bu savaşta yenik düşmek üzereyiz. Hırsızlık mı yapalım- Bırakın bizi
de çalışalım. Yaklaşık 3 aydır boştayız. Bizim ne suçumuz var- Sadece ben 150-200
kişiye ekmek veriyordum. Kömür çıkartmak kolay değil. Özel firmaların taşeronu
olabilmek için 500 bin lira teminat vermek, ayda 50 bin lira hava parası ödemek
gerekiyor. Biz boş arazilerde kömür ocağı arıyoruz. Güzel bir damar bulduğumuz
zaman sistem kurup çalıştırıyoruz. Gariban vatandaşa 200 liraya kömür satıyorum.
Taşeron firmalar 400 lira kömür satıyor, gariban nasıl alacak- Bırakın bizi ekmek
yiyelim. Başbakanımızın bu işe el atmasını istiyoruz.
Levent B, ruhsatsız ocakların yasal statüye kavuşturulmasını beklediklerini
belirterek, Biz alın teri döküyoruz. Özel kömür sahalarının içinde ya da
dışında, vergi levhalı, sigortalı, iş güvenliği alınmış işletmeler haline
dönüşmeyi istiyoruz. Gelsinler bizi denetlesinler. Bizi eğitime tabi tutup öyle
ocak açtırsınlar, kriterlere uyalım. Devlet başımızda olsun. TTK da çıkarttığımız
kömürü tartsın satın alsın. Kuruma da katkımız olsun diye konuştu.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm