Erdoğan: Ofisimi dinleyenlerden iki tanesi Romanya'da yakalandı

Erdoğan: Ofisimi dinleyenlerden iki tanesi Romanya'da yakalandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Benim ofisimi dinleyenlerden iki tanesi Romanya'da yakalandı. Önce Hırvatistan, oradan kaçtı Macaristan, oradan kaçtılar Romanya ve Romanya'da yakalandılar. Şimdi ilişkilerimiz devam ediyor. Bir an önce onların Türkiye'ye iadesini istedik. Temenni ederim ki en kısa zamanda iadeleri gerçekleşir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı akşam yemeğine katıldı.

Erdoğan, buradaki konuşmasında, cumhurbaşkanlığı görevine 'Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır' diyerek geldiğini söyledi. Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olduktan sonra Türkiye'yi gezmeye, vatandaşlarımızla kucaklaşmaya devam ettik. Biz Türkiye'yi gezdikçe, biz vatandaşımızla buluştukça, hasbıhal ettikçe birileri bundan rahatsız olmaya başladılar. Hatta işi gücü bırakıp, bizim peşimize takılanlar oldu. Neymiş, biz nereye gidersek onlar da oraya gidecekmiş. Bu sizin siyasetçi olarak zaten asli göreviniz. Biz gittiğimiz için değil, üstlendiğiniz sorumluluk itibarıyla Türkiye'nin 81 vilayetini adım adım dolaşmak, 78 milyon insanımızın her biriyle kucaklaşmak zorundasınız. Bizi takip etmeleri onlar için bir kazançtır. Bu durumda yarın, öbür gün Bursa'ya da gelecekler demektir. Geldiklerinde sorun bakalım, 'Bugüne kadar neredeydiniz, aklınız yeni mi başınıza geldi'. Birisi de bakıyorsunuz Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) müracaat ediyor ve 'Cumhurbaşkanına seçimlere kadar meydana çıkma yasağı getirin' diyor. Tabii YSK'da reddetti. Bunlar herhalde anayasa kitapçığını okumak üzere değil, sadece raflarında saklamak üzere bulunduruyorlar. Bir açın okuyun, cumhurbaşkanının görevi, görev alanı nedir, neler yapabilir. Bunu da yapmıyorlar. Bunlar da ciddiyet yok. Bunlar yaptıkları işi ciddiye almıyorlar. Milletimiz de onları ciddiye almıyor." ifadelerini kullandı.

Cumpurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Biliyorsunuz bu melun çetenin, emniyet ve yargı içindeki maşaları Adana'da, Suriye'deki Türkmenlere insani yardım götüren MİT tırlarına baskın yapmışlardı. Amaçları, Türkiye'yi teröristlerle hareket eden bir ülke gibi göstermekti. Aradıklarını bulamayınca hevesleri kursaklarında kaldı. Sizin hadi kuldan utanmanız yok, onu anladık, Allah'tan da mı korkunuz yok? Şu anda şahsımı, ailemi tehdide başladılar. Son günlerdeki gelişme bu. Bunu zannediyorlar ki 'Bu tehditleri yaparsak bunlar biraz kendilerine çeki düzen verirler.' Bakın, ben Bursa'dan şimdi sesleniyorum, diyorum ki; Rabbimin bize vermiş olduğu bu canı, Rabbimden başka kimsenin almaya gücü yetmez. Bu şahsım için de böyledir, çocuklarım için de böyledir. Dinlediniz, yaptınız, ettiniz, 12 yıl, 13 yıl her şeyi yaptınız. Bu sizin rezilliğinizdir. Bunların hepsi çıktı meydana ve çıkıyor, daha da çıkacak. Bunların eteklerinde ne varsa bunların hepsi dökülüyor, dökülecek. Daha bitmedi. En büyük maharetleri bu. Kendi ülkesine, kendi milletine bu derece husumet besleyen, bu derece düşmanlık eden, bu derece zarar vermek için uğraşan bir çete nasıl haktan, hukuktan, demokrasiden, insan haklarından bahsedebilir? Düşünün. Bir katılım bankasına el konuluyor. Yüzde 63, yüzde 67 neyse bölümüyle. Bundan rahatsız olarak Amerika'daki bir gazeteye, gazetenin patronajının da kimlerde olduğunu biliyorsunuz. Kalkıp oraya yazı yazıyor. Sen bir hoca mısın, yoksa bir katılım bankasının patronu musun? Hocaysan hocalığını yap. Öbür tarafta güya katılım bankası diyorsun, ondan sonra da yeni bir içtihat yapmış, yeni bir fetvada bulunmuş, diyor ki; Bankalardan da gidin kredi alın, aldığınız bu kredileri gelin bu katılım bankasına yatırın. Çünkü rasyo gidiyor, kötü durumlar. Her an battı, batacak. Dolayısıyla burayı kurtaralım. Bu nasıl bir anlayıştır? Bizim inanç değerlerimizin içerisinde bunun yeri var mı? Fakat bunlar için, amaçları için her şey, her yol meşru. Hadi kendiniz bu yola girdiniz. Yazık değil mi arkanızdan sürüklediğiniz o masum insanlara. O öğretmenleri borçlandıracaksınız, yok o polisleri borçlandıracaksınız, garip gurebayı borçlandıracaksınız. Neyi var, neyi yok sattıracaksınız. Böyle bir şebeke olamaz. Bunlar yıllardır pek çok insanın hayallerini, umutlarını, duygularını, alınterini, emeğini çaldılar.

O HAREKET ONLARA YAKIŞMIYOR

Bugün gelirken yolda bir grup kızımızı gördüm. Garip işaretler yapıyorlardı. Üzüldüm. Vay vay vay dedim. Ne hale getirdiler bunları. Çünkü o görünüm içerisinde olanların, o tür işaretleri yapması, hakikaten çok büyük sabrı gerektiriyor ama sabrediyoruz, sabredeceğiz. En kutsal değerlerimizi, dini duyguları, milli duyguları kendi karanlık emelleri uğruna istismar ettiler. Şu hale bakın, şu ifadeye bakın. Twet atıp 'Bankamız için teheccüd namazı kılalım' diyebilecek kadar alçaldılar"

OFİSİMİ DİNLEYENLERDEN İKİ TANESİ YAKALANDI

Erdoğan, "Daha önce de televizyon dizisinde, biliyorsunuz, sevgili Peygamberimizi kamyonete bindirmişler, rüyalarında twetleri katlama emri aldıklarını söylemişlerdi. Düşün artık milletin yakasından. Yazıktır, düşün. Milletin inancını, tertemiz duygularını istismar etmekten vazgeçin artık. Yıllardır peşinizden sürüklediğiniz, iliğini emdiğiniz insanların hiç değilse bundan sonra geleceklerini çalmayın. Türkiye'yi bu çeteden, bu musibetten, bu kanser hücrelerinden temizlemekte kararlıyız. Ne demiştik? İnlerine gireceğiz ve girdik. Şimdi çözülüyor. 'Soruşturması süren daha çok dosya var' demiştik. 'Yaptıkları hainliklerin hesabını verecekler' demiştik. Birer birer hepsi de oluyor. İçeride ve dışarıda mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Yeni Türkiye, diğer tüm vesayet odakları gibi bunlardan da temizlenmiş, demokrasinin, hukukun, insan haklarının tam anlamıyla ve herkes için işlediği bir Türkiye olacak. Bu konuda verdiğiniz destek için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Benim ofisimi dinleyenlerden iki tanesi Romanya'da yakalandı. Önce Hırvatistan, oradan kaçtı Macaristan, oradan kaçtılar Romanya ve Romanya'da yakalandılar. Şimdi ilişkilerimiz devam ediyor. Bir an önce onların Türkiye'ye iadesini istedik. Temenni ederim ki en kısa zamanda iadeleri gerçekleşir. Durum bu. Tam bir şebeke."

"YENİ TÜRKİYE YÖN VEREN OLACAK"

Yeni Türkiye'nin yön veren ülke olacağını belirten Erdoğan; "Yeni Türkiye'nin bana göre en önel başlıklardan biri şudur; benim ifademle; gündemi belirlenen bir Türkiye değil, gündem belirleyen bir Türkiye. İbrahim Burkay'da burada daha farklı bir şey söyledi. Mevcut kurallara uyan değil, kurallar koyan bir yeni Türkiye. Aksi takdirde eski Türkiye. Biz artık eski Türkiye'yi geride bıraktık. Artık çok farklı olmamız lazım." şeklinde konuştu.

CİHAN
<< Önceki Haber Erdoğan: Ofisimi dinleyenlerden iki tanesi Romanya'da yakalandı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER