Bülent Arınç: Belgelerin ulaştırıldığı ne kadar doğru, ne kadar yanlıştır bilemem

Bülent Arınç: Belgelerin ulaştırıldığı ne kadar doğru, ne kadar yanlıştır bilemem

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendisine yönelik suikast bilgi ve belgelerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğine yönelik açıklamaya "Bu ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır bilemem. Çünkü çıkan haberlerde bizim bir dahlimiz yok. Verilen cevabın da sayın savcılığın yaptığı soruşturmayla ilgili olduğunu düşünüyorum. İnanıyorum yakın zamanda bu yargı süreci bir şekilde sonlanacaktır." dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, resmi temaslarda bulunmak üzere Almanya'ya hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını cevapladı. Arınç'a kendisine yönelik suikast iddialarına ilişkin tüm belge ve bilgilerin Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğine ilişkin çıkan haber ve açıklamalar hakkında ne düşündüğü soruldu. Aralık 2009'den bu yana kendisiyle ilgili olduğu söylenen bir olayın soruşturma konusu olduğunu hatırlatan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Yargı sürecine benim müdahil olmam söz konusu değil. Ben de bu yargı sürecinin sonlanmasını elbette istiyorum. Ya bir dava açılması yoluyla yahut da olayla ilgili bir takipsizlik kararı verilmesi suretiyle yargı süreci sonlanacaktır. Ben olayı sizler gibi dışarıdan takip ediyorum. Savcılığın, hakimliğin vereceği kararlar şu aşamada beni çok fazla ilgilendirmiyor." dedi. Arınç, gazetelerde savcılığın, Genelkurmay Başkanlığı'ndan istediği bilgilerin, devlet sırrı olarak nitelendirilip gönderilmediği yönünde haberler çıktığına işaret ederek şöyle devam etti: "Ben de sizler gibi okudum. Daha son Genelkurmay Başkanlığı, başsavcılığın taleplerine zamanında cevap verildiğini, cevap verilmeyen bir konu olmadığını ifade etti. Bu ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır bilemem. Çünkü çıkan haberlerde bizim bir dahlimiz yok. Verilen cevabın da sayın savcılığın yaptığı soruşturmayla ilgili olduğunu düşünüyorum. İnanıyorum yakın zamanda bu yargı süreci bir şekilde sonlanacaktır." SADECE MISIR DEĞİL PEK ÇOK ÜLKENİN YÖNETİMLERİ DERS ALMALI Mısır'daki kritik Cuma'ya ilişkin düşünceleri sorulan Bülent Arınç, olayları siyasetçi sorumluluklarıyla yakından izlediğini söyledi. "Sayın başbakanımın Salı günkü grup konuşması hepimizin hissiyatıdır." diyen Arınç, o konuşmada hem halka tavsiyeler hem de yönetimleri ilgilendiren tavsiyeler, ikazlar ve düşünceler yer aldığını, fevkalade doyurucu bir konuşma olduğuna işaret etti. Arınç, "O çerçevede Mısır'da her şeyin olağan şartlar içerisinde mala ve cana zarar vermeden, kültürel, dini mabetlere zarar vermeden, kimsenin burnu kanamadan sosyal hayatın kendi akışı içerisinde sonlanmasını talep ediyoruz. Özgürlükler, demokratikleşme, halkın makul ve masum talepleri içerisinde yönetimlerin özverili, doğru ve isabetli kararlar vermesi lazım. Bundan sadece Mısır'ın değil pek çok ülke yönetimlerinin de ders alması gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu. Cuma'nın Müslümanlar açısından mübarek ve çok önemli olduğuna dikkat çeken Bülent Arınç, "Mısır'ın inançlı halkının böylesine kutsal bir gün ve vakitte kimseye zarar vermeden demokratik taleplerini ifade edeceklerini düşünüyorum. Onlara karşı yönetimlerin, güçlerin kolluk kuvvetlerinin acımasız davranmamasını, insani açıdan yaklaşmasını ve kan dökülmemesini umut ediyorum. Yoksa sosyal hayat nihayet mecraını bulan su gibi sonuca ulaşacaktır." ikazını yaptı. KKTC'DEKİ BİRKAÇ SENDİKACININ YAPTIĞI AYIPTIR, ÇİRKİNDİR, YANLIŞTIR Bülent Arınç'a geçtiğimiz günlerde KKTC'deki bir grup sendikacının Türkiye karşıtı slogan atması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki açıklaması da soruldu. KKTC'nin yavru vatan, Türkiye'nin bir parçası, her zaman maddi ve manevi yanında oldukları bir ülke olduğunu yineleyen Arınç, "Şehitler verdik gazilerimiz var. Burada çekilen açıları biliyoruz. Bütün bu ilişkiler ortadayken sendikaları temsil ettiği söylenen insanların bazı haklardan mahrum kaldıklarını ifade ederek bunun sorumlusu olarak Türkiye'yi göstermeleri ayıptır, çirkindir, yanlıştır. Ben KKTC'de yaşayan 250 bin civarındaki soydaşımızın bu ifadeleri paylaştığına inanmıyorum. Bunların ifade edenler yanlış yapıyorlar, geçmişi bilmiyorlar, Türkiye'nin fedakarlıkların inkar ediyorlar. Bunlar ideolojik gözlükler takmış insanlardır. Ve kendi rahatlarının huzurlarının muhafazasını istiyorlar şüphesiz haklı olarak. Bir taraftan bunların ellerinden gideceğini düşünerek Türkiye'ye düşmanlık yapıyorlar." dedi. Arınç, sendikalara temsil eden birkaç kişinin bu sözlerinin bütün Kıbrıs'a mal edilmesi düşünülmeyeceğini tekrarlayarak, "Hükümet mutlaka gerekli tedbirleri alacaktır. Bunlar geçmişte de buna benzer sesler çıkarmışlardı. Sayın başbakanımız, Bir avuç insanın yaptığı yanlışlıkları dile getirmiş. Bunun bir ikaz olarak değerlendirilmesi gerekiyor."ifadesini kullandı. Almanya temaslarına da değinen Bülent Arınç, bu ülkedeki Türk medya kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelmenin yanı sıra Kuzey Ren Westfalya Meclis Başkanı Uhlenberg ve Kuzey Ren Westfalya Uyum ve Sosyal İşler Bakanı Schneider ile görüşeceğini dile getirdi.
<< Önceki Haber Bülent Arınç: Belgelerin ulaştırıldığı ne kadar... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER